7

2.9K 173 1
                                    

Barlas merdivenlerden çıkarken arkasından gelen ikili kıkır kıkır gülüyordu. Daha fazla dayanamayıp arkasını döndü. İlk 3 saniye onun döndüğünü anlamayan Asi ve Hakan kafa kafaya vermiş gülüyordu.Barlas'ın ateş saçan gözleriyle karşılaştıklarında ; Hakan boğazını temizleyip susmuş,Asi ise gözünde biriken yaşları silip adama bakmıştı. Barlas,genç kızın yüzündeki alaycı bakışa daha fazla dayanamayıp arkasını döndü. Asi bir kez daha keyifle eserine bakıp sırıttı. Yanındaki genç adama döndüğünde kahkaha atmamak için kendini zor tuttuğunu fark etti.

Asi dediğini yapıp Barlas'ın kıçına renk vermişti. Ünü dünyaya yayılmış Barlas Karabulut ; genç bir kız tarafından kıçına boya yemişti. Asi, hiç tereddüt etmeden kaçan Barlas'ın poposuna fırçayı bastırmış,pantolona pembe bir renk katmıştı.Bununla da yetinmeyip "Bu renk seni açtı" diyerek dalga geçmişti. Yemek yemek için Asi'nin evine geçerlerken; Barlas bir hata yapıp öne geçmişti. O yürüdükçe,poposundaki manzara arkasındaki ikiliyi güldürüyordu.

Barlas,sabırsız bir şekilde evin ziline bastı. Selma hanımın bir an önce kapıyı açması en büyük dileğiydi. Poposunu bir yere koyup bir daha kalkmayacaktı.Selma hanım kapıyı açtığında Barlas kısa bir merhaba deyip salona doğru yürüdü. O arkasını döndüğünde,Selma hanım şok olmuştu. İlk önce sağındaki Hakan'a, sonrada solundaki Asi'ye baktı. Birbirlerine baktıklarında içinde tuttukları kahkahalarını bırakmışlardı.

Barlas ilk bulduğu koltuğa oturmuştu.Boyası kuruduğu için sorun etmemişti. Tabi içeri girerken arkasından atılan kahkahaları da duymuştu.Dudaklarını kemirerek içeri giren üçlüye baktı. Üçünüde tek tek izliyordu. Hepsi salonda bir yere oturunca bir sessizlik oluştu. 

Selma hanım ayağa kalkıp "Masayı hazırladım,isterseniz oturalım" dedi.Barlas başını salladıktan sonra ağır bir şekilde koltuktan kalktı. Her zamanki asil yürüyüşüyle masaya doğru yürürken Asi'nin kıkırdamasıyla an bozulmuştu.Sabir çekerek masaya oturdu. Genç kız,adamın kıçındaki renge rağmen asil hareketler yapmasını komik bulmuştu.

Selma hanım çorbaları servis ettikten sonra yerine oturdu.Herkes çorbasına odaklanmıştı.Selma hanım birinci kaşığı aldığında diğerleri 3. kaşıklarını hazırlıyorlardı.Boya yapmak onları hem yormuş hemde acıktırmıştı.

Asi çorbasını bitirip kaşığını masaya koyduğunda Barlas ve Hakan'ın da bitirdiğini gördü.Hala çorbasını içen annesini masadan kaldırmamak için ayağa kalktı.Boş kaseleri toplarken Selma hanım "Otur kızım sen yerine.Ben koyarım yemekleri." dedi.Asi annesine gülümseyip "Sen çorbanı iç annem" diyerek kaselerle mutfağa gitii.

Pilav ve karnı yarık ile bayram eden midelere Selma hanım birde çay ikram etmişti.Çayından bir yudum alan Barlas aklındaki fikri daha fazla tutamayıp söyledi. "Asi iş bulamadıysan şirketten bir yer ayarlayabilirim." 

Genç kız ağzına götürdüğü çay bardağını tekrar masaya bıraktı. İş bulamamıştı fakat Barlas ile çalışmak akıl alır gibi değildi.Ağzını açıp itiraz edecekken kendi sesi yerine başka bi ses duyuldu.

"Evet,oğlum bulamadı.Şirketten bir yer ayarlanırsa iyi olur."  Asi annesine itiraz edecekken bu seferde Barlas'ın sesi duyuldu. "Yarın şirkete gel,Asi.İstediğin bir bölümde iş ayarlarız."

Selma hanımın teşekkür etmesiyle Asi'de sessizce teşekkür etti.İki dakika da hiç istemedeği bir şey gerçekleşmişti.Hiç konuşmaya fırsat bulamadan iş bulmuştu;şanslı mıydı?

§§§§§§§

Sabahın erken saatlerinde kalkip soğuk yollarda yürümek,ilk gün Asi'yi zorlamişti.Derin bir nefes çekip karşisindaki yüksek binaya baktı.Asla çalişamayacağını düşündüğü bir yerdi.Bir kaç üniversite bitirip,2'den fazla dil bilip girilebilecek bir şirketti.Genç kız,Barlas ile çalışmak istemediğinden işten vazgeçmek istesede şuanda ne kadar şanslı olduğunu fark etmişti.Belkide her yönden onun için bir geçiş dönemi olacaktı.

Dönen kapıdan içeri girdiğinde elleri hemen rüzgar ile dağılan saçlarına gitti.Yürürken saçlarını düzeltmesi zordu.Ayrica elini her kaldirdiginda eteği yukari kalkiyordu.Kimsenin olmadigi bir yere gidene kadar saçları düzeltmekten vazgeçti.Eteği yukarı kalktığında pis bakişları fark etmişti.

Girişin hemen karşısındaki büyük danişma masasina ilerledi.Masa diğer eşyalar gibi siyahtı.Yerler,duvarlar ve tavanlar ise bunun zıttı olarak beyazdı.Ağır ve asil bir görünüm oluşturuyordu.Barlas gibi...

Konuşmasını bekleyen kıza "Barlas bey ile görüşmeye geldim."dedi.

Kız,masanın izin verdiği kadar Asi'yi süzdü.Kaşlarını yukarı kaldırarak "Randevunuz var mı?" dedi.Asi,bu kızla daha fazla konuşmak istemediğinden "Barlas beyin haberi var" dedi.Kız bir kaç saniye daha boş boş baktiktan sonra sağındaki telefonu aldı.Bir numara tuşladıktan sonra karşısındaki kişinin açmasını bekledi.Tam 2 dakika sürmüştü.Asi,sıkıntıdan bunu bile saymiştı.

Kız bir kaç şey mırıldanırken onu inceledi.İlk geldiğinde fark etmediği isim kartını gördü.Karşısındaki kızın adı 'Ayşe'idi.

Ayşe telefonu kapattiğında yine ilgisizce Asi'ye döndü."Asansöre binin 10.kat." dedi.Bir cevap beklemeden kafasını bilgisayara gömmüştü.Asi'de sessiz bir teşekkürden sonra asansöre doğru ilerledi..Kırmızı asansör siyah ve beyazın arasında sırıtiyordu.Sesli bir şekilde açılan kapı ile asansöre bindi.10. katın tuşuna bastiğında garip hissetmişti.Kırmızı asansör onu şeytanın yuvasına çıkartıyordu.

10. kata geldigini bildiren ses ile kapı açıldı.Yavaş bir şekilde ilk adımını attı.Sağa sola gidip etrafa baktı.Nereye gideceğini bilmeden etrafı kolaçan ederken girişteki gibi bir masa gördü.Sol taraftaki masaya doğru ilerledi.Bu sefer iki kız vardı.Ağzını açıp konuşacakken boynunu ısıtan nefes ile durdu.Arkasını döndüğünde Barlas ile karşılaştı.Kendisine uzatılan güçlü eli tuttu.

"Yeni iş yerine hoşgeldin,Asi..."

ODUNCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin