Yakında hasteneden çıkacak ve Naoki'nin evine dönecektim ama halâ Gin'e benimle birlikte gelmesini teklif etmemiştim. Eğer yakında söylemezsem reddetme ihtimali artar, bu yüzden şimdi soracağım çünkü şu an içeri girdi.
-Gin, sana bir şey söylemem gerekiyor.
-Duymak istemiyorum.
-Ne?
-Öyle bir söyledin ki benden ayrılacağını sandım. Ayrılacak mısın?
-Tabi ki hayır! Nasıl bir düşünce yapın var anlamış değilim. Soracağım şey şu ki: Benimle birlikte yaşar mısın?
-Nasıl? Senin evine mi taşınmamı istiyorsun?
-Hayır, ben yakında hastaneden çıkacağım ve Naoki'nin evine döneceğim. Seni de yanımda getirebileceğimi söyledi, tabi sen de istersen.
-... Iıh, yani şey şimdi...
-İstemiyor musun?
Tahmin etmem gerekirdi. Sonuçta kim birkaç haftadır tanıdığı biriyle hiç tanımadığı birinin evine gitmek ister ki? Hem de ona garip geçmişimi daha yeni anlatmışken.
-Hahahahaa!! Suratın çok garip görünüyor Ai! Kendi içinde çatışıyor gibi görünüyorsun, sanırım şakayı anlamadın? Tabi ki seninle gelirim, seni o herifle bir an bile yalnız bırakmaya niyetim yok. Beni yanında götürmek istemen de beni çok mutlu etti.
-Sana bir daha böyle bir şaka yaparsan ikimizi de öldürürüm demedim mi ben? Değişmeyeceğimi de biliyorsun.
-Değişmeni istemiyorum da. Sen olduğun halinle mükemmelsin.
Ben ne diyorum bu ne diyor... Ama söylediklerinin beni mutlu ettiğini belirtmem lazım. Ağzım pek laf yapamadığı için sadece gülümsemekle yetindim. Şimdi kendisine iltifat edildiğinde konuşmayıp gülümseyen karakterleri anladım. Konuşmuyorlar çünkü düzgünce iltifat etmeyi beceremiyorlar ve ağızlarını açarlarsa saçmalayacaklarını biliyorlar. Bunu bir yere not etsem iyi olacak.
* * *
-Evine hoşgeldin Ai. Odan tıpkı bıraktığın gibi.
-Sağol Naoki.
-Aİİİİ!!!!!! Evine hoş geldin!! Seni çok özledim!!!!
Katie(Michael'ın kız kardeşi, doktor olan hani) koşarak üstüme atladı ve beni boğarcasına sıkı sıkı sarıldı. Göğüsleri yaramın üstüne çok yükleniyor!!
-Katie!! Yarama bastırıyorsun! Doktor hastasını öldürür mü?!
-Pardon, kendimi kaybetmişim. Bu kim bu arada?
-Merhaba, ben Gin, tanıştığımıza memnun oldum. Ai Michael'ın bir kız kardeşi olduğunu söylemişti ama bu kadar güzel ve hoş bir bayan olduğunu söylememişti.
Gin Katie'nin elini kibarca öptü. Yakında buna pişman olacağı için hiç kıskanmıyorum, aslında gülmek geliyor içimden.
-H-hoşgeldiniz. Naoki de kibar ve yakışıklı bir erkeğin geleceğini söylememişti. Peki siz Ai'nin neyi oluyorsunuz?
-Ben Ai'nin a-
-O Ai'nin sevgilisi.
Michael ve Naoki bir ağızdan konuştu. Gin şaşırmıştı. Yaklaşıp kulağına fısıldadım:
-Zaten biliyorlardı. Ben söylemiştim.
Gin'in bakışları aynen şunu anlatıyordu:" Bunu bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun?! Ne zamandır biliyorlar?! Neredeyse yüzlerine bakamayacağım, neredeyse!". Bu biraz ayrıntılı oldu ama böyle düşündüğüne eminim, %99.
-Ai, senin gay olduğundan hep şüphelenmişimdir, ama seni Michael ile birlikte düşünmüştüm.
-Demek ki yanlış düşünmüşsünüz.
-Vay vay, hem de kıskanç!
Naoki sürüp giden bu saçma konuşmayı bitirmek için araya daldı:
-Bu kadar tanışma yeter, artık herkes odalarına gidip yerleşebilir mi? Gin'in odası Ai'ninkine bitişik olan, hizmetçiler size yardım eder.
Valizlerimizi götüren hizmetçilerin peşinden odalarımıza gittik.
* * *
Akşam yemeği büyük salonda yapılıyordu. Yemek sırasında Katie sürekli Gin'le sohbet etmeye çalıştı. Gin de onunla sanki meraklı bir kızmış gibi muhabbet ediyordu. Hizmetçilerden biri Katie el işareti yapınca hemen yanına geldi:
-Bir tabak daha yemek istiyorum ama onu odama götür, orada hazırlanıp beni bekle, siyah olanları tak. Arkadaşlarından biri de hazır beklesin.
Hizmetçi arkasını dönüp koşar adımlarla söylenenleri yapmaya giderken Katie de tekrar Gin'e döndü:
-Bu gece odama gelmek ister misin? Biraz eğleniriz. Sana uygun kıyafetlerim de var. Ai, senin de gelmeni çok isterim.
Gin hiçbir şey anlamadığı için bana döndü ve:"Bu kadın ne diyor?" der gibi baktı. Sessizce kulağına fîsıldadım:
-Katie biseksüeldir(YN: Bilmeyenler için, biseksüel hem kadınlardan hem de erkeklerden hoşlananlara denir.). Ayrıca kendisi yatakta tam bir sadisttir ve üçlü veya dörtlü yapmaya çok meraklıdır. Hizmetçierin yarısından fazlası, kelimenin tam anlamıyla onun seks kölesi. Ve sana dediği kıyafetler deri ve kayışlardan oluşan bir şey.
-Y-yok ben almayayım, s-sağol.
-Aaa, yazık oldu, çok güzel vakit geçirirdik! Ai de tekliflerimi hiç kabul etmedi zaten!
-Tabi ki etmem. Ben daha 16 yaşında tertemiz bir gencim.
-Yakında öyle olmayacaksın ama, biliyorsun değil mi Ai? O zamanı merakla bekliyorum.
Bilerek böyle kulağıma üfleye üfleye konuşuyor! Aslında ben de o zamanı merakla bekliyorum...
Biraz geciktiğim için özür dilerim. Yoruma Katie'yi koyacağım, yorum ve vote vermeyi unutmayın ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın En Koyu Tonu
RomanceBu işe başlarken planım böyle değildi. Bu kadar ağır ve kötü derecede aşık olabileceğimi bile bilmiyordum!