İyi okumalar^^
-
KISIM 1 : DÜNYA /
SELAY
''..
Yağmur ısrarla bana ölümü hatırlatsa da bu geceki konumuz hala aşk merak etmeyin (!) Sadece çevir kazı yanmasın moduna girmiş lafı doladırıyorum hepsi bu. Ama dışarıda yağmur yağıyor ve bana anımsattığı şeyler inanın aşktan çokça özel.
Bir tanesini sizinle paylaşmamı ister misiniz?Yaşamak için hatıralara ihtiyacımız olsa da tüm o bazenler aslında yaşamamak için bir yol arayıştır. Uzun zaman önce küçük bir çocukla tanışmıştım. Adı, saç rengi ve üzerindeki kıyafetler hafızamdan silinmiş olsa da elimi tutan buz gibi elini hala hatırlıyorum. Ve içimi soğutan eliyle uyum içinde olan bakışlarını. Birinin içinden kovulmuş bir çocuk muydu? Teninin geçen her saniye soğuduğunun; ölmek üzere olduğunun farkında mıydı? Kimdi onu ölüme terk eden? Bilmiyorum. Tek bildiğim ölüm herkes için kaçınılmaz olsa da o çocuk bu kadar kısa bir ömür için doğmuş olamazdı. O her aklıma gelişinde ondan ne farkım varda hala yaşıyorum diye düşünmeden duramıyorum. Şu an yağmurun canlandırdığı toprak kokusunun bana onu hatırlatması kadar acımasız işte peşinden koştuğumuz hayat. Oysa onun bir hastane odasında buz kesmiş bedenine inat gülümseyen yüzünü hatırlıyorum ben. Yağmur ne diye toprağın altında olduğunu gözüme sokuyor?
İşte hayatın her pazar yapılan sabah kahvaltıları gibi olmadığının kanıtı bu. Tabi aynı zamanda aşk acısını basitleştiren sağlam bir his.
Sevgili dinleyiciler, söz verdiğim gibi haydi aşktan bahsedelim. Zira elimde bundan başka çevirecek kaz kalmadı(!) Beni aşkla sınadığınız bu gecede inadına sadece üç tane mesaj okuyacağım ve aşktan bahsederken ses tonuma dikkat edin lütfen. Bilinmezliğin soğukluğunu mutlaka hissedeceksiniz.
Karanlığın içinde gizlenmiş milyonlarca yıldızdan bazıları sanki diğerlerinden farkı varmış gibi 'bu benim yıldızım' kelimeleriyle işaretlenir ya hani. Bence bu bencilliğin şekil bulmuş halidir. Sen kimsin ki evreni saran sonsuzluğa sahip bir şeyi sahipleniyorsun? Çok istiyorsan git o yere göğe sığdıramadığın aşkını sahiplen. Ama hayır; bunu yapman imkansız değil mi? Çünkü aşk peşinde acıyıda getirir. Oysa tek yapabildiği karanlığa direnmek olan yıldızın sana bir zararı yoktur. İşte insanlar, en azından kendi çıkarlarını koruyacak kadar zekidirler.
Bir yıldızım yok(!) Ama aşka teslim olacak kadar da delirmedim henüz. Eh bende insanım ve işte bu yüzden aşktan köşe bucak kaçıyorum. Çünkü aşk her yerde herkese karşı aynı aşktır. Çünkü konu aşk olunca nerede olursanız olun sinsice bir kenarda pusu kurmuş acıda eksik olmaz sofranızdan. Çünkü aşk iyi hisler sunarak insanın duygularını sömüren iş güzarın tekidir. Çünkü... ahh neyse. Söyleyeceğim çok şey var fakat bunları düşünmek bile bazen suçlu hissetmeme neden oluyor. Çok daha büyük ve derin acılar var bu hayatta farkındasınız değil mi?
Evet, aşk bazen her şeyden güzeldir ama asla her şey değildir.
Sahra'cım gönderdiğin mesaj benim bile içimi titretti. Sadece >Ayrılmak istemiyorum< yazmışsın ama şu an bu iki kelimenin peşine takılan yüzlerce acı dolu kelime doluştu kulağıma.
Pencere kenarına oturmuş yanağına süzülen göz yaşlarını ve ağzına gelen acı kahve tadını umursamadan yağmuru izliyor ve kulaklığından sana ulaşan sesimi dinliyorsun değil mi? Pekala yatağında yatıyor ve kahveyi bol şekerli seviyor da olabilirsin, fark etmez. O halde sana mavi gözlü devden iyi hissettireceğini düşündüğüm bir kaç kelime söylemek istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Sır
Fantasíaİçimdeki sır; kalbinde Günbatımının izlerini taşıyan çocuklarla ilgili. Onlar bir süredir buradalar. Kalmak için gelmediler fakat başka gidecek bir yerleri de yok. ** ●Gün Batımını delice seven bir çocuk. ''Ayın gölgesinde oturduğumuz bir gec...