Eve geldiklerinde Kyungsoo kendisini şu anki mutluluğuyla avutmaya çalışıyordu. O şu an mutluydu ve Jongin de öyle.
" Kötü hissettiriyor. " dedi Kyungsoo başını YiFan'ın omzuna yaslayarak " Bir zamanlar bana ' Sensiz yaşayamam. ' diyen bir insanı bensiz görmek çok kötü hissettiriyor YiFan. "
" Eminim Jongin de kötü hissediyordur. "
" Hah. " dedi Kyungsoo ve YiFan'la beraber oturduğu koltuktan kalktı " Ben odama geçiyorum. Yorgunum. "
YiFan, Kyungsoo'yu başıyla onayladı. Kyungsoo ona minnettar bir şekilde baktıktan sonra hızlıca üst kata çıkarken YiFan da protesto yapılacak alana doğru yola koyuldu.
Kyungsoo odasına çıkar çıkmaz kendini yatağına attı. Jongin böyle bir zamanlamayla karşısına çıkmamalıydı. Ayrıca o LuHan denen çocuk, kanserdi ve dört ay içinde ölmesi gerekiyordu ama hala nefes alıyordu?
Sadece bir tesadüf eseri karşılaşmışlardı zaten. Bir daha birbirlerini görmeleri gerekmiyordu.
" Hem ben Jongin'in umrunda değilim. "
Kyungsoo kafasını yastığına gömdü. Şu an mutluydu, değil mi? Bu konular hakkında düşünmemesi gerekiyordu.
" Hem LuHan da mutlu. " Kyungsoo burnunu çekti. Jongin onunla olması gerekirken LuHan'laydı. Neden onunla tanışmıştı ki?
Zil sesini duyunca yerinden kalktı Kyungsoo. Ağrıyan gözlerini ovuşturarak aşağı indi ve kapının önünde dikildi. Gelen kişinin YiFan olmadığını biliyordu.
' Belki Baekhyun ya da JoonMyun'dur. ' dedi Kyungsoo içinden. Eli kapıya gittiğinde duraksadı.
' Ya Jongin'se? '
Zil tekrar çaldığında Kyungsoo'nun aklına kapı deliğinden bakmak geldi. Baktığı zaman boş beklentilere kapıldığı için kendini suçlayarak kapıyı hızlıca açtı.
" Ne var LuHan? "
LuHan, Kyungsoo'nun soğukluğunu hissettiğinde kendini gülümsemek için zorladı.
" İçeri girebilir miyim? "
" Hayır. "
LuHan'ın gülümsemesi bir an için bozulsa da tekrardan düzeltti.
" Konuşabilir miyiz? "
" Hayır. "
" Neden böylesin? " LuHan yanaklarını şişirince Kyungsoo bunun tatlı olduğunu düşündü. Ama bu, ona karşı sıcak davranmasını gerektirmezdi.
" Seni ilgilendirmez. " dedi Kyungsoo ve kapıyı kapatmak için hamle yaptığında LuHan ayağıyla engelledi.
" Jongin yüzünden böylesin, değil mi? "
Kyungsoo cevap vermeyince LuHan devam etti.
" Bak, bunu aşabilirsin? Eski sevgilin yüzünden bana neden soğuk davranıyorsun? "
LuHan yine cevap alamayınca iç geçirdi.
" Jongin benimle çıkmak istediğini söylediğinde seninle olan ilişkisinden haberim yoktu. Bana senden sadece arkadaşı olarak bahsetmişti. Özür dilerim. "
LuHan arkasını döneceği sırada Kyungsoo kapıyı ardına kadar açtı ve girmesi için yol verdi. LuHan tek kaşını kaldırınca Kyungsoo gözlerini onunkilere sabitledi.
" İçeri girecek misin? Burada uzun süre bekleyecek kadar sabırlı birisi değilim ben. En azından sana karşı. "
LuHan gülümseyerek içeri girip salondaki bir koltuğa oturdu. Kyungsoo da onun karşısına geçti. Aralarında oluşan kısa süreli sessizlikten sonra Kyungsoo başını kaldırıp onu inceleyen çocuğa baktı.
" Yaşıyorsun? "
" Yaşıyorum. " dedi LuHan yarı mutlu yarı üzgün bir şekilde.
" Beklemiyordum. "
" Ben de beklemiyordum. Bir şekilde atlattım kanseri işte. "
" Tebrikler. "
Aralarında tekrar bir sessizlik oluşacağını hissedince derin bir nefes alarak kapıda başladığı konuşmaya devam etti LuHan.
" Jongin'in bana bu dönemde çok yardımı oldu. Ama gerçekten, sizi bilmiyordum. Eğer o zamanlar biliyor olsaydım, emin ol ona yaklaşmazdım. "
" Önemli değil. Atlattım ben. " Kyungsoo kendisinin de inanmadığı bir şekilde gülümsedi.
Ortama tekrar sessizlik hakim olduğunda Kyungsoo ayağa kalkıp mutfağa gitti. Birkaç dakika sonra elinde atıştırmalıklarla salona geri döndü ve televizyonu açtı.
" X-Men sever misin? " Kyungsoo açtığı kanalda oynayan X-Men filmini görünce sordu. LuHan çekingen bir şekilde başını salladı.
" İyi. " Kyungsoo filme döndü. Bir saat kadar izledikten sonra film bitti ve LuHan da bir işi olduğunu söyleyerek evden gitti. Gitmeden önce Kyungsoo'ya onunla arkadaş olmak istediğini söyledi. Kyungsoo onu sadece başıyla onayladı.
LuHan gittikten sonra Kyungsoo etrafı toplayarak mutfağa geçti ve yemek için bir şeyler yapmaya başladı. Bir süre sonra tekrar kapı çaldı.
' Jongin olabilir mi? " Kyungsoo yavaş adımlarla kapıya doğru yürüyerek temkinli bir şekilde delikten baktı. Kapıyı çalanın JoonMyun olduğunu görünce nefesini verip kapıyı açtı.
" Protesto nasıldı? "
" Güzeldi. En azından ufak bir ilerleme kaydedildi gibi. Şu Jongin denen çocuk... "
Kyungsoo, Jongin'in adını duyunca titredi ve JoonMyun'a döndü.
" Evet? "
" Onun Mun-Eo dansçılarından olduğunu biliyor muydun? "
" İyi. " Kyungsoo duygusuzca cevap verip mutfaktaki işine geri döndü. JoonMyun da peşinden geldi.
" Jongin'le aranızda bir şey mi geçti? "
" Hı hı. " Kyungsoo oma bakmadan yemekleri karıştırıp baharatlarla uğraşmaya başlayınca JoonMyun iç geçirdi.
" Benimle senin hakkında konuştu. "
Kyungsoo baharatları tezgaha koyup sonuna kadar açtığı gözlerini JoonMyun'a çevirdi.
" Benim hakkımda ne dedi? "
" Fazla bir şey konuşmadık. Senin eski sevgilisi olduğunu söyledi. Sana iyi bakıp bakmadığımı sordu. Mutlu olup olmadığını da. "
" Hmm. " Kyungsoo gülümseyerek ona döndü ve elini yanağına koyarak kendine çekti " Seninle gayet mutluyum ben. "
" Ben de ona bunu söyledim. " JoonMyun gülümseyerek Kyungsoo'yu öpmek için eğildi.
Kyungsoo'yla arasında santimler kala Kyungsoo'nun çalan telefonu yüzünden durdular.
" Telefonların bu tarz zamanlarda çalması biraz kilişe değil mi? " JoonMyun gülerek sorduğunda Kyungsoo onu onayladı ve telefonundaki numaraya baktı. Garip, bu numarayı tanımıyordu?
" Alo? "
Kyungsoo karşı tarafın ses vermesini bekledi ama tek duyduğu derin bir iç çekme sesiydi. Birkaç saniye sonra telefon kapandı. Kyungsoo telefonuyla bakışırken JoonMyun yanına geldi.
" Kim aramış? "
" Bilmiyorum. "
" Herneyse. Nerede kalmıştık? " JoonMyun, Kyungsoo'yu kendisine çekip sordu. Kyungsoo kıkırdayarak ondan ayrıldı.
" Yemeklerimi tadacaktın. "
" Kyungsoo~ " JoonMyun gülerek mutfağa giden çocuğun peşinden koştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Why ? ( Kaisoo Yaoi )
Novela JuvenilSebepleri ne olursa olsun, bu göz önünde olan gerçeği değiştirmiyor.