20. Bölüm

1.5K 61 0
                                    

Uyku!

Onsuz geçen geceler... soğuğun zapettiği koca yatağım. Her nefesimde onu sayıklarken onu üzmenin verdiği acı bedenimi kavururken dudaklarımdan dökülen ismine tebessüm etti kalbim.

'' Nola... ''

Boğazımda oluşan yumruyu yutmanın bir çaresi yoktu. Günlerdir belkide haftalardır kaçıyordum ondan. Yada kendimden. Oysa ereye gidersem gideyim yanımda hep benide taşıyordum. Kandırmaktı belki kendimi avutuyordum bir şekilde kalbimi. O aşkla bakan deniz gözlerden mahrum saatleri saniyeleri lanetle anıyordum hem kendimi.

İzimi kaybettirmenin verdiği huzurla yattığım sedirden doğruldum. Gözlerimi ellerimle ovuşturarak doğruldum. Kaldığım küçük kulubede sadece bir sedir ve yemeğimi yiyebileceğim masam vardı. Güldüm... içten gelen bir gülümseme değildi bu sadece zavallı halime acıyan bir gülümsemeydi. Gerçeği biliyordum bilmesine ama bana inanmayan gözleri görmeye kaldıramazdı yüreğim. Nefesimi kesen gözlerde nefreti görmek ölüm sebebimdi.

Kapıya doğru ilerleyerek tokmağı kavradı ellerim. Sonrasında bedenimi dışarı attığımda denizden gelen soğuk esintiye bıraktım ruhumu. Bedenimin titremesine aldırmadan kulubemin hemen yanında olan musluğa yöneldim. Avuçlarıma doldurduğum soğuk suyu yüzüme çarparken kulağıma dolan sese tebessüm ettim.

'' Evlat! böyle yarı çıplak dolaşma hasta olacaksın. '' bana uzattığı havluyu elinden alarak yüzümü kuruladım akabinde havluyu boynuma astım.

'' Öyle olsa ne olurki ihtiyar... Zaten hastalıklı bir ruha sahipken.. '' yüzümdeki gülümseme donuklaşarak kaybolurken tekrar kulubeme ilerledim.

*    *    *

Hectorla olan dün geceki konuşmadan sonra Nola gözlerini yeni bir güne açmış ve gördüğü ruyanın etkisiyle yüzündeki kocaman gülümsemeyle yatağında gerinmeye başlamıştı.

'' Ne o Nola bu gün keyfin iyi gibi.. '' Marissa'nın onu süzen bakışlarına mutlulukla gülümseyerek karşılık verdi.

'' Mutlu olmamam için bir sebebim yok Marissa '' yattığı yerden doğrularak karışmış saçlarını karıştırmaya başladı Nola. Endişeyle arkadaşının davranışlarını çözmeye çalışan Marissadan hayret nidaları yükselmişti. Nola umursamadan odalarında bulunan küçük banyoya attı kendini.

Musluktan akan ılık su bedeninin her bir kıvrımından süzülerek aşağı inerken acı bir tebessüm belirdi yüzünde. Aklından hiç çıkmayan kareler zihnine doluşurken Vidal'ı ne çok özlediğini hatırlattı kalbi. Gözlerini kapattığı an onun olduğu geceden kareler doldu önünde. Sıkıca yumduğu gözlerini açarak derin bir nefes aldı. Artık onu bulmalıydı! Ne pahasına olursa olsun bulmalıydı. Duvara tutunarak ayakta kalmayı başarmıştı. Son zamanlarda yorgunluktan başı dönüyordu. İştahı kesilmiş içinde hep kusma isteği vardı. Suyu kapatarak duşa kabından çıktı. Kenara bıraktığı havluyu bedenine sararak odaya girdiğindeyse onu bekleyen Hector la burun buruna geldi.

'' Aaaaah.. hemen arkanıu dön. '' kısa bir çığlıktan sonra erkeği iktirmeye başlamıştı Nola. Hector ise yüzüne takındığı yaramaz çocuk gülümsemesiyle kızın aynadaki yansımasını süzdü.

Uğur BöceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin