Kendimi ifade etmekte bir numara olduğumu asla iddia etmem, etmedim de zaten, gerçi yeni başlıyoruz pek bir iddiada bulunma zamanımın olduğu da söylenemez ya, neyse artık. Yorumlara baktım fakat tek tek yanıt vermeye uğraşmak istemedim, çünkü genelde yorumlar tartışmalara yol açıyor ve dört ayrı tartışma yürütecek enerjiyi kendimde bulamıyorum.
Benim geçen bölümde demek istediğim şeyle hitap etmeye çalıştığım kitle pek anlaşılmamış sanırım ve bu çok normal, yazıyı dönüp okumadım fakat kendimi bilirim: eğer anlatamadıysam, anlatamamışımdır çünkü anlattığımda genelde kafada pek soru işareti kalmaz, yanlış anlamalar da minimal olur.
Şöyle ki, benim "eleştirileri çok da kafanıza takmayın" derken, bahsettiğim şey hani şu yazar için gerçekten üzücü, harap edici, yıkıcı yorumlar var ya, içinde bir sürü (sözde) hata sıralayan ama aslında saldırıdan başka hiçbir şey olmayan? Ha, işte onları eleştiriyle karıştırmamalarını söylemek istemiştim. Bir de, pohpohlamaların, iltifatların çok da önemli olmadığını. Düşünüyorum da, kendimi büyük ihtimalle ifade edemedim ben. Gerçi onu yazarken büyük bir sorunla uğraşıyordum bir yandan da, onun acelesi ve stresinde yazmıştım. Neyse, kafa karışıklığı için özür dilerim.
Ayrıca, ben kimseye diss atmıyorum. Asla da atmam. Bölüm ithafları o bölümü yayınladıktan sonraki ilk 3 dakika içerisinde hangi kullanıcıyı görüyorsam ona gidiyor, orası boş kalmasın maksaydıyla, bir de biliyorum ithaf almak eğlenceli bir şey, o yüzden. Yoksa lütfen, üzerinize alınmayın dediklerimi. Yani alının da, gereğinden fazla alınmayın. Yaptıklarımın hiçbiri özellikle bir kişiye odaklı değil, olmayacak da. Rencide etmeyi sevmem.
Neyse, konuya dönersek!
Eleştirinin önemini inkar etmiyorum, sadece diyorum ki:
Bu sitede çok fazla çocuk var, hepsi eleştirinin ne olduğunu bilmek zorunda değil ve bilmeden de kendi çaplarında eleştiri adı altında yorum atabilirler. Tabii bunu yapanın bir çocuk olmasına da gerek yok. Herkes yapabilir bunu ve sizler, birer yazar olaraktan eleştirinin ne olduğunu bilmelisiniz. Neleri ciddiye alacağınızı ve neleri umursamayacağınızı...
Eğer hakkımda söylenen her kötü söze kulak assaydım şu ana kadar çöküntü yaşamış, hatta intihar etmiş bile olabilirdim. İnsanların başka insanlar hakkında neler dediğini duysanız kulaklarınıza inanamazsınız bazı noktalarda, beni hala her gün şaşırtmayı başarıyorlar mesela.
Neyse konudan sapmayayım. Umarım kendimi daha açık yapabilmişimdir, çünkü asla yanlış anlaşılmak istemem.
Ben eleştiri yapmıyorum diye siz de yapmamazlık etmeyin, ha orayı da düzelteyim: Ben sadece kendimi yeterli görmüyorum, o kadar. Kişisel bir durum yani.