I ❤ Portakal'ım | SasuNaru | Bitti

Ek Bölüm 2 | Yeni Ev

"Sasuke, şunu tutar mısın?" Metal katlanır merdivenin üzerinden bana seslendi duvara çivi çakmakla meşgul olan sarışın. Elindeki, ölçüp biçmek için kullandığı metreyi bana uzatıyordu, çivi ile de çakacağı konumu belirlemiş bir eliyle de orada sabit tutmaya çalışıyordu, diğer elinde de metre ve çekici sabit tutmaya çalışıyor.

"Bir dakika." Kafasını bana çevirip attığı nötr bakışı duygusuzca yanıtladım, fakat duygusuzluğum sadece yüzümde belirmişti. "Geldim, bekle." Mutfaktan henüz çıkarken onun ve kendim için özenle hazırladığım meyve tabağı ve meyve suyu kokteyllerini tahta tepsi ile salona götürüyordum. Tamamen onu düşündüğümden dolayı bu jesti hazırladım ona, sabahtan beri yeni evimizi düzenliyordu. Ben ise ağır bir iş yapamıyordum, doktorumun belime fazla yüklenmemesini gerektiğinden beri. Nereden çıkmıştı şimdi bu sorun?

Yeni ev demişken, kiraya çıkmıştık desem daha doğru bir söylem olur. Beraber ayrı bir evde yaşamak amacıyla. İkimiz çıkmaya yani sevgili olduğumuzdan beri başladığımızdan itibaren yaklaşık üç ay sonra kendimizi bu iki odalı ve Amerikan mutfaklı yeni sayılabilecek güzel ve nezih evi beğenmiş süratle yerleşmiştik. Ayrıca burası, okulumuza gitmek için kullandığımız banliyö trenin geçtiği güzergah ve istasyonuna yeterince yakındı.

Elimdeki tepsiyi orta sehpanın üzerine koyup sarışına yardım etmek, veyahut aklıma eseni yapmak için adımladım. Gözlerimi sarışının bedeninde gezdirirken yavaşça kalçalarına doğru kaymaya başladım. Dudağımın kenarını ısırdım sapıkça düşüncelerime mukayyet olamazken, aklımdan binbir türlü senaryolar akmaya neler neler olup bitmeye başladı.

Elindeki metreyi bana vermek için uzatmış, sol eliyle de merdivenin kenarından tutarak dengesini stabil konumda tutmaya çalışıyordu, bir ayağı da hemen bir alt basamağa yerleştirip kendini biraz daha ehemmiyetli biçime soktu. Lakin atladığı veya şuan aklından tamamen çıkardığı bir sıkıntı bulunmaktadır: taciz edilebilir olması, esasen benim tarafımdan hem de.

Aklımdan geçirdiğim şeytani planlarımdan birini faaliyete geçirme sırasıydı. Yüzümde beliren sinsi ve şerefsiz bir sırıtma ile elimi Naruto'nun bana uzattığı metreyi alıyor amacıyla uzattım. Metreyi aldım, burada sıkıntı yok bana çevrilen mavilikler ne yapmak istediğimi fark etmişti.

Ama her şey için çok geçti.

Elimi kalçasına atıp giydiği şortu birden indirdim.

"Hey!" Yüksek sesle bağırırken iki eli de meşguliyetinden dolayı karşılık veremedi. "Sapık mısın?" Ama iyi laf yapan ağzını açtığı gibi sağa sola küfürler savuşturmaya başladı. "Pezevenk herif!" Sinirliyken kızarıyor, kızarırken de daha fazla tatlılaşıyor, ona olan atraksiyonumu kontrol etmekte zorlanıyordum. Kendimi zor tuttum kucaklayıp 'içeriye' götürmemek için.

"Evet öyleyim." Her ne kadar çocukça bir harekette bulunmuş olmama rağmen duygusuz tavır takınarak bu durum yaşanmamış gibi cevap verdim.

"Neyse, gece ödeteceğim bunu!" Öfkeyle mırıldanırken sinirle iç çekti, beni umursamadan çiviyi çakmaya başladı. Götü hâlâ açıktaydı, iki yuvarlak kabak parçası gibi parlıyordu. Nedense dikizlemeye devam ediyorum ama ellemeye cesaret edemiyorum.

"..." Sustum, yanıtsız bıraktım sarışını.

İşini bitirince sol eli müsait oldu. Donunu ve şortunu hafifçe eğilerek yukarı çekti, öte tarafta ben ise onu dikizlemeye devam ediyordum, gözlerime şenlik bu manzara kısa sürdü ama bir o kadar da eğlenceliydi.

Kısa bir sessizlik girdi oturma odasının küçük atmosferine: bir o kadar sükunet, bir o kadar da duygu...

Şimdi ise karşımda dikiliyordu benden birazcık daha kısa sarışın arkadaşım, dostum her şeyim. Aramızda geçen tüm anılar birden yok olmuş misali davranmaya başladı nötr bir suretle. İkişer çift, bir taraf mavi öte taraf kapkara gözler ortada buluşmuş aramızda birkaç santimlik boşluk olmuşmuş, bunu ise bizim alıp verdiğimiz hava dolduruyordu. Yüzümde hissediyordum sıcaklığını.