Ayın doğuşu.

74 10 0
                                    

Durakta gördüğüm kalbime kördüğüm.

Işılay eve gitmek üzere, durakta otobüs bekliyordu.

Otobüs gelmeyince, bir taksi durdurdu.

durakta otobüs bekleyen adamda aynı taksiyi durdurmak için el kaldırmıştı.

Işılay tam arabaya binecekken, adam "hop hop. Önce ben durdurdum" dedi.

Işılay "ne oluyor ya! Ben önce durdurdum."

Bir süre didiştikten sonra, şoför "durun gençler kavga etmeyin sakin, sakin, ikinizi de bırakabilirim" diye araya girdi.

Işılay, "hayır ben bu tek hücreliyle aynı araca binmem."

Genç adam da, "sensin o cadı şey. Asıl ben seninle binmem aynı araca."

Işılay "sen ukala mısın? Uzaydan mı düştün küreyi arzıma acaba! Hayır yani karşındaki bir kadın. Konuşmayı bilmez misin ya!"

Deniz de: "kusura bakmayın hanım efendi. Karşımdaki kadın bana tek hücreli derse, bende ona cadı derim yani!"

Işılay da "odun, kalas, kereste, uyuz gıcık şey tipine baksan İnsan değil de Kutpun ayıcığı sanacaksın" dedi: ardından elindeki suyu Deniz'in üstüne attı.

Deniz "seni var ya... gel buraya" diyerek kızı kovaladı.

kız da koştu. Taksici yanına yanaştı... Işılay kapıyı açıp "bay bay ben gidiyorum" diyerek güldü.

Deniz de "abi dur bende geliyorum. Bu saatte uğraşamam taksiyle otobüsle filan. Mecburi yani! Şu her sözümde kapı karşılığı gibi olan cadının çenesine katlanacağım" dedi, arabaya bindi.

Işılay, "ben cadıysam tatlı cadıyımdır, ama sen tam bir kutup ayıcığısın" deyip Deniz'in eline vurdu.

İkisinin de bu temastan içleri titremiş, tüyleri ürpermişti.

Taksici arabasına binen çifte bakıp bakıp gülümsüyordu.

Deniz dayanamayıp: "hayırdır abi! Gülecek ne var acaba! Merak ettim de..." demeden edemedi.

Taksici, gözünü yoldan ayırmadan: "aranızda oluşan enerjiye gülüyorum" dedi.

İkisi de bu söze şaşırmıştı. "Nasıl bir enerji?" dediler aynı anda.

"Bakın konuşmanız bile aynı ana denk geliyor" diyerek, tezini onaylayan bu olayla tebessüm etti.

"Abi inan biz hiç bir şey anlamadık senin konuşmandan" dedi Deniz.

"Zamanla anlarsınız gençler" diyerek onlar için soru işareti barındıran, anlam dolu bir gülümseme gönderip, yola döndü taksici.

"Abi ben merakta kalınca işkence çeker gibi oluyorum. Bana acısan da, sen bizi merakta bırakmayıp da şimdi anlatsan olmaz mı?" dedi Işılay.

Taksici: "peki yaramaz kız. Anlatayım" diyerek konuşmaya başladı.

"Bana yengeniz ile tanışmamızı anımsattı sizin aranızdaki bu enerji.

Ben senin gibi gençken, annem beni baklava mazemeleri almak için göndermiş, ben de arayıp bir türlü bulamamıştım annemin yaptığı listedekileri.

Sonraki gün bayramdı  ve çarşı, bakkal, market, tüm alışveriş yapılan yerler insanların akımına uğramıştı.

Aradığını bulmak, samanlıkta ine arar gibi zordu: çünkü herkes istiyordu senin istediklerinden.

Sen alana kadar bitmiş oluyordu bile.

Çarşıya kadar uzanıp, her birini bir dükkandan toplayabilmiştim sonunda.

DENİZE DÜŞEN AYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin