Bir Annenin Sevgisi

41 4 0
                                    

"Başarısızlık ve felaketlere rağmen, hayata karşı güvenlerini sonuna kadar saklayabilen iyimser insanlar, iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır."

Andre Maurois

Ne zaman Eva Yang'in ailesiyle ilgili bir şey duysam, yüzümde bir tebessüm oluşur. Onlara gittiğim her seferde evlerinde kahkahaların çınladığını duyardım.

Onların hayat tarzı bizimkinden çok farklıydı. Eva'nın annesi, çocuklarının zihinlerini beslemenin, sıradan ev işleri yapmaktan daha önemli olduğuna inanıyordu. Onun gözünde ev işlerinin hiçbir önceliği yoktu. Yaşları 2 ile 12 arasında değişen 5 çocuğun en büyükleri Eva idi. Evdeki bu düzensizlik başlarda beni rahatsız ediyordu ama bu durum çok uzun sürmedi. Ne zaman Eva ve ailesinin evine gitsem, içlerinden birisi kendini büyük bir krizin içine atmış diğerlerine dert yanar durumda olurdu. Ama Eva'nın annesinin her zaman bizlere ayıracak zamanı vardı. Ütü yapmayı bırakıp bize okuldaki takım seçmelerimiz için yardımcı olur ya da süpürgeyi kapatıp hepimizi 3. sınıfa giden küçük Joe'nun ödevi için ormana değişik bitkiler toplamaya yollardı.

Oraya gittiğimde beni neyin karşılayacağını asla tahmin edemezdim. Evleri eğlence ve bol sevgiyle doluydu. Bol bol sevgiyle...

Bir gün Yang ailesinin bütün çocukları okul servisinden kırmızı gözler ve asık suratlarla indiğinde bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştım. Hemen Eva'nın yanına gidip, onu bir köşeye çektim ve neler olduğunu sordum. Alacağım cevaba hazır değildim. Önceki gece Eva'nın annesi çocuklarını bir araya toplayıp, onlara ölümcül bir beyin tümörü olduğunu ve yaşamak için yalnızca birkaç ayının kaldığını söylemişti. O sabahı oldukça iyi hatırlıyorum. Eva ile birlikte okulun arkasındaki banklara gidip oturmuş, okulun zili çalana değin nasıl duracağımızı bilemeden ağlamıştık.

Yang ailesini tekrar ziyarete gittiğimde bu olayın üzerinden birkaç gün geçmişti. Annem bana arkadaşımı yalnız bırakmamam gerektiğini söyleyene kadar acıyı içime gömerek sıradan hayatıma devam etmeye çalışıyor ama büyük bir suçluluk duyuyordum.

O yüzden içimdeki bütün acıyı bir kenara koyup, onları ziyaret ettim. Eve girdiğimde sakin ama eğlenceli bir şarkının eşliğinde kahkahalar duymuş ve bu duruma şaşırmıştım. Salona girdiğimde Bayan Yang'ın bütün çocuklarını etrafına toplayarak oyun oynadığını ve herkesin neşeli olduğunu gördüm. Şaşkınlığımı gizlemek oldukça zordu. Bu durum beklediğim bir şey değildi.

Eva oyunu bırakarak beni odasına götürdü ve orada her şeyi açıkladı. Annesi onlara kalan zamanı en güzel şekilde değerlendirmek ve son günlerinde mutlu olmak istediğini söylemişti. Onlar da anneleri için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlardı.

Bir gün Eva'nın annesi, beni özel bir olay için evlerine çağırdı. Saçları döküldüğü için peruk takıyordu ama artık perukla rahat edemediğine, o yüzden de onun yerine değişik şallar takmaya karar vermişti. Masaya değişik renklerde pullar, simler, yapıştırıcılar hazırlamıştı ve şallarını süslememizi istiyordu. Biz bu işlerle uğraşırken, o da koltuğuna oturmuş mutlu gözlerle bizi izliyordu ama artık çok bitkin göründüğünü fark edebiliyordum. İşimiz bittikten sonra her birimizle fotoğraflar çektirdi.

Ve maalesef o kötü gün geldi çattı. Eva'nın annesi artık hayatta değildi. Bu acı olayı takip eden haftalarda ise Yang ailesinin acısı tarif edilemezdi.

Sonra bir gün, Eva'yı sınıfında güle eğlene arkadaşlarına bir şeyler anlatırken gördüm. Annesinin adını da duyuyordum. Eski Eva geri dönmüştü. Yanına gittiğimde bana mutluluğunun sebebini anlattı. O sabah küçük kardeşini okula hazırlarken çorabının içinden bir not düştüğünü görmüştü. Bu not annesindendi ve o sanki tekrar hayattaymış gibi hissettirmişti.

Aynı gün öğlen saatlerinde bütün aile başka mesajlar bulmak ümidiyle evi alt üst etmişti. Buldukları bütün mesajları sevinç içinde birbirleriyle paylaşmışlardı. Ama gizli kalan kâğıtlar da vardı. Yılbaşı zamanı geldiğinde tavan arasından süsleri almaya gittiklerinde orada kutularının içinde de birkaç not buldular.

Zaman geçtikçe bu notlar ortaya çıkmaya devam ediyordu. Eva'nın mezuniyet gününde ve düğününde de birer tane çıkmıştı ortaya. Annesi, özel günlerde teslim edilmek üzere bu notları bazı arkadaşlarına teslim etmişti. Eva ilk çocuğunu kucağına aldığı günde bile annesinden sevgi dolu bir mektup almıştı. Bütün kardeşleri de aynı onun gibi bu küçük notlara, mektuplara kavuşuyorlardı. Her biri yetişkin birer birey olana kadar bu durum böyle devam etti.

Bay Yang'in yeniden evlendiği gün, düğüne küçük bir hediye ve çocuklara okunmak üzere gönderilen bir mektup geldi. Mektup Bayan Yang'dan geliyordu ve çocuklara yeni annelerini sevgiyle karşılamalarını öğütlüyordu. "Babanız, size iyi davranmayacak birini seçmez, biliyorum. Birbirinize dikkat edin, yeni annenizi sevin," diyordu.

'Eva'nın annesi bu mektupları yazarken nasıl da acı çekmiştir,' diye düşünüyorum şimdi. Çocuklarına bıraktığı bu mükemmel anıları hazırlarken çektiği acı tahmin bile edilemez sanırım. Bu karşılıksız hareketlerin temelinde ise bir annenin yüreğinde evlatları için beslediği sevgiden başka şey de olamazdı zaten.

Manolya Kokulu HikâyelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin