ⅩⅩⅩ

748 78 11
                                    

Yapayalnız seni onu seyrederken seyrediyorum
Sanki gördüğün tek kızmış gibi
Bana önem vermiyorsun, hiç bir zaman vermedin
Senin umurunda değilim
Evet yapayalnız seni onu seyrederken seyrediyorum
Gördüğün tek şey o
Nasıl fark etmiyorsun
Beni yavaşça öldürdüğünü

✎ ✐✎ ✐✎ ✐✎ ✐✎ ✐

'sOn'suz 8

Batuhan'ı kolundan yakaladığım gibi öfkeyle gözlerimi ona diktim. Tek kaşı kalkmış yaptığım şey karşısında şaşkınlıkla bana bakıyordu. ''Kardeşim? Bir sorun mu var?'' 

Her seferinde, bana önceden seslendiği gibi sesleniyor, uyarılarımı dinlemiyor, kardeşim diyordu. Öfkemi atmak için gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım, gözlerimi geri açtığımda kolundan tutup kenara sürükledim. Konuyu dolandırıp zaman kaybetmeyecektim. ''Nereden biliyorsun?''

Yüzü anlık düşerken kendini toplamaya çalıştı. ''Neyi?'' dedi anlamıyor numarası yaparak, onu tanıyordum, rol yaptığını gözlerinden okuyabiliyordum.

''ÇAKIL! Benle oynama, karşında eski Banu yok.'' 

Kolunu çekip kurtardı. ''Emin ol bunu görüyorum, bir şeyler seni değiştirmiş. Eski kız kardeşimi göremiyorum artık karşımda. En iyi dostumu alıp götürmüşler ve bunun benim üzerime yıkmışlar. Sence de suçsuz olduğum halde bana böyle davranman acımasızca değil mi?''

Yutkundum, birilerine acı çektirmek, geçmişte aramın iyi olduğu birilerine, acı çektirmeyi sevmiyordum. ''Nereden öğrendin?''

Alayla gülüp, öfkeyle yüzünü sıvazladı. ''Ezgi'yle sen konuşurken duydum, oldu mu Banu ATEŞ?! Gözünde biraz olsun değerim yok değil mi? Sen eskiden de böyleydin, unutmak için acı çeker, sonrasında öyle bir silip atardın ki... Bir gün beni de böyle silip atmandan korkardım.'' Durup acıyla bana baktığında benimde maskem düşmüştü, bakışlarım yere kaydı. ''Korktuğum başıma geldi, benden nefret ediyorsun lan sen! Hiç bir suçum yokken, sırf birilerine güvendiğim ve evime aldığım için, sen ve Ezgi benden nefret ediyorsunuz.'' Bağırıp çağırmasına karşı hiç bir şey söyleyememiştim. Derin bir nefes aldım belki de söyleyebileceğim tek şeyi söyledim.

''Üzgünüm,'' dedim varla yok arası sesimle. 

''Üzgün müsün?'' Alayla sorduğunda yumruklarımı sıktım. ''Hayır, değilsin. Sanki sana ihanet etmişim gibi davranıyorsun. Ezgi sonradan bize katılmasına rağmen, sanki arkadaş olan sizmişsiniz de ben bozmuşum gibi davranıyorsun. Sanki kavganın sebebi Ezgi'yi aldattığımı sanmanız değilde sana ihanet edişim gibi davranıyorsun.'' 

Ve her gittiğimde söylediğim sözü söyleyip yine aynı şeyi yaptım. ''Kendine iyi bak, Batuhan.'' Hızlı adımlarla oradan uzaklaştığımda arkamdan bağırdı. 

''Bu kadar kolay değil! Duyuyor musun? Senden nefret ediyorum, Banu! Bana bu acıyı tattırıp asıl ihanet eden sen olduğun için, senden nefret ediyorum!'' 

Herkesin bakışlarını üzerimde hissediyordum, saklanmak istedim. Arda ve Rana da durup bizi izlemişlerdi okulun kantininde. Bakışlarında olayları çözmeye çalışma çabası, endişe, merak ve şaşkınlık vardı. Çıkışta ise izleyen bir kişiyi daha gördüm, Ezgi. Bana karmakarışık bakarken bakışlarımı kaçırıp bahçeye doğru koştum. 

Yine aynı şeyi yaptım, yine zora düşünce yaptığımı yaptım ve kaçtım...

Yazar 『texting』Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin