"Gel seni Melek'le tanıştırayım." Dudaklarımı büzdüm ve çocuk gibi surat astım. Melek denen kıza sinir olmuştum. Selim'in yanına gelmişti pis fırsatçı. Kem gözlü kertenkele iguanası seni."Kim bu kız Selim?" diyerek kızı gösterdim. Kızın şeytani bakışları hoşuma gitmemişti.
"Mirza'nın kuzeni Melek. Bu da sevgilim Zühre." dediğinde uzaylı görmüş gibi Selim'e baktım. Nasıl yani Mirza'yı döven Selim değil miydi? Ve üstelik bunlar akrabasıydı.
Bu kız sinsiydi. Hiç hoşlanmamıştım. Altındaki kısacık şortu saymıyorum bile.
Elini bana uzattı. Sahte bir gülümsemeyle uzatılan elini sıktım. "Memnun oldum Zühre." dediğinde yapmacık bir ifadeyle "Hı hım. Ben de." diyerek elini bıraktım.
Bu kızda hoşuma gitmeyen bir şeyler vardı.
"Film izleyelim mi sevgilim?" dedim Selim'e bakarak. 'Sevgilim' sözünü vurgulayarak söylediğimde gözlerindeki ışıltıyı görmüştüm ve mutlu olmama neden olmuştu.
"Olur. Ne izlemek istersin?" diyerek sinsirellayı takmadan konuştu. Yüzüne bile bakmıyordu.
Aferin koçum benimle ilgilen. Hanımcı yapacağım seni.
"Sen ne izlemek istersin aşkım?" dediğimde güldü. Yakışıklılığına ekmek banayım o gamze ne öyle. Kalbime geldi vicdansız.
"Sen ne izlersen onu izlerim." dediğimde arkada bizi izleyen Melek bodoslama lafa daldı. "Korku hariç her şeyi izlerim. Ben çok korkarım ya o cinli şeytanlı şeylerden." Çocuk gibi mızmızlandı.
İsmin gibi Melek değilsin bence ama hadi bakalım hayırlısı.
"Anime izleyelim mi?" Selim teklifimi kabul edince Melek'te kabul etmek zorunda kaldı. Zaten Meleğin neden burada olduğunu bile bilmiyordum. Varlığı gereksizdi.
Kalabalıktan başka bir şey yapmıyordu.
"Tokyo ghoul! Tokyo ghoul! Çok güzel." Heyecanla ellerimi çırptım. "Lütfen bunu izleyelim, lütfen bunu izleyelim!" Çocuk gibi heyecanlanmama Selim güldü ve kollarının arasına beni aldı. Ona sarılırken "Bu hallerine bile aşık oldum sevgilim." diyerek geniş salonuna oturttu beni.
"Ben laptobu getireyim televizyonun kablosundan diziyi bağlarız televizyona. Zaten yansıtıyor buraya. Rahat rahat izleyelim olur mu?"
"Olur." dedim gülümseyerek. Salondan çıkarken bana öpücük atmayı da ihmal etmedi. Attığı öpücüğü havada yakaladım ve kalp yaptım.
Salonda çarprazımızda oturan Melek "İğrenç vıcık vıcık ilişkiniz sadece midemi bulandırıyor." dedi o itici bakışlarıyla. "Ve seni de sevmedim."
"Kıskanman çok doğal hayatım. Tabii sap olunca yediremiyorsun." dediğimde kahkaha attı. "Sevgilin sana yüz vermeyince Selim'e koşman senin tam bir sürtüklülüğünü gösteriyor. Daha da alçalmaya devam et. Sadece sana gülüyorum çünkü."
"Bekle. Sen onu nereden tanıyorsun?" dediğimde kahkaha attı ve sinsi dolu bakışları gözlerimde gezindi. Selim salona girerken kabloyu televizyona bağladı ve anime dizisi başladı.
Diziyi izlerken sadece boş boş televizyona bakıyordum. Çünkü aklım karışmaya başlamıştı bile.
*
Meleğe sinir oldum diyenler?
Tokyo ghoul izleyenler?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
takıntılı [texting]
Короткий рассказ[tamamlandı] * [CRİNGE bir hikâyedir, lütfen okumayın] * "Kalbi sökülen bir insanın kalbinin tekrar atması için uğraşamazsın, demiştin. Peki, kabuk bağlamış yaraları kanattığında onları nasıl iyileştireceksin?" *Kapak tasarımı: sadecemeftun