Hayatın acımasızlığı tokat gibi yüzüme vura vura beni kendime getiriyordu.
Bunlar doğrumu?
Abimin göz yaşlar içerisinde sorduğu soruya cevap veremiyordum ben o mektupta ne yazıldığını bilemiyordum.
Yavaş, yavaş, abime doğru yürümeye başladım.
Onun kanatları altına girip elindeki mektubu elinden alarak ."Burada ne yazdığını bende bilmiyorum mektubu açmaya hiçbir zaman cesaret edemedim ama sen etmişsin" deyip onun göğsüne başımı koyup hüngür, hüngür, ağlamaya başladım.
Ben abimi abim ise beni teselli ediyordu bir annenin çocuklarını teselli edeceği yerde annem hem beni, hem de abimi, ağlatıyordu.
Abimle beraber yatağıma uzanıp
Ağlamaktan yorgun düşmüş bedenlerimiz uykunun kollarına teslim ettik.********
Yıllar önce yazılmış bir mektup gözlerim dalgınlıkla bakmaktadır.
Öyle zor geliyor ki bazen anıları hatırlamak kalbim daralıyor gözlerimden yaş akıyor ama yinede hatırlıyorum anıları ne olursa olsun çekmek zorunda kalıyor insan acıları.
Zarfı elime alıp okumaya başladığımdan gözlerim şaşkınlıkla kocamın oldu
Bu.... bunlar gerçek mi nasıl olabilirdi böyle birşey annem le Kemal amcanın' hiçbir suçları yoktu gerçekten aylardır hem kendime, hemde sevdiklerime, işkence çetirtiyordum.Kemal amca bu mektubu okumam için o kadar çok yalvarsada onları suçlamak daha kolay gelmişti ama şimdi okumadığım için o kadar çok pişmanım ki.
İnsanları anlayacağımız yerde direk onları yargılayıp, suçluyorduk çünkü bu her insana en kolayı geliyordu .
Mektupun sonuna geldiğimde haykırarak ağlamaya başladım.O kadar çok yüksek sesle ağladımki abim yataktan fırladığı gibi beni bağrına bastırıp.
"Şşşııı benim güzel kardeşim"
Deyip saçlarımın arasına öpücükler katmaya başladı.
Çatallı sesimle"Abi bunların hepsi gerçek Kemal amca benim mektubu okumamı istedi ama o kadının söylediklerinden dolayı ben hep annemi suçladım.
Ben annemi suçladığım için hiç bir zaman kendimi affetmeyeceğim" deyip abimin göğsüne biraz daha sokuldum."Kim bu insanlar güzelim. Sen onları tanıyormusun?" dediğinde
Başımı olumlu anlamda salladıktan sonra burnumu gürültüyle çekip." Evet abi tanıyorum.
Hakkari'ye gelmemin sebebi bu mektubu okumaya cesaret etmediğimdendir. O kadın bana öyle şeyler söylediki resmen annemin babamı aldattığını söyleyince kan beynime sıçradı.
O kadın annemle babamın ölümüne sebep olduğu yetmediği gibi birde ölmüş anneme iftiya etti. Ne olur gedelim, bir daha gidelim, o kadının yanına? "Konuşmalarım, yalvarışlarım, abimi kastıkça, kasılıyordu .
Şevketle saçlarımın arasında bir öpücük kondurduktan sonra"Ben çok özür dilerim. Bu kadar acı çekerken hiçbir şey anlamadığım için sana abilik yaptığımı sanarken hiç bir şey yapamadığımı anladım şuanda"
Başımı abimin göğsünden koparıp onun yanağından öperek
" Sakın bir daha böyle konuşma,
Sen bana sadece abilik değil tam tersi her şey oldun."Biraz daha konuştuktan sonra abim gidip Celal amcanın arabasını aldığı gibi yola çıktık.
Bir kaç saat yolculuktan sonra gideceğimiz yere varmıştık.
Abimle birlikte öylece arabanın içinde huzur evine bakıyorduk." Hasret seni üzmemek için çok fazla soru sormak istemiyorum ama bu kadın annemle babamın ölümüne neden sebep olabilirki.
Onlar kaza geçirdiler bunu en iyi sen biliyorsun?"Abimin sorduğu soruya bakışımı abime çevirdim. Suçluluk duyuyordum. Abime yıllardır yalan söylemiştim.
Mahrur, bir o kadarda üzgün bir sesle