Medya:Daughtry-Feels Like Tonight
"Ne olur beni emmeye biraz ara ver.."bacaklarıma gömdüğü başını kaldırıp kahkaha attı.
"Nasıl istersen güzellik."3.turu bitirmiştik ve cidden artık bedenim eror veriyordu.Doğrusunu açıklamam gerekirse kimseyle sabahlara kadar sevişmemiştim.Bu yüzdendir ki çabuk yorulmuştum.
Üzerimden kalkıp yanıma oturdu.Sırtını yatak başlığına yasladığında onu taklit ettim.Beyaz yorganı sadece alt kısmımızı kapatacak kadar üzerimize çektim.
"Eğer ben kabul etmeseydim ve sana iyi davranan başka bir CEO daha olsaydı onunla beraber olur muydun?Aynı bu şekilde...?"kahkaha attığımda masum masum bana bakıyordu.
"Chanyeol bunaklarla sevişmiyorum.O tarz fantazilerim yok.Ne yapayım ben onların buruşmuş penisini be!"yüzünde muzhip bir gülümsemeyle bedenini bana yaklaştırdı.Tenlerimiz birbirine değiyordu.
"Hm...Peki benimki nasıl?"
"Uzun, kalın ve genç"bir yandan elimle penis boyutunu göstermeye çalışıyordum.Aslında bunu yaparken gayet ciddiydim ama Chanyeol yanımda kahkha atmaktan bir hâl olmuştu.
"Bir de gösteriyorsun ya!çok tatlısın.Demin bildiğin penisimi tanıttın."Sinir bozucu varlık...Konuyu değiştirmek adına bir soru yönelttim.
"Bir şeyler içmek ister misin?"uzanıp dudağımı öptü.
"Buna sende dahil misin?"parmaklarımı çenesinde dolaştırıp dudağımı ısırdım.
"Daha çok içki türü gibi düşün."başını sallayıp geri çekilmesiyle çenesinde ki elim yatağa düştü.
Yataktan kalktığımda tamamen çıplaktım.Onu kontrol etmek istemiştim ama bana bakmıyordu.Göz kontağı perdenin açıkta bıraktığı gökyüzüydü.Bir anda durgunlaşmıştı.Dengesiz Piç!
Üzerime tişörtünü giymek istedim.Bana kalırsa masum bir istekti ama ben masum değildim.Bu yüzden yapmadım.Dolabımdan bir boxer çıkartıp üzerime giydikten sonra tekrar ona baktım.Hipnoz olmuş gibi hâlâ aynı noktaya bakıyordu.Sessizdik.
Odadan çıkıp mutfağa indim.Şarap dolabını açtığımda gözüme Goût De Diamants çarptı.Yüzümde ki gülümsemeyi engelleyemeden şampanyayı buz dolu kaptan aldım.
İki tane kadeh çıkartıp güzel bir tepsiye her şeyi yerleştirdim.Yavaş adımlarla odama çıktım.
Chanyeol gökyüzünü yerinden izlemekle kalmamış olmalı ki camın önünde duruyor,sigarasını içiyordu.Geldiğimi farketmemiş olmalıydı.Gözlerim önce geniş omuzlarında daha sonra kürek kemiklerinde gezinmişti.Tepsiyi komidine bırakıp yanına adımladım.Tam arkasında durdum.Başta ne yapacağımı bilemesemde akışına bırakmayı tercih etmem zamanımı almadı.
Dudaklarım kürek kemiğini hedefi olarak seçtiğinde kollarım beline sarılmış vaziyetteydi.
Omuzlarını,kol kaslarını,boyun omurlarını kısacası demin izlerken cazip gelen her yeri öpmüştüm.Kollarımın altında ki bedeni titriyordu.Ev cehennem gibiydi.Üşüyor muydu?
Bir süre öpmeme izin verdi.Sigarasının dumanı havaya karışmadan önce burnuma doluyordu.Sonunda sigarayı söndürdüğünde geri çekildim.
Yatağa dönüp içkileri kadehlere doldurduğumda yanıma gelip eski yerini almıştı.Deminki halimizden tek farkımız elimizde bir şaheser bulunduruyor olmamızdı.
"Neden giymedin?"dudaklarımı bardaktan uzaklaştırdım.
"Giyemezdim."Açıkcası sorduğu soru beni afallatmıştı.Çünkü ben tişörtünü giymek ve giymemek arasında savaş veriyorken onun gözleri hipnoz olmuşcasına dışarıya kitlenmişti.
"Neden?"karşıya bakmayı kesip bakışlarımızı buluşturduğumda meraklı hali fazla hoşuma gitmişti.
"Benim için birinin bir eşyasını giymek ona ait olduğunu göstermek demektir.Sevişme sonrası birisinin gömleğini veyahutta tişörtünü giymek,kokunu üzerimde taşımak istiyorum.Doyamıyorum sana demektir.Masumca değil mi?Giyemezdim."başını sallayıp kadehle oynamaya bir son verdi.Konuşma boyunca dikkatle beni dinlemişti.Konuşmam bitince de sanki bunu bekliyormuş gibi şampanyanın vücudunda istikrarlı bir yol izlemesine izin verdi.Ve tam o anda şampanya olmak istedim...
Elinde ki boş kadehi komidine bıraktığında bende bıraktım.
"Kokumu üzerinde taşımak istemedin mi?"Fazla soru soruyordu.
"İstedim ama benim bahsettiğim olay duyguyla alakalıydı.Bu yüzden engel oldum."
"Peki ya...hiç birisinin kıyafetini giydin mi?"Boğazımı temizledim.Bu konuyu konuşmak istemiyordum.Bu yüzden başımı sallamakla yetindim.Anlamış olmalı ki konuyu en güzel haliyle değiştirdi.
"Çok güzelsin...Bu gece düşündüğüm bir şey değil.Bu gece emin olduğum bir şey...Byun Baekhyun,Bay Byun çok güzelsin."dudağımda anlamsız ve aptalca bir gülümseme oluştu.
Bedenim yavaşça yatağa yatırıldı.Dudağıma bir öpücük kondurdu.O kadar yumuşaktı ki!Hissettiğimi söylesem dudaklarım benimle alay ederdi.
"Sen ki meleğim,"Yanaklarımı öptü.Günahkar beri melek olamaz diyemedim...
"Yıldızlar kadar parlak,"boynumdan öptü.Nefesi tenimi kavuruyordu.
"Gece kadar karanlıksın."iki göğsümün arasını öptü.
"Gece olmasaydı yıldızlar böyle güzel parlar mıydı?Yıldızlar olmasaydı gece bu kadar güzel olur muydu?"kelebeklerin dayanabilmek adına birbirine sarıldığı karnıma öpücüğünü kondurdu ve sonra tekrar göz göze gelmemizi sağladı.Dudaklarına minik bir gülümseme yayıldı.Bakma Yeol,Gülme Yeol...Bu gece bana bu eziyeti çektirme diyemedim.
"Sen en güzel belirsizliksin."son olarak alnımı öptüğünde saat 3 sularıydı ve ben olması gerekenin aksine iliklerime kadar değerli hissetmiştim.
Smut veya seksi şeyler yazma havamda değilim...İyi geceler millet.Sizi seviyorum💗💜💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Byun Company And Park Company
Fanfiction"Baekhyun sana kıçını kaldırıp şirketi kurtar dedim.Git Park Chanyeol'ün altına yat demedim!" "Ama zamanında şirketi kurtarabilmek için babamda Bay Park'ın altına yatmış!"