O günün sabahı dışarıdan gelen o gürültülere uyanmıştım. Babam yine dışarıda ki serserilere küfürler yağdırıyordu.
Yatağımdan kalktım ve artık ezberlemiş olduğum tuvaletin yolunu aldım. " Siktir. Babam bu kirli sepetini yoluma koymak zorunda mıydı ? " Umursamayarak yoluma devam ettim . Banyoya vardığımda okul için hazırlandım ve aşağıdaki gürültülerin kesilmiş olduğunu farkettim. Mutfağa doğru yöneldiğimde babamın o nefis kreplerinin kokusunu alabiliyordum. Tek kelime bile konuşmadan yemek yedik ve okula gitmek için evden çıktık. Arabaya vardığımızda cekinerek kapıyı açtım aslında 5 yaşımda benden gözlerimi ve annemi alan o kazadan beri arabalardan nefret ederim. Yola koyulduğumuzda babam sessizliğini bozarak ;
- " Gittikçe annene benziyorsun. " dedi. Ona sırıtarak " Artık neredeyse annemi bile hatırlamıyorum ." dedim. Babamın iç çekmesini duyduktan sonra ;
- " Annen dünyada gördüğüm en güzel kadındı. Gözleri nefes kesen buz mavisine sahipti. Senin gibi simsiyah ve bukleli saçlara sahipti. " dedi.
Aniden ani bir frenle arabayı durdurdu ve geldiğimizi anladım. Babamın yanağına bir öpücük konudurdum ve arabadan çıktım. Yolda yürürken arkamda bir çift ayak sesi duymamla birinin beni çekiştirmesi bir oldu.
- " Naber güzelim ? Biraz eğlenelim mi ? "
Korkudan titrediğimi hissetiğimde arkadan nefes kesen bir ses ;
- " Hey piç eğer o kızı 5 saniye içerisinde bırakmazsan yüzünü yerden toplarsın.
Aniden bana çullanan o çocukların hızlı adımlarla ortadan kaybolduklarını duydum. O nefes kesici ses bana eğilip " Iyi misin ? " diye sorduğunda korkmuş bir şekilde başımı sallayarak ordan uzaklaştım. Biri ilk kez, hiç tanımadığı halde bana yardım etmişti. Gece boyunca o nefes kesen sesi düşündüm. ~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık
RomanceGözlerim, karanlığı görmeye alışmış olabilirdi ama kalbim onun ışığını görebilcek kadar netti .