Aşık İdol

1.4K 70 21
                                    

Selam! Uzun zaman oldu ama geri geldim çok fazla okunduğunu düşünmediğim için biraz ara vermistim ama artık burdayım.


Ödüllerimizi almıştık. Ve çok mutluyduk. Sabah uyandığımda kendimi ölü gibi hissediyordum. Dün çok yorulmuştum. Dünki ödül töreninde suho ve sehun oppanın bakışları aklıma takılmıştı. Aslında ben sadece suho oppayı görmüstüm. Ama jimin sehun oppanın da bana sürekli baktığını ve bir iki grubun selamlaşmak için elimi tuttuğunu gördüğü zaman kaşlarını çattığını söylemişti. Bende saçmalamaması gerektiğini ve benim gibi birine bakmayacağını söylemiştim.



Aşağıya inip mutfağa geçtim ve kahvaltı hazırlamaya başladım. Jin oppa da yanıma gelip yardım etmeye başladı. Masa hazır olunca herkesi çağırıp kahvaltıya başladık. Jimin'in boş boğazlığı tuttu ve ödül törenin de ki sehun oppanın bakışlarını söylemişti. Jungkook "Hayır o daha çok küçük!" diyerek beni korumuştu. Hoseok oppa "Kendi kararı buna karışamayız." demişti. Ben ise boş gözlerle onlara bakıyordum. Göz devirdim. "Ben han nehrine gidiyorum, masayı siz toplarsınız biliyorum" dedim ve koşarak odamıza çıktım. Altıma kısa olmayan siyah bir şort üstüne ise haki yeşili bir tişört giydim. Saçlarımı tarayıp öylece bıraktım. Bordo bir ruj sürdüm. Çantama cüzdanımı telefonumu ve rujumu koyup aşağıya indim. Kimseyi görememiştim. Ayağıma sporlarımı yüzüme maskemi takmıştım. Sakin bir şekilde ham nehrine yürüdüm sessiz, sakin bir yerde çimene oturdum ve sırtımı arkamda ki büyük ağaca yasladım. Kulaklığımı takıp gözlerimi kapattım ve kendimi huzura bıraktım.




Yaklaşık 15-20 dakika geçmişti ki yanımda ki kıpırdanmayı hissetmiştim. Kafamı çevirip oraya bakınca sehun oppayı görmüştüm. Gözlerimi kocoman açıp "Oha!" demiştim. Türkçe söylediğim için anlamamıştı ve kaşlarını çatmıştı. "Sehun oppa ne isin var burda?" demiştim ve sonra saçmaladığımı farketmiştim. 1.si onunla yakın değildik. 2.si istediği yere gidebilirdi.
Güldü "Seni görmek istedim." dedi. Rüyada mıyım diye kendime cimcik atmıştım ama rüyada değildim. Doğru mu duymuştum?. "Nasıl yani?" biraz daha bana doğru döndü. Şimdi tam anlamıyla gözlerime bakıyordu. "Normalde şimdi söylemeyi düşünmüyordum ama dün akşamdan sonra sinirime engel olabileceğimi sanmıyorum." derin bir nefes aldı. "Seni seviyorum diye bilirim. Diğerleri gibi sevgimi saklamayı düşünmüyorum. Seviyorsam gider söylerim. Ve bende sana karşı boş değilim. Ve en başından söyleyeyim ne bir iddia ne de bir şirket zorlaması var. Aklından bunlar geçmesin." gözlerine takılı kalmıştım. Tamam yakışıklıydı, popülerdi, iyi biriydi ama hemen bir şey diyemezdim. "Hemen cevap vermemi bekleme. Çok ani oldu. Seni tam anlamıyla tanımıyorum. Bu yüzden biraz zaman istiyorum. Tanımak için." kafasını salladı. "Diğer idoller gibi duygularımı saklamam. Kıskanırsam belli ederim ve şirketten de korkum yok. Senin de olmasın." cesaretini sevmiştim. Güldüm ve kafamı salladım tamam anlamında. Ayağa kalktı ve bana elini uzattı. Elini tutup kalktım ve yürümeye başladık.










Uzun süredir bu kadar eğlendiğimi fark etmemiştim. Eğlence merkezine gelmiştik. Benim için ayıcık kazanmıştı ve bende onun için öküz kazanmıştım. Gerçekten öküzü ona verirken yüz ifadesini görmeliydiniz. Gülerek yürüyorduk birden telefonu çaldı. "Söyle!" sesi sertti. "Sana onu kaçırmamanı söylemiştim!" sinirlenmişti. "Geliyorum. Kimse bir yere ayrılmasın!" telefonu kapattı ve bana döndü. "Benim ufak bir işim çıktı, eve dönmemiz gerek." göz devirdim. Ben gitmeye mecbur değildim. "Sen gidebilirsin. Ben burdayım." çenesi kasılmıştı. "Mi rae yürü!" göz devirdim yine ve hızlıca arabaya ilerledim. Zaten yorulmuştum birde onunla uğraşamazdım. Arabaya binince yurda doğru sürmeye başladı. "Ne işin var?" sorduğum soru şüpheliydi. İzlediğim filmler ve okuduğum kitaplar sağolsun kötü bir şeyler karıştırdığını söylüyordu. "Seni ilgilendirmez!" yüksek çıkan sesi ve dedikleri canımı sıkmıştı. Yurdun kapısına geldiğimizde inmeden önce konuşmaya başladım. "Laflarına ve ses tonuna dikkat et. Başka kızlara benzemem ve kendine gelmediğin sürece de benimle konuşma eğer gercekten seviyorsan!" arabadan indim ve kapıyı çarpıp yurdun kapısına vurdum.







Yurda geldiğimden beri ne olduğunu sormuşlardı ve bende en son ki konuşmamız haricinde her şeyi anlatmıştım. Jimin de ben biliyordum bakışları atmaya başlamıştı. Odamıza çıkıp üstüme unicornlu pijamamı giydim ve aşağı inip akşam yemeğini yedim. Bulaşıkları kaldırdık. Hep beraber film izleyelim demiştik. Ben odaya gidip geleceğimi ben gelene kadar filmi ayarlamalarını söylemiştim. Odaya gidip saçımı iki yandan ördüm ve telefonumun şarja taktım. O ara mesaj gelmişti. Tanımadığım bir numaraydı ve 'cama bak!' yazıyordu. Ne oluyordu? Korku filmi mi çekiyorduk? Hızlıca cama gittim ve perdeyi çekip aşağıya baktım. Sehun aşağıdan cama bakıyordu. Gözlerim ilk önce büyüdü sonra en son yaşadığımız olay aklıma geldi ve kafamı çevirip perdeyi kapattım. Tekrar mesaj gelmişti. "Şu cama çık. Sen yokken cam hiç çekilmiyor." yazmıştı. Güldüm ama cama hiç bakmadan lambayı kapattım ve aşağıya indim. Yaklaşık 10 dakika sonra kapı çaldı. Jimin kalkıp kapoya baktı ve kafasını sırıtarak bana çevirdi. "Gençler misafirlerimiz var!" neşeyle söylediği cümle pekte hoşuma gitmemişti. Sehun içeri girerek "Biz geldik!" demişti. Arkasından suho oppa, baekhyun oppa, kai oppa ve kyungsoo oppa gelmişti. Gözlerim kocaman bir şekilde onlara bakıyordum.




Şoku atlatmam yaklaşık 5 dakikamı almıştı. Namjoon oppa ise hep beraber film izleyebileceğimizi söylemişti. Omuzlarımı aşağıya indirip baekhyun oppanın yanına oturdum ve filmi başlattım. "Şaka mı yapıyorsun? Korku filmi mi?" korku filmlerinden aşırı derece de korkmazdım sadece yastığa ihtiyacım vardı ve yastığım da yoktu. "Korkuyorsan açmayabiliriz" hoseok oppa yine iyilik melekliği yapıyordu. "Saçmalama hyung herkes bu filmi bekliyor." jungkook'u boğmak istiyorum. "Sorun değil oppa izleyebilirim." film başlamıştı.





Filmi nasıl bitirdiğimizi hala anlamıyorum. Hoseok oppa, jimin, baekhyun ve ben korkudan çığlık atıp filmi izleyememiştik. Sehun sürekli korkuyorsam ona sarılabileceğimi söylemişti. Herkes 'Oo'lamıştı ama ben "Bu seni ilgilendirmez!" diyip kendi lafını kullanmıştım. Kyungsoo oppa korkmamıştı. Diğerleri ise çok az korkmuştu. Film bitmişti biraz sohbet edip kalkmaya karar vermişlerdi. Onları kapıdan geçirirken sehun önümde durmuş gözlerime bakmaya çalışıyordu. Kafamı kaldırıp ona baktım. "Küs müsün?" cevap vermedim. "Bak gerçekten üzgünüm. Sinirliydim ve bir anda oldu. Olmaması gerekiyordu. Özür dilerim." kafamı salladım. "Tamam sonra konuşuruz." oda kafasını salladı ve üyelerle beraber arabaya bindi. Bende yorulduğum için odaya gittim ve direk uykuya bıraktım kendimi.








Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın🖤💫

8.Üye mi? ~BTS~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin