B-1 "Sevindirici Haber"

24.1K 441 130
                                    

Evvett kitap düzenlemeye alındııı!!

Umarım yeni halini seversiniz..  Karakterlerde biraz değişiklikler var..

Okumaya başladığınız tarih?

*******~~~~~*******

Gözlerimi odama vuran güneş ışıklarıyla açtım. Sıcacık yatağımdan kalkıp banyoya geçtim ve günlük işlerimi halledip her zaman olduğu gibi  mutfağa gidip Havin teyze ile birlikte kahvaltı hazırlamaya başlarken avludan ağlama sesleriyle mutfaktan çıkıp avluya geçtim ve ağlayanın annem olduğunu gördüm. İçime düşen huzursuzlukla annemin yanına gittim.

"Annecim ne oldu?" Dedim.
Annemler benim üzerime çok düşkün okumamı isteyen bir aileydi sadece benim de değil bütün doğu kızları okusun kendi ayaklarının üzerinde dursun isteyen bir aile olup, buradaki ailelerin dışında geniş açılı bir aileydi

" Dilan kızım, Baran abin Mertoğulları' nın kızın Berfin'i kaçırmış aşiret toplanmış haber bekliyoruz haber belli ya "dedi sonlara doğru sesi kasılmıştı

Meroğulları.. Sevdiğim adamın ailesi. Eğer abim yakalanırsa ve berdel olursa ben kuma mı gidecektim? Sevdiğim adamın karısı olacaktım. İnsan karısını severdi değil mi? Sevdiğim adam da beni sevecekti üstelik ona bir çocuk verecektim.
Ailesinin dışında Dilan sevdiği için her şeyi yapar gözü kara bir kızdı evet okumayı çok ister ailesini gururlandırmak onun için en önemli şeydi.
Ama şimdi durum değişmişti söz konusu sevdiği adamdı..
İçinde yeşeren umut tohumlarıyla mutluluğunu annesine belli etmemeye çalışıp telaşlanmış gibi davrandı

"Anne bu olmaz ya berdel olacak ya ölüm"dedi dudakları hafif kıvrıktı

"Haklısın kızım biz kendimizi herşeye hazırlayalım" dedi annesi az çok tahmin ediyor berdel olacağını tahmin ediyordu.
Evet kaçmanın sonu her ne kadar ölüm olsa da o artık eskilerde kalmış berdel ile sonuçlanıyordu genelde kaçmalar.
Annesinin ağlaması berdel olup biricik kızının okuyamayacağı içindi..

Genç kız ise annesinin üzülmesine dayanamamış içindeki unut tohumları ile birlikte sözcükler dudaklarından dökülüvermişti

"Annem sen içini rahat tut ben karar ne olursa olsun kabulüm "

Elbette ki kabul edecektim. Ne yani sevdiğim adamın kuma olarak da olsa karısı olacaktım. Bunu kabul etmez miydim? Kim olsa kabul ederdi.

"Tamam annem hadi sen kahvaltı yap aç aç oturma. Kardeşlerin odalarında ders yapıyorlar kahvaltı yaptılar." dedi.

"Tamam annem" diyip yanağına bir öpücük kondurarak annemin yanından kalktım ve mutlulukla kahvaltımı yapmaya başladım

....
Akşama kadar hala bir haber gelmemişti oysa benim içim içimi yiyordu bu sessizlik hayra alamet değildi.
Ben Dilan Hanzade henüz 18 yaşıma yeni girmiş üniversite sınavında heyecandan bayıldığım için sınavım iptal olmuştu.

Oysa ailemin isteği benim okuyup kendi ayaklarımın üstünde durmamdı.
Her şerde bir hayır vardır derler gerçekten de öyleymiş benim sınavımın iptali abimin kız kaçırması üstelik sevdiğim adamın kız kardeşini kaçırması bunlar bence kaderin oyunu diyerek tüm odaları temizlemişti genç kız.

Temizlik bitince avluya doğru ilerlerken kapının çalması ile içinde hem korku hem sevinç ile kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtı genç kız.

Gelen babası ve abisiydi onlardan mutlu haberi alıp sanki üzgünmüş gibi hemen gözlerinden yaş akıtmıştı genç kız.

Kapınım sertçe ve alacaklı gibi çalması ile tekrar kapıya yönelmişti genç kız

Karşısında gördü simsiyah gözler ile içine sinen huzura kendini fazla kaptırmıştı ki kendisine öldürürcesine bakan adamı fark etmemişti genç kız.

"Boyuna da posuna da maşallah" diye içinden geçirdi genç kız.

"Hanzadeler ben karımı çok seviyorum ve sizin şerefsiz oğlunuz yüzünden karımın üstüne sizin kızınızı kuma almak zorunda kalıyorum. Ha bu değil ki gerçek bir evlilik olacak ben karımı çok seviyorum ve asla da üzerine gül koklamam bu böyle bilinsin ha derseniz ki ben kızıma bu hayatı yaşatamam o zaman karar bellidir. İki aile de mecbur bu evliliğe sakın ola benim karımın hakkında orda burda ileri geri konuşulup üzülmesini istemem herkes ayağını denk alacak bu da böyle bilinsin." diye bağıra bağıra konuşan adam arkasına bile bakmadan kapıyı çarpıp çıkmıştı.

Genç kadın hüzün ile sevdiği adamın arkasından bakakalmıştı.
Evet o da biliyordu Şilan Mertoğlu ve Aslan Mertoğlu' nun aşkını gerçi tüm Mardin biliyordu Dilan bilmişti çok mu

Yaşadığı hayal kırıklığı ve hüzün ile birlikte ailesinin tek kelime etmemesi de canını sıkmıştı genç kadının.
Gözlerinden yaşlar akarken ayaklarını sürüyerek odasına doğru yol almıştı genç kız.

~~~~~~~~~

Aslan Mertoğlu ise konaktan çıkıp kendini Mardin seyrine atmıştı.
İstemiyordu o bu evliliği kadınının üzerine kadın getirmek istemiyordu ama eli kolu bağlıydı tüm aşiretin artık 10 senedir canına tak etmiş bir erkek evladı olmasını istiyordu bu yüzden de Aslan'a söz bırakmaksızın o berdeli zorla yapmışlardı.

Karısı geldi genç adamın aklına minicik tonton karısı dudakları kıvrıldı gözleri parladı genç adamın. Aşıktı işte çok seviyordu Şilan'ını..
Karısını 17 yaşındayken kendisi de üniversite tatilinde Mardin'e geldiği zaman görmüştü biricik karısını.
O an o kadının neyi çektiğini bilmiyordu genç adam ama İyiki de çekmiş diye düşünmeden edemedi..

"Koca Mardin sana ve biricik karım Şilana namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki o kadına değil elim gözüm bile değmeyecek." diye olağanca sesiyle bağırmıştı genç adam.

Kader ise bu üçlünün ağını örmüş uzaktan hepsine sırıtıyordu. Ne kadar büyük sözler söylerlerse söylesinler, ne kadar sevinirse sevinsinler, ne kadar üzülürse üzülsünler, kader bu her yerden yapıltırabilirdi tokatını..


*****~~~~~******

BÖLÜM SONU

KUMA (TAMAMLAMDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin