Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
꒰İ S T E K Ş A R K I ꒱
🌊
-ˏˋ MYG & JJK ˊˎ-
✧∘* ೃ ⋆｡✧∘
akdeniz'in içinde yaşamanın verdiği o otantik ve sanki sadece ve sadece denize ve yaza aitmişsin gibi hissettiren o yoğun hissi, ancak böyle bir günde yabancılayarak ve eksik bir şekilde karşılayabilirdiniz. olgunlaşmış, toplanmak için beklenen güzel şeftalileri unutturan ve havanın teninizi çepeçevre saran tatlı sıcaklığını size görmezden geldiren bu his, tüm yılın sadece bir gününde jeon jeongguk'un soğuk cehennemi olur ve onu, isteği dışında eskilerin kucağına fırlatıp kaçardı.
bugün yirmi altı hazirandı; jeongguk'un, bir zamanlar teninde hoş fransız parfümlerinin kokusunu barındıran, gözleri koyu kahve olup da denizlere çalan adamla tanışmalarının yirminci yıl dönümüydü ve jeongguk o adamın nerelerde, ne hallerde olduğunu bilmiyordu. hatırladıkça içini sızlatan ismini anamıyor, aklını ondan uzakta tutmaya çabalıyordu fakat tam da bugün çabaları sona eriyor, bir kız babası olan jeongguk'un yüreğini dağlıyordu.
yüzünde gezinen kızının minik parmaklarıyla uyanmış olsa da içindeki huzursuzluğu atamadı o sabah. genelde kızı heejin'in uyandırma yöntemleri jeongguk'un tüm stresini alır, küçük kıkırtıları sabahları uyanması için tatlı bir alarm olurdu. kendine hatırlattı, 'sadece kara bir çarşamba günü, güçlü kal.'
uzun kirpiklerini araladı ve onu küçük kızının babasından aldığı özelliklerle kendisinin bir kopyası gibi görünen minik yüzü karşıladı.
"günaydın baba!" heejin, neşeyle şakıdı ve jeongguk onun dertsiz tasasız ruhuna çok imrendi. minik bedenini kollarının altından kaldırıp göğsünün biraz aşağısına oturttu ve uykulu bir gülümsemeyi ona sundu. "günaydın prenses."
onun kısa kaküllerinin açıkta bıraktığı alnına dudaklarını dayadı ve güzel bir sabah öpücüğü çaldı. bunun sonucunda kızı kıkırdamış ve cılız kollarını babasının boynuna dolamıştı.
ayrıldıklarında gözleri heejin'in parlak, galaksi gözlerini buldu. kız hemen söze atlamıştı. jeongguk, onun ne istediğini biliyordu. "bugün gezecek miyiz? beni balığa götürecektin, baba!"
jeongguk, bir an düşündü. hüznüne yenik düştüğü bu günde söz verdiği gibi kızıyla balığa çıkmak, kendini aktivitelere boğup onun hakkında düşünmekten kaçınmak oldukça cazip bir fikirdi. üstelik kızı yaklaşık bir aydır bunu istiyordu. heejin, sürekli balıkların yaşamını anlatan belgeseller izliyordu. babasına arka bahçelerinde minik bir havuz yaptırmıştı ve içine yakaladığı balığı koymayı planlıyordu. böylece onunla güzelce vakit geçirebilecekti.
