Seni Seviyorum

20 2 0
                                    


"Sevgi her zaman kolların açık duruşudur, sevgi için kollarınızı kaparsanız, kendiniz dışında tutacak hiçbir şey kalmadığını görürsünüz."

Leo Buscaglia

Yetişkinlere verdiğim bir derste 'affedilmez' olanı yaptım. Ev ödevi verdim! Ödev şuydu: Sevdiğin birine git ve onu sevdiğini söyle. Bu insan ya daha önce onu sevdiğini hiç söylemediğin biri olsun ya da bu sözleri uzun zamandır kullanmadığın biri.

İlk bakışta zor bir ödev gibi görünmüyor. Fakat gruptakilerin çoğu 35 yaşını geçmiş erkeklerdi ve ne hissettiğini söylemenin 'maçoluğa ters' olduğunu düşünerek yetiştirilmişlerdi. Duygularını belli etmek ya da ağlamak (Allah korusun!) onlar için var olmayan şeylerdi. Bu yüzden ödev bazıları için oldukça zorlayıcıydı.

Diğer dersin başında, "Birine onu sevdiğini söylediğinde neler yaşadığını paylaşmak isteyen var mı?" diye sordum. Genelde öyle olduğundan bayanlardan birinin gönüllü olmasını bekliyordum. Fakat o akşam erkek bir öğrenci elini kaldırdı. Oldukça etkilenmiş ve sarsılmış görünüyordu.

Sandalyesinden doğrulup konuşmaya şöyle başladı, "Frank, geçen hafta bu ödevi verdiğinde sana çok kızmıştım. Bu sözleri söyleyecek kimsem olmadığını düşünüyordum. Ayrıca sen kimdin ki bana bu kadar özel bir konu hakkında ne yapacağımı söylüyordun? Fakat arabamı eve sürerken vicdanımın sesini duydum. Bana, tam olarak kime seni seviyorum demem gerektiğini çok iyi bildiğimi söylüyordu. Beş yıl önce babamla çok kötü şekilde tartışmıştık ve o zamandan beri bu konu hakkında bir türlü uzlaşamamıştık. Noel ya da diğer aile toplantıları hariç mecbur kalmadıkça birbirimizi görmekten kaçınıyorduk. Böyle zamanlarda da birbirimizle neredeyse hiç konuşmuyorduk. Bu yüzden geçen salı eve varana dek kendimi, babama onu sevdiğimi söyleyeceğime ikna ettim.

"Gariptir, bu kararı almak bile içimdeki yükü hafifletti.

"Eve vardığımda eşime bu karardan bahsetmek için sabırsızlanıyordum. Gittiğimde uyuyordu. Onu uyandırdım. Ona kararımı anlattığımda yataktan kalkmakla kalmadı, fırlayarak boynuma atladı. Ve evlilik hayatımız boyunca ilk kez gözyaşlarıma şahit oldu. Gece geç saatlere kadar kahve içip konuştuk. Harikaydı!

"Ertesi sabah gün ağarır ağarmaz uyandım. O kadar heyecanlıydım ki neredeyse hiç uyuyamamıştım. Erkenden ofise gittim ve iki saat içinde önceki gün, gün boyunca yaptığım işten daha fazlasını tamamladım.

"9.00'da babamı arayıp, akşam müsait mi diye sordum. Telefonu açtığında sadece, 'Baba, işten sonra sana uğrayabilir miyim? Söylemem gereken bir şey var,' dedim. Huysuzca 'Yine ne oldu?' dedi. Onu fazla uzun sürmeyeceği konusunda ikna ettim ve sonunda kabul etti.

"Akşam 5.30'da ailemin kapısını çalıyordum. Kapıyı babamın açması için dua ettim. Eğer kapıyı annem açarsa, babamla konuşmaktan vazgeçip anneme söylemekten korkmuştum. Fakat şansıma kapıyı babam açtı.

"Hiç zaman kaybetmeden içeri bir adım attım ve, 'Baba, seni ne kadar çok sevdiğimi söylemeye geldim,' dedim.

"Babam dönüşüme uğramış gibiydi. Gözlerimin önünde yüzü yumuşadı, kırışıklıkları yok oldu ve ağlamaya başladı. Kollarını uzatıp bana sarıldı. 'Ben de seni seviyorum, evlat, fakat bunu söylemeye hiç fırsatım olmamıştı,' dedi.

"O an benim için o kadar özeldi ki hiç kıpırdamak istemedim. Annem gözlerinde yaşlarla yanımıza geldi. Ona el salladım ve uzaktan bir öpücük attım. Babamla bir dakika da öylece sarıldık, sonra oradan ayrıldım. Uzun zamandır hiç o kadar iyi hissetmemiştim.

"Fakat daha asıl olayı anlatmadım. O ziyaretimden iki gün sonra, kalp problemleri olan fakat bana bundan bahsetmeyen babam bir kriz geçirdi. Ve şu an hastanede bilinçsiz yatıyor. Oradan çıkıp çıkamayacağını henüz bilmiyoruz.

"Bu sınıftaki herkese diyeceğim şudur: Yapılması gerektiğini bildiğiniz şeyleri ertelemeyin. Ya babama onu sevdiğimi söylemek için biraz daha bekleseydim belki de bunu bir kez daha söyleme şansını bulamayacağım bile! Yapmanız gereken şeyler için biraz zamanınızı ayırın ve en önemlisi bir an önce harekete geçin!"

Manolya Kokulu HikâyelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin