21.Bölüm Aycan

9.5K 747 40
                                    

Ertesi gün Mirza ,akşam ki mevzuyu detaylı konuşmak ve ne yapacaklarına karar vermek için erkenden uyandı.
Banyoda işini çabucak halledip üzerini giyindi.
Tam odadan çıkacakken aklına gelen Aycan ile yatağın üzerine bir süre oturdu.
Boş boş aynada ki kendi aksine bakıp izledi.

Kaç gündür Aycan ile konuşamayan adam sabahın altısı demedi özlem ile sevdiği kızın sesini duymak için aradı .
Bu sefer Aycan açana kadar vazgeçmeyip durmadan çaldırdı.

Aycan, kaç gündür arayıp sormayan ortadan kaybolan Mirza ile kendini tedirgin hissediyordu.
Üstelik bir de etrafında olmak isteyen Ferit ile ne yapacağını şaşıran kız günlerce Mirza ile sabaha karşı yaşadıkları o anları unutmaya çalıştı.

Gece Hatice ile ilgilendiği için geç yatan Aycan ,durmadan çalan telefonun sesi ile uykusundan zar zor uyandı.
Ekranda gördüğü Ayı ismi ile kafasını yeniden yastığa gömdü.
Telefon yeniden çalınca çaresiz bir şekilde açıp uykulu sesi ile konuştu.
"Alo "
"Günaydın Bal gözlüm " diyen Mirza ile gözleri birden kocaman açıldı.
Ne demişti o öyle !
"Aycan ,orda mısın ? "

Genç kız adamın sözünün etkisinden kurtulmak istercesine yatakta doğruldu.
Kulağında hala çınlayan adamın sesinin esintisi devam ederken Mirza , kızın halinden habersiz konuşmaya devam etti.

"Çok özledim. Görmeye gelemiyorum işler çok karıştı
. Keşke sana gelsem sarılsam sımsıkı . O zaman belki her şey daha kolay olur .
Aycan sesini esirgeme benden , çok ihtiyacım var. Hemen isteme olmasın , evlilik içinde sen ne zaman dersen o vakit olsun ama yakınında olamama , en azından o bal dilinden adımı duymama izin ver. Ayı desen bile kabulüm be !" Diyerek derin bir iç çekti.

Aycan , hattın diğer ucunda ne demesi gerektiğini bilmeden sessizce dururken Mirza'nın son sözü ile dudaklarına tebessüm yayıldı.
"Günaydın demek için çok erken değil mi sence de ? " deyip kalbinde oluşan neşe ile cevap verdi.

Aycan, adama cevap verdiği için heyecanla nefesini tutarken ,Mirza artık iyice emindi.
Nazlı yari ne kadar istemiyorum dese de o da farkındaydı aralarında ki bağ bambaşkaydı.
Tesadüflerle başlayan karşılaşmaları, o gün Dilan'ın arabada olması hiç biri rastlantı değildi.

Aklındaki düşüncelerden çıkıp kendisine soru soran sevdiğine cevap verdi.

"Uyuyamadım . Başımda öyle bir şey var ki ne yapacağım bilmiyorum. Çıkmadan sesini duymak istedim. Kötü mü yaptım ? "
"Bilmiyorum."
"Boşver bilme , böyle bile güzel .. Ben bu ara yanına gelemem ama arayabilirim değil mi ? Yani sen müsait olduğun da açarsın elbet ."
Diye çekinerek sorduğu soru ile Aycan saçlarını kaşıdı.

Evet derse resmen adam ile sevgili olacaklardı.
Ne söylemesi gerektiğini düşünürken Mirza'nın sesi ile derin bir nefes daha aldı.

"Ararım seni . Dikkat et kendine . Şu sırık ile de görüşme sakın."
"Mirzaaa !"
"Oy sinirine kurban yarimin !" Diyen adamın sözlerine içten içe gülen Aycan kendini yatağa bıraktı.
Dilinden kelimeler bir şarkının sözleri , ezbere bildiği bir şiir gibi birden döküldü.
"Başında nasıl bir dert var ? Dilan ile ilgili mi ?"

Mirza kızdan gelen soru ile affallayıp ne diyeceğini şaşırdı.
"Anladım ." Diyen Aycan'a öyle değil , yanlış anladın demek istedi .
Sonra içindeki şeytani yanı susmasına , kızın kıskanmasını sağlamak istedi.
Yine de iyi yanı baskın gelip kapatırken umutlu konuştu.
"Ne yaşanırsa yaşansın. Benim her zaman geleceğim adres, evim sensin. Unutma sakın ." Deyip kızın cevap vermeyeceğini düşünerek telefonu kapattı.

İkisi içinde yeni başlangıçların yaşanacağı ,gelecek günlerde bu telefon konuşması umut olacaktı.
Aycan kendini yatağa bırakıp hem Mirza'nın sözleri ile eridi. Hemde Dilan mevzusunu ne deli gibi merak etti.
Mirza,sevdiğinin sesini duymanın verdiği rahatlama ile yerinden kalktı yüzüne yayılan s gülümseme ile odadan çıktı.
Merdivenlerde oturan kızı görmeyi beklemeyen adamın gülümsesi yüzünde soldu.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin