PRENSES

"Evet."

"Acarla ilgili hayal kurmayı, sürekli onu düşünmeyi bıraksan diyorum Esin? Hani böyle filmlerde olur ya bi kız bi oğlanı sever kavuşurlar, bekleme yapma canım öyle bir şey olmayacak. Hani film çekerler milyonlar izler ya sen film çekmişsin ve imdb bile izleyip puan vermemiş gibi."

Kim ya bu? Acar'ı nerden biliyo, şimdi Acar yazmaz ondan eminim, Berkin mi işte o çocuk yazmıştır tabi ya adımı falan da biliyodu, sapık işte ya. Neyse Esin, zaman sinirlenme ve bağırma zamanı lets go! Yemekhaneye gittim hep burda oluyo o yemekten başka işinin olduğunu sanmıyorum. Yanına gittim. Dönmesi için sırtına dokundum ardından konuşmaya başladım.

"Ne yaptığını sanıyosun sen ya? Acarı mı seviyomuşum ben, az sallasaydın bari de insanların inanması kolay olsaydı, gerizekalı sen kendini ne sanıyosun? Sen kimsin ya?"

"Heee, şuan anlıyorum en büyük aşklar nefretle başlar falan diyosun, iyi bari arkadaşlarınla dedikodumu yaparsın, onlar da ayy kızııım kesin senden hoşlanıyo der, kıkırdarsınız."

"Berke..."

"Ne Berkesi ya? Çekil şurdan."

Berke'nin ağzından:

Gerizekalı kız ondan hoşlandığımı düşünüyo ya biraz sert çıktım ama Berke asla bunu kabul etmez ya bi arabama bindi diye niye ondan hoşlanayım, Açelya'nın hatrına aldık arabaya, Açelya'yı asla kırmam. Açelya ile geçen yıl ayrıldık, onu hala seviyorum ayrıldıktan sonra 6 ay Amerika'da bir liseye gittim, sonra onu unutamayacağımı anladığımda buraya döndüm. Esin Hanım'ı arabaya aldığım sabah, Açelya okula gelemeyeceğini, Esin'e eşlik edip edemeyeceğimi sordu. Onu çok özlemiştim.

-Ertesi gün- 

Açelya'nın ağzından:

Annem eskisinden de iyiydi, bu kadın çok dirençli dostooom. Dün Esin o kadar yolu tek başına gitseydi gerçekten hiç rahat olamazdım, o yüzden Berke'yi aramıştım, aklıma nedense ilk o geldi. Neyse Esin'i arayıp geliyorum diyeyim.

"Alö"

"Eföndöm bön Esön hönömlö göröşmök istöyöröm, gördük beğendik oğlumuza istiyoruz."

"Geliyorsun di mi bugün maymuş?

"Maymuş ne ya? Pepee'den çalmışsın az özgün ol. Ee dün okul nasıldı?"

"Dün bir gerizekalı beni okula bıraktı, sonra bi not buldum ve işte o gerizekalıyla kavga ettik falan ayrıntıları gelince konuşuruz bay."

Berke yine ne odunluk yaptı ya Esin'i nasıl üzer ya?

"Efendim Açelya."

"Berke, konuşabilir miyiz?"

"Tamam 5 dakikaya kapınızın önüne geliyorum."

"Acele et, Esin gelmeden konuşalım."

"Aslında Esin hakkındaysa, o kadar da acele etmem kusura bakma, kız tam bi arıza çıktı ya."

"1, onu herhangi bir sıfatla niteleme gücüne sahip değilsin, 2, az laf çok iş."

"Peki."

"Peki tamam."

"Ta-"

Yüzüne kapattım, daha ne kadar uzatmaya çalışıyordu ki? Aramızdakiler bir yıl önce yaşandı ve bitti bunu anlaması gerek. Tam kendi kendime konuşurken geldi.

"Açelya arabada konuşalım istersen."

"Peki" diyerek arabaya bindim.

"Bak dün olanlar benim hatamdı ama Esin hiç olmaması gereken şeyler söyledi. Sinirlerime hakim olamadım, merak etme bugün özür dileyeceğim."

"Özür dilemene gerek yok. Olayı anlat."

"Bak şimdi sabah dediğini yaptım ona aşığım zannetmesin diye okulun biraz gerisinde arabamı terk eder misin? dedim ama güvende olması için gidene kadar baktım, daha sonra neler oldu bilmiyorum yemekhanede duruyordum sırtıma vurdu ve konuşmaya başladı. Hadsiz, gerizekalı gibi laflar kullanınca sert çıkıştım pişmanım ama ondan hoşlandığımı düşündü herhalde, emin değilim."

"Sana inanmıyorum ya kıza benden hoşlanıyosun mu dedin?"

"Evet."

Uzun uzun baktı ve bana doğru yaklaştı....

-Son-

YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!