Sabah uyandığımda başımda Teresa vardı. O mühteşem gülüşlerinden birini yapmış bana bakıyordu. Ve bende ona karşılık verdim. Ama birden aklıma onun da kurt olduğu geldi ve gülümsemem birden yok oldu. Beni öyle görünce yüzü citti ve bi o kadar da üzülmüş bir hal aldı. Ve konuşmaya başladı."Ahh Jess çok üzgünüm. Bunu söylemek çok istedim ama iyiliğin için hiç bişey söyleyemedim. İnan bana." ona inanmak istedim.
"Tamam. Tera senin suçun yok. Sende dedin iyliğim için." dedikten sonra beklediğim soruyu sordu. Teresaya bazen böyle hitap ederdim.
"Şeyy. Jess Alex nerde? Onu gelince göremedim de." işte benim Teram. Muzipçe gülüp.
"Hımmm. Biraz düşünelim. Sanırım sevgilisiyle konuşuyordu. Ama birazdan yanımıza gelir merak etme." ağzı açık kalmıştı. Bana öylece mal mal bakıyordu. "Ahh. Şaka Alex'in sevgilisi yok ama her an olabilir. Yani bilirsin benim biricik ikizim çok yakışıklıdır. Yani demem o ki çocuk elden gidiyo." bana tip tip bakıp hem utanmış hem de sinirlenmiş bi şekilde.
"Jess ne diyorsun. Öyle bişiy demedim. Ve Alex'in sevgilisi olsun banane bundan?" gene muzipçe gülerek.
"Tabi canım tabi. Seni neden ilgilendirsin ki. Sadece Alex'e aşıksın o kadar. Alexin sevgilisinin olup olmadığı zaten seni hiç alakadar etmiyo. Haklısın."
"Jess. Sessiz ol seni duyucak. Biliyorsun o bir melez."
"He yani inkar etmiyon onu sevdiğini." dediğimde bana tip tip bakıyordu ama ben hala gülmeye devam ediyordum.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Sonra Teresa Alexin yanına gitti. Bende kalkıp üstümü değiştidim. Siyah yarım bi tişört. Ve siyah renkli beyaz şeritleri olan bi pantolon giydim. Saçımıda saldım.Daş gibiyim daş.

Aşağı indiğimde Minho telefonla konuşuyordu. Alex ve Teresa ile kavga ediyordu. İkisi de beni görünce sırıtmaya başladı. Sonra onların yanına geçip oturdum ama birden Amanda ağlamaya başladı. Ve hepimiz ona döndük. Bizi farkedince göz yaşlarını silip bize döndü. Ve buruk bi şekilde gülümsedi. Ve Tera söze girdi.
"Minho amca okula gitme zamanımız mı geldi?"
"Evet Jess ama size bir süprizim daha var. Ve bu süprizi ben de daha 2 dakika önce öğrendim. Thomas bir kurtmuş. Ve o da sizinle bereber o okula gelicek." WHAT??? Bi saniye Thomasta mı bizim gibi?
"Vayyyy. Yalnız kalmaktan kurtuldum desenize." Alexin bu sözünden sonra annem tekrar ağlamaya başladı. Ve dedi ki.
"Hayır. Hiçbir yere gidemezler!!" ve babam onu teselli etmeye çalıştı.
"Üzgünüm hayatım ama gitmeleri onlar için daha güvenli. Burda hayatları tehlikede. Ve unutma onlar gerçek anne ve babasını tanımayı hak ediyorlar." ve evet gerçek anne ve babamız onlar da vardı diğilmi? Babam tekrar konuşmaya başladı.
"Ahhh. Çocuklar yukarı çıkın ve eşyalarınızı toplayın. Sen de Teresa. Bende Thoması arıycam o da hazırlansın. Ve saat 8 de ben hepinizi götürücem. Ama okula pek fazla yaklaşamam çünkü insanım. Ama sizi çok yakınlara bırakıcam. O yüzden alışveriş felan yapın. Tamam mı?" hepimiz kafamızı sallamakla yetindik.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt Okulundaki Melez
WerewolfJessy ve Alex ikizdir herşeyden habersiz bi şekilde hayatlarını sürdürüyordur. Ama son iki üç gün içerisinde olan olaylar citten çok gariptir. Daha önce hiç olmayan şeyler olmaya başlamıştır. Ancak gerçekleri hala bilmiyorlardır. Taki o malum geceye...