♡3♡

3.2K 134 65
                                    

Eve döndüğümüzde hazırlandım ve Unnielerimin yanına gittim.

"Şey ben biraz yürüyüşe çıkıyorum."deyip arkamı döndüm.

"Tek başına mı?"

"Şey..."

"Yang Başkan buna izin vermezki?"

"Güvenlikler var."

"Anladım. İyi ozaman gelirken yiycek bir şeyler de al."

"Tamam ben çıktım."dedim ve hızlıca bahçe duvarının arkasına geçtim.

Jungkook'a nerede olduğunu sormak için telefonumu çıkardığımda arkamdan gelen hoş bir sesle irkildim.

"Lalisa!"diye bağıran sese yüzümü döndüğümde Jungkook'u gördüm. Ona doğru yürüdüm.

"Evet, ne konuşucaz?"dite sorduğumda müthiş arabanın müthiş kapısını bana açtı ve müthiş sesiyle "Bir şeyler içmeyr gidelim mi?"dedi. Arabaya bindiğimde yola çıktık...



Bir kafenin önünde durduk ve içeri geçtik. Tzuyu görünce masada şok oldum. Yavaşça yanına gittik.

"Evet Chou Tzuyu. Özür diler misin?"dedi Jungkook.

"Özür di-"

"Hayır. Asıl benim özür dilemem gerek."dedim Chou'nun sözünü keserek.

"Ne? Ama-"

"Sevgilin olduğunu bilmiyordum öncelikle. Bu mesajı neden gönderdiğimi açıklamak istemiyorum ama şöyle söyleyeyim, ben haksızım. Çünkü mesajı attıktan sonra hiç bir şey yazmadım...yazamadım." dediğimde bana sarılan iki el hissettim. Gözlerimi açtığımda Tzuyu bana sarılıyordu.

"Özür dilerim Lisa..."dedi. Sonra Jungkook'a döndü.

"Şey... senin hesabını izinsiz açtığım için özür dilerim Kookie'm. Bir gelir misin?"dedi ve elinden tutup bir yere gitti.

O gidiş o gidiş. On dakikayı aşmıştı. Ne konuşuyorlardı bunlar? Ayağa kalkıp biraz ilerledikten sonra gördüğüm manzara beni etkilemişti.

Jungkook'un dudakları Tzuyu'nun ki ile birleşmişti. Ardından dudaklarını ayırdılar.

"Beni affetin mi?"dedi Tzuyu. Gülme sesleri ile gözüm dolmuştu. Tamam iki tatlı çiftler ama nedense bu beni üzmüştü.

Çantamı alıp hemen terk ettim kafeyi. Taksi ile eve vardığımda eve girmeden bahçedeki çardağa geçtim ve kulaklığımı takıp Faded dinledim.

-- Where are you now?
( Şarkı sözü...çeviri: neredesin?)

Kendimi toparlayıp eve döndüğümde kimse yoktu. Telefonumdan Jennie unnie'yi aradım.

--Unnie neredesiniz?

--Hiiiiç... şey...

--Ney?

--Şey yaa...

--Ney yaa?

--Evde canımız sıkıldı bizde güvenliklerle dolaşıyoruz.

--Bende geliyi mi?

--HAYIR!

--Neden?

--Biz de dönüyoruz da... o yüzden.

-- Tamam.

Bu işte bir şey vardı ama ne?
Telefonumun titremesiyle cebime giden elimi tekrar yukarı kaldırdım.

C-TZUYU : Lisa nereye kayboldun?

lalalalisa_m : Sonra konuşsak?
(Görüldü)
                

Koltuğa oturup instagram'da geziniyordum ki mesaj geldi.

Katy_yeri : Merhaba lisa. Naber? Seninle konuşmamız lazım.

lalalalisa_m : Ne? Sen kimsin? Dur, sen Red velvet'tan Yeri'sin!

Katy_yeri : Sen biraz fazla zekisin. İş birliği yapmamız lazım.

lalalalisa_m : Neden?

Katy_yeri : Bunun için...

Katy_yeri : İkimizde aynı şeyi amaçlıyoruz nasıl olsa? Sakın bana aklını kaçırmış deme

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Katy_yeri : İkimizde aynı şeyi amaçlıyoruz nasıl olsa? Sakın bana aklını kaçırmış deme. Sabahki kafede seni gördüm. Tzuyu ve Jungkook'a nasıl baktığını gördüm.

lalalalisa_m : Hayır! Jungkook'a karşı hiç bir şey hissetmiyorum. Ve asla böyle bir kötülük yapmam. Sen...sen aklını kaçırmışsın!

Belki...belki de bir şeyler hissediyorumdur.

Hayır... Saçmaladım. Ben ona karşı hiç bir şey hissetmiyorum!

"Kime karşı?"dedi biri. Arkamı döndüğümde Jungkook'u gördüm.
    

LİZKOOK -- SEE U LATER BOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin