Medya Zehrişan Tanriverdi
*******
Elbet birgün ?
Odamı bulup odama girdim. Artık istanbuldaki odam yoktu. O özenle baktığım çiçeklerim yoktu. Sıkıntı ile yerime oturdum.
Kapı çalınca "gel" diye bağırıp gelen selim beye baktım.
"Zehrisan hanım siz daha göreve baslamadiz ama biz size hep işler ile geliyoruz. Kusura bakmayın. Daha buraya geleli kaç gün oldu işlerinizden aksatmaniza neden olduk." Mahcupca konuşan selim beye bakıp gülümsedim.
"Önemli değil selim bey"
"Lütfen selim diyin"
Kafamı sallayıp"peki selim...benim için sorun yok...a bide ne için gelmistiniz?"
"A evet...Hasta berfin aslanoglunun sonuçları çıktı."elindeki dosyayı masaya koyup yerine oturdu.
Sonuçlar iyi huyluydu uzun bir tedavi sonucu iyilesebilirdi.
"Sonuçlar istediğimiz gibi güzel...ama bir sorun var"
"Nedir?"
"Hasta tedavi olmak istemiyor. " nasıl olur? Insan yaşamak varken neden ölmeyi ister ki?
"Hasta ile görüşelim."der demez ayağa kalktım. Selim de yanimda beraber hasta odasına doğru 2. Kata indik.
Selim in hakkında araştırma yaptirmistim. Iyi bir beyin cerrahisiydi. Sayılı doktorlardan en başarılısı.
Hasta odasına girip içeri girdim. Yine aynı tablo hastanın kızı ağlıyordu, torunu ise annesini sakinleştirmek için elini kolonya ile ovuyordu. Anlaşılan hastamız berfin hanım onlara da söylemişti.
"Merhaba berfin hanım nasılsınız?"
"Şükür iyiyim...bir an önce çıkmak istiyorum. " sessizce pencereden dışarı bakan hazar ağa! Arkasını dönüp bana bakmıştı.
"Test sonuçlarıniz iyi huylu çıkmış yani hemen tedaviye başlarsak sizin sağlığınıza kavusmaniz cok yakındır" gülümsemisti. Ama sanki yaşamak ona zor geliyormuş gibi.
"Ben tedavi olmak istemiyorum kizim...Zaten yaşlı başlı kadınım...yasamisim yasacagim kadar. "
"Bir şans varken neden istemiyorsunuz?"
"Tedavi beni yıpratır keçe (kizim)" haklıydı. Yaşlı bedeni bu tedaviyi kaldirabilirmiydi ama bildiğim tek şey sonunda iyilesmek vardı.
Sakinligini bozan hazar sinirle babannesinin yanına gelip
"Iyilesebilirsin niye kabul etmiyorsun daye berfin?"
"Hoş be le! Bu benim tercihim ogul! Ben sana ne istediğimi söyledim. Senin murvetini görüp o zaman huzura kavuşmak istiyorum.!"
Hazar aga demek evlenicekti.
"Evlenmek istemiyorum dedim sana. Beni zorlama. Iyiles, yoksa evlendigimi hiç goremezsin!" Bağırıp kapıya doğru yürüyen hazar a saskinca baktım.
" senin evlendigini görmeden ölürsem sana hakkimi helal etmem hazar ağa! " ve hazar çıkıp gitmişti.
Ortam gergindi. Hazarin annesi ise sok olmuştu. Ve tanımadığım diğer bi kaç kızda.
"Keçe beni gönderin artık. Huzurla ölmek istiyorum."
"Daye ne dersin sen oyle"kızı kızıp ayağa kalkınca
"Son sözüm bu dur!" Büyük son sözünü söylediyse onun üzerine söz olmazdı. Kadın çaresizce başını salladı. Benden de bu kadardi. Saygı duymaktan başka bişey yapamazdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARDİN YOLCUSU (DÜZENLENİYOR)
ЧиклитUmutlarını alıp bir yolculuğa çıkan umutsuz geçen yıllarını geride bırakan bir genç kız. Geride yaşadığı kötü olay yüzünden memleketini terk etmeye mecbur kalan bir kız. Hayatında bir mucize olsun diye bekleyen hazar ağa! Sahte insanların yüzünden ö...