ARKADAŞLAR BÖLÜM HAKKINDA YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. OKUYUCU SAYISI ARTIYOR YORUM YAPAN YOK :) HİKAYENİN İŞLEYİŞİ FİKİRLERİNİZE GÖRE DEĞİŞEBİLİR:))
"BEKLENMEYEN KAYIP"
(04:00)
Doktor Read'in bağırış seslerini duyunca telaşla dışarı çıktım. Bahçede oturmuş, Ajan Semih'le konusuyordu. Benim dışarı çıktığımı görünce işaret parmağıyla beni göstererek "Bu mu?" , "İstediğiniz kişi bu mu?"
Diyerek sesini gittikçe yükseltiyordu. Hızlı adımlarla bana doğru ilerlemeye başladı.
Duraksadım. Şuan gündemde olan tek sorunun o defter olduğunun farkındaydım. Ama ihanet eden onlarken? Benden istedıklerı ne ? Hala anlamış değildim. Sessizliği yanıma gelen Read bozdu.
Hırıltılı bir ses tonuyla, bu sefer daha sessiz bir şekilde;
"O halde ben gidiyorum." Diyerek doktor önlüğünü yere fırlattı.
Ne yaptığını anlamış değildim. 'V'enture şirketinin en kıdemli adamının karşısında bunları söylemek gerçekten yürek isterdi. Tam gidecekken kolundan tuttum. Kulağın eğilerek;
"Senin derdin ne? Yaşatmazlar!" Dedim.
Çaresiz bir şekilde boynunu salladı ve hafif bir tebessümle;
"Kimin umrunda ?" ,"Onlar icin hizmet etmeyeceğim." , "Canları cehenneme!" Diye söyleniyordu.
O sırada sinirle yanımıza doğru koşan Semih belinden çıkardığıı PRO 229'la bir an bile tereddüt etmeden Read'in göğsüne iki el ateş etti.
"Ne? Hic sorgusuz sualsiz bir insanın canını nasıl alanilirsin? Bu kadar kolay mı senin için?"
Üst üste kahkahalar atmaya başladı. Gülmeye devam ederek;
"O orospu yüzünden.. Her şey onun yüzünden.. Defteri bize verseydi, ne sen 'V'enture'ın ihanetini görürdün ne de Read." Dedi.
Bir afallamadan sonra kendime geldim. Uzun zamandır hissedemediğim duyguları hissedebiliyordum. Tamamiyle suçsuz bir kızın hayatına girip , aldığı her nefesi boka çevirmiştik. Hala nasıl oluyor da onu suçlayabiliyordu?
Daha fazla sinireme hakim olamadım. Tek hamlede Semih'in elindeki silahı bir kaç metre ileri fırlattım.
Yüzümdeki sinsi bir tebessüm belirdi.
"İşte Semih bey. Yüzyılın karşılaşması. Hı? "
Bu sefer endişeli ifadelerle;
"Vaaay! Eski ortak!
Beş yıl öncenin piç kurusu!"
Yüzümdeki tebessüm yerini kahkahaya bıraktı.
"Aslında ihanet etmezine şaşırmadım. Yıllar önce ortakken, kardeşken, yaptıkların, ihanetin açıkça gösterimiydi zaten."
Derin bir iç çektim. 5-10 saniye bekledikten sonra;
" Şimdi yine karşı karşıyayız."
Biz bunları konuşurken tek gözümle Read'i kolaçan ettim. Kıvranıyordu. Tek elini bana uzatarak sanki bir şeyler söylemek istercesine mırıldanıyordu.
Başımı başına eğerek söylediklerini anlamaya çalıstım. Biraz zorlamadan sonra anlayabildiğim tek şey;
"Karanfil sokak numara:12 ."ydi.
Daha fazla dayanamadan son nefesini verdi. Gözlerini sonuna kadar açmış pişman bir ifadeyle bana bakıyordu cansız bedeni. Her ne kadar ondan pek haz etmesemde ölümü her şeyin dönüm noktası olmuştu .
Ellerimi gözlerine götürdüm. Yavaşça göz kapaklarını indirirken gözümden de bir damla yaş düstü alnına.. Ona bir mezarlık yapacaktım elbet. Ama önce şu şerefsizin hesabını kapatmalıydım.
(04:50)
Kafamı kaldırdığımda Semih'i göremedim. Saat olukça ilerlemiş hava aydınlamaya başlamıştı. Çevreyi detaylı gözlerle inceledikten sonra kaçtığını farkettim . Hı, yıllar öncede böyleydi zaten . Kötü bir şeyle karşılaştı mı , kaçar - buna kaçmak denirse tabii- . Olanları Alfa'ya anlatacağından emindim .
Umut'u alıp buradan uzaklaşmam gerektiğini geç de olsa anladım .
Koşar adımlarla odaya gittim. Gördüğüm manzara karşısında bir kez daha beynimden vurulmuşa döndüm.
Hasta yatağında,bir yastık ve pike;hiç bir şey , hiç kimseler yoktu. O orospu çocuğu kaçırmıştı onu. Emindim!
Yatakta ufak bir kağıtta bir şeyler yazılı olduğunu gördüm. Yatağa yaklaştıktan sonra ani bir hareketle notu elime aldım. Aceleyle yazılmış olduğu belliydi. Zor da olsa cümleyi okumayı başardım.
"Ortak! Sevgilin güzelmiş."
Arkadaşlar bol bol yorumlarınızı beğenilerinizi bekliyoruuum :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolmuş Anılar
Fanfiction"Bugüne; yaşadıklarını, aslında yaşamamış olarak uyanmak.."