YİRMİ BİRİNCİ BÖLÜMEROL KOMİSERİN EVİErol Komiser bu olayın verdiği fiziksel ve ruhsal yorgunluğuatmak için iki günlüğüne Çeşme Alaçatı'ya gitmekiçin valizini hazırlamaktaydı. Alaçatı'nın o huzur veren evleri,otantik yapısı, havası, denizi, biraz da olsa onu rahatlatırdiye düşünüyordu. 'Belki sörf bile yapabilirim,' diye aklındangeçirmekteydi. Tamamen işi kafasından silmiş, tatile odaklanmıştı.Bu arada telefonu çaldı. Arayan Erkan Komiser'di. Telefonaisteksiz bir şekilde cevap verdi.-Efendim Erkan.-Komiserim bir gelişme var, onun için rahatsız etmiştim.-Dinliyorum.-Azra'nın babası Alkan Bey'e bir ara notlar geliyordu.Tehdit mesajları yani.-Eee ne olmuş?-Bugün Alkan Bey klinikteyken yine not gelmiş, beniçağırdı. Ben de gidip notu aldım. Ne yapmamı istersiniz? Bukonuyu araştırayım mı?-Erkan sen bilirsin, ben tatile çıkacağım. İki gün, belkidaha uzun bir süre burada olmayacağım. Araştır, ama bir neticeolacağını zannetmiyorum. Daha önce de araştırdık, bir şeybulamadık. İstediğin gibi yap, bir gelişme olursa beni ararsın.-Tamam efendim.Erol Komiser elbiselerini valize yerleştirmeye devametti. Bu arada kapı çaldı. Erol Komiser elindekileri yatağınüstüne bırakarak kapıya yöneldi. Kapının deliğinden baktı.Kimseyi göremedi. Herhalde yanlış zil diye düşündü. Geri dönerkenkapı tekrar çaldı. Delikten tekrar baktı. Yine kimseyigöremedi. Bu sefer işini şansa bırakmak istemedi. Belindekisilahı çıkartarak kapıyı açtı. Bir de ne görsün; küçük bir çocuk.Silahını tekrar beline koydu. Küçük çocuk elindeki zarfı birşey demeden Erol Komiser'e uzattı ve ortadan kayboldu.
Erol Komiser merakla kapıyı kapatarak içeri girdi. Gelen zarfıaçtı. İçinden bir not çıktı. Notta şöyle yazmaktaydı: "Komisersen de onlardan yana oldun. Seni de mi satın aldılar? Bu ülkedeadalet arayacak kimse kalmamış. Cinayetlerine seni demi alet ettiler? İlk başta seni kararlı, güçlü biri zannetmiştim.Sen de AZRAİL'den yana oldun. Yanılmışım. Görevini kötüyekullandın, bunun cezasını çekeceksin. Sana gönderdiğim kasetinbir kopyası şu an savcının elinde ve birazdan ya telefonunyada kapın çalar. Seni akıllı biri zannetmiştim. Artık görevineBoğaziçi Köprüsünde devam edersin."Notu okuduktan sonra Erol Komiser deliye döndü. Buhatayı nasıl yaptığını bilmiyordu. İşine duygularını karıştırmamasıgerektiğini anladı. Beş dakika sonra kapı çaldı. Savcı veyanında onun bağlı olduğu birimin amiri, iki polis memuru ilekapının önündeydi. Erol Komiser tüm sakinliğiyle kapıyı açtı.Gelenleri içeri davet etti. Hep birlikte oturma odasına geçtiler.Amiri söze atılarak;-Erol Komiser görevini kötüye kullanmaktan süresizcegörevinden uzaklaştırıldın.Sonra savcı araya girerek Erol Komiser'e kasedi uzattı.-Bu kasedi nasıl hasır altı edersin?Erol Komiser olayı izah etmek istese de kimse onudinlemedi. Amiri Erol Komiser'i mutfağa çekerek sessiz birşekilde konuşmaya başladı.-Erol, ben seni tanıyorum yanlış bir şey yapmazsınama üstümüze çok geldiler. Bu kaset her tarafa gönderilmiş,ortalık ayağa kalktı. Senin ilgilendiğin olayla ilgisi olan, ölençocukların ailesine kadar gitmiş. Nasıl böyle bir delil saklanırdiye her yeri ayağa kaldırdılar. Bunu yapmak zorundayım.Süresiz izinlisin gelince de artık nerede görev verirler sanabilemiyorum dedi.Amiri Erol Komiser'in silahını ve kimliğini aldıktansonra mutfaktan çıktı. Erol Komiser mutfakta öylece kalakaldı.Amir, savcı ve iki polis hep birlikte evden çıktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİZOFREN SEVERSE
Misterio / SuspensoŞizofren bir kızı sevmenin bedelini en ağır bir şekilde ödeyen Aybars'ın , onunla evlenmeye karar vermesiyle işler daha da kötü bir hal alır. Aybars evlendikleri günün ilk gecesinde Azra'nın Şizofren yanıyla tanışır. Ölümler ve cinayetler ardı sır...