Bir sonraki gün, 2 kızın da Hogwarts mektubu gelmişti.
Annabell ve Myra listedekileri almak için Yaxley ile birlikte Diagon Alley'e gitmişlerdi. Her ne kadar İlvermony'e gitmek isteseler bile, aileleri bu duruma karşı çıkmıştı. Bu durumu fazla önemsememişlerdi. Çünkü ailelerinin anlattıklarına göre Hogwarts çok güzel bir okuldu. Özellikle Yasak Orman...Kızlar Hogsmade'de ilerlerken Lucius'u gördüler. Birbirlerine selam verip, yola birlikte devam etmişlerdi. Annabell ilk önce Bal Yumruk'tan bin bir lezzetten fasulyeler almak isterken Lucius ise onlara ilk önce asalarını alması gerektiğini söylüyordu, Myra ise kesinlikle Annabell'in tarafında olduğunu belirtiyordu. Lucius bu iki kıza yenilmeyi hazmedemese de, ciddiyetini çabucak topladı ve Annabell ile Myra'nın ortasında yürümeye başladı. Eh madem Bal Yumruk'a gideceklerdi, biraz kaymak birası almadan dönmek olmazdı. Lucius, bütün bunların ücretini üstlenerek 30 galleon verdi ve dükkan sahibinin bir şey demesine izin vermeden iki kızı da, belinden tuttuğu gibi çıkışa doğru götürdü.
Hava kararırken neredeyse listedeki her şeyi almışlardı.
Asaları dışında, sonunda sıra almaya geldiğinde iki kızda alışverişin en eğlenceli kısmına şimdi geldiklerini düşündüler. Lucius'un ardından ilerlerken sonunda karşılarına kapısında ' Ollivanders ' yazan bir dükkan çıktı. Dükkandan içeri girdiklerinde ilk gördükleri şey buranın fazlasıyla dağınık göründüğüydü. Kızlar etrafı incelerken yaşlı bir adam birden kutuların arasından bir yerlerden çıkıp Myra'nın yanında dikilince Myra korkuyla bir adım geri attı ve Annabel'in hemen yanında durmaya başladı. Adam konuşmaya başlayınca sonunda dükkanı incelemeyi bırakıp adama odaklandılar "Hoşgeldiniz, ben Garrick Ollivander " dedi ve sonra Annabel'e dönüp asa elini uzatmasını istedi.Annabel sağ elini uzattı, Ollivander tekrar ortadan kayboldu ve bir saniye geçmeden elinde ki kutularla geri döndü. Birinci kutuyu açtı ve içinden bir asa çıkarıp Annabel'e uzattı. Annabell asayı eline aldı ve hafifçe salladı, asayı salladığında masada duran lamba aniden patladı. Annabell asayı geri uzattığında Ollivander bu sefer ona başka bir asa uzattı. Annabell asayı tekrar salladığında bu sefer asadan yeşil ve sarı karışık ışıklar çıktı. Ollivander asanın özelliklerinden bahsetti "25,5 santim, anka teleğinden ve ceviz ağacından yapılma bir asa kara büyüler için çok iyi bir asadır Bayan Riddle." Ollivander bu sefer Myra'dan asa elini uzatmasını istedi Ollivander dükkanın arka taraflarından bir yerden elinde bir kutu ile döndü. Kutuyu açıp içindeki asayı çıkarıp Myra'ya uzattı. Myra asayı eline aldı ve aldığında asayı hafifçe haraket ettirdi ve asadan çıkan kızılımsı ışıklar ile gülümsedi, asayı tekrar Ollivander'e uzattığında Ollivander asayı alarak tekrar kutusuna koydu ve adanın özelliklerinden bahsetti " 23 santim, kayın ağacından ve tek boynuzlu at kılından yapılmış bir asadır Bayan Black sizin asanızda aynı Bayan Riddle'ın ki gibi kara büyüde fazlasıyla iyi bir asadır. " dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Play With Fire - Marauders/AU
FantasyKapkaranlık bir dünyaya gözlerini açtılar, ama onlar ya karanlıktan korkuyorsa. İnsanlar onları kendi karanlıklarına çekmek istiyor. Onlarda bu karanlıktan aydınlığa geçmek istiyor. Ama diğerlerinin karanlığından korkarken ya kendi karanlıklarında b...