29.Bölüm Aycan

8.6K 852 88
                                    

Aycan, kucağında Leyla ile konağında avlusundan batan güneşe uzun uzun baktı.

Bir yanı doğru yapıp yapmadıklarından şüphe etse de kalbi inanıyordu. Son yaşananlardan , abisinin sözlerinden sonra bu evde kalan Hatice sadece çocuklarının annesi , amcasının emaneti olacaktı.
Hangi kadın kumayı kabul edip üstüne tamamen yok sayılıp o evde kalabilirdi.
Genç kadın Leyla'nın saçlarını öptü.

"Ah be Leylam sana da kıyamıyorum. Ben dayanamazken annen senin yokluğuna , Elif'in yokluğuna nasıl alışacak." Diye söylendi.

Cebinde titreyen telefon ile odasına dönen kız arayan kişiyi görünce kaşlarını çattı.

"Bir sen eksiktin !" Diye söylenerek Leyla'nın altını değiştirdi.

Karmaşık geçen dönemde Mirza'dan umudunu kesen kız Ferit'in yanında çalışmaya başlamıştı. Adamın yakın ilgisini başta farklı anlamayan Aycan ,Ferit'in itirafı ile sadece susmuştu.
Aylarca hatta yıllarca onu sevmesini beklediği adamın bir anda ona gelişi mutlu etmemişti.

Adamın ısrarlarına rağmen işten ayrılan kız , hala bir cevap da vermemişti.
Ferit bazen kendi kendine gelin güvey olsa da Aycan kalbinin dolu olduğunu dahi söylemişti hemde onu istemeyen , başkası ile nişanlı olan Mirza'ya rağmen o aşk bile diyemediği kalp çarpıntısına sadık kalmıştı.

Aycan bunları düşünürken yeniden çalan telefon sesi ile kaşlarını çattı.
Kimin aradığına bakmadan açtı.
"Ferit açmıyorsam müsait değilimdir !" Diye söylenirken karşıdan gelen ses ile yutkundu.
"Benim " diyen Mirza ile genç kadın derin bir nefes alırken adam Ferit'in onu sık aradığını düşünüp önce sinirlendi . Sonra Aycan'ın azarladığını hatırlayınca yüzü gülmeye başladı.

"Aycan ?
Tamam konuşma sadece dinlesen yüzüme kapatmasan bile yeter .
Çok özledim doyamadığım kokuna önce bunu bil . Sonra Dilan biliyorsun işte her şeyi .. Hepsi Halil Kozan'ın işlerini bozmak ,Dilan'ı korumak içindi . İşleri bozduk ama kızı koruyamadık. O şimdi çok çaresiz evlenecek değilim elbet sadece yüzüğü ben çıkarıp o bu haldeyken eline veremem. Kendini daha kötü hissetmesin diye." Aycan , adamın sözleri ile yutkundu.

Ayı dediği Mirza , sevmediği Dilan için bunları yaparken ,abisi Ali sırf millet ,Ali Hazar karısına sahip çıkamadı der diye Hatice'nin gitmesine çocuklarını kullanarak engel olmaya çalışıyordu.
Abisi ve Mirza'yı neden kıyasladığını bilmeyen genç kadın söyleyecek söz bulamadı fakat telefonuda kapatmak da istemedi.

"Olsun kapatmadın beni dinledin ya , yeter bana . Bil sadece ben seninle arkadaş olmak istemiyorum. Olursak anca hayat arkadaşı oluruz. Gerçi yastıklar artık bir değil ama bir yastık da yaşlanmak istiyorum." Deyince Aycan gülümsedi.

"Ne zaman gelirim bilmiyorum ama sana geleceğim. Dilan iyileştiğinde kapında bile yatarım. Bekler misin beni Aycan ? Bunu cevap versen dünya benim olur . O Ferit herkese seninle evleneceğinizi söyleyip duruyormuş. Söz vermesem o sırığın burnunu çoktan kırmıştım."
Aycan, adamın sözleri ilr günler haftalar sonra ilk kez mutlu oluğunu hissetti.
Yüzüne öyle bir gülümseme yayıldı ki yeni yeni tepkiler veren Leyla bile ona gülümsedi.

İçine dolan bu hissi yaşamak, karşısındaki adama ve kendine bir şans vermek istedi.

"Ben çok deli yatarım yastığı ayırmamız lazım." Deyip cevap vermesini beklemeden yüzüne kapattı.

Mirza ,kızın söylediğini önce bir süre anlamadan düşündü telefonu kapattı diye üzüldü.
Sonra düşen jetonu ile kendi kendine kahkahalar ile gülmeye başladı.
"Beni bekleyecek, beni bekleyecek, resmen evlilik teklifi ettim kızda kabul etti ." Diye bütün konağı adeta inletti.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin