31.Bölüm Hazal

9.2K 859 81
                                    

Bilal, elini uzattığı Hazal'a bomboş gözlerle bakarken aklında bir kaç dakika önce gördüğü Mahir'in ona bakışları vardı.

Genç adam , ahir ömrümde her acıyı yaşamıştı.
Aşkı da ,ihaneti de iliklerine kadar hissetmişti.
Zühre'ye üzülen Bilal , arkadaş bildiği Mahir'i yıllarca affedememişti.

Şimdi kendisine umut ile bakan Hazal'ın bakışlarında aylar önce konuştukları anlaşmalı evliliğin hiç bir kırıntısı yoktu.
Genç kızın bakışlarında , gülüşünde sonsuz bir masumiyet ve aşk vaadi vardı.
Peki Bilal'in kül olmuş yüreğinde bir kadına , yeni bir yangına yer var mıydı ?

Odaya sessizce giren Bilal bir süre öylece ayakta durdu.
Odasının yeni haline alışmaya çalışan adam yatağın üzerinde duvağı ile oturan kıza bakıp iç çekti.
Hazal'ın yanına doğru yürüyüp yatağın üzerine kızın yanına oturan adam ne söylemesi gerektiğini  bilemedi.
Odaya dolan sessizlik ikisini de esir alırken Hazal ,Dicle ablasından aldığı öğütleri tek tek yerine getirmeye çalıştı.
Tek fark vardı .
Dicle ?genç kızlık dönemlerinden bu yana uyanık, işini bilen bir kadınken Hazal aşk ve erkekler konusunda kör cahildi!

Utangaçlığını hafifletmek için Bilal'e hissettiği duyguları unutup adamın gay olduğunu kendisine zarar vermeyeceğini tekrar edip durdu.
Oysa adam yanına oturana kadar , onun gerçekten karısı, sevdiği  olmak istiyordu.

Genç kız içindeki çıkmazda savrulurken , titreyen elleri ile duvağını kendisi kaldırdı.

Belli ki Bilal'in bunu da yapacağı yoktu.
Yüzünü yavaşça adama dönüp derin bir iç çekti.

Kaşları çatık bir şekilde bakıp söylendi.

"Asma yüzünü , ben her şeyi biliyorum. Sadece yardım et şu saçımdaki tokalardan ve gelinlikten kurtulayım.Dudağımdan öptün diye aylar önce konuştuklarımızı unutmadım korkma." Dedi.
Bilal kızın yüzüne şaşkınlıkla bakakaldı. Adamın dudakları konuşmak için bir an açıldı sonra geri kapandı.
'Dudağından ben öpmedim sen beni öptün." Diyecekken sustu kızın dudaklarına gözleri kayınca oflayarak yerinden kalktı.

Kendisine ne yaptım ben der gibi bakan Hazal'ın masum bir güzelliği vardı.

Adamın bir yanı onunla yeniden yaşamak nefes almak ,her şeyi unutmak aile kurmak  dahi istedi.

Gözlerinin önüne gelen Zühre'nin görüntüsü ile vicdanı sızladı.
Onun sevdası yüzünden ,sevmediği bir adama esir olan Zühre'nin çektiklerini öğrendikten sonra adama mutluluğa yürümek haramdı.

Ayşe hanım , sırf adamın kafası karışsın ,mutlu olamasın diye Zühre konusunu açmış , kapanmayan yarayı yeniden kanatmıştı .
Bilmiyordu ki Bilal , düşman anne kılığına girmiş, her yana  zehir saçacaktı.

"Hadi açmayacak mısın tokaları !" Diyen kızın yorgun sesi ile başını aşağı yukarı salladı.
Önüne oturan Hazal'ın kokusunu içine çekmemeye çalışara  tokaları tek tek çıkardı , komidinin üzerine bıraktı.

Genç kızın gece karası saçlarını havalandırması ile Bilal'in yüzüne değen saçlar kalbinin ritmini değiştirdi.
Hepsini bunca yıl bir kadına yaklaşmadığına bağlayan adam yataktan kalkmaya yeltendiği an Hazal'dan gelen yeni imkansız komut ile başını sağ sola salladı,

Dağılmış saçlarını ensesinde toplayıp sırtını Bilal'e dönen kız adamı aşka davet eder gibi adeta fısıldadı .
" Gelinliğimi tek başıma çıkaramam, üstten açabilir misin ?"
Diyen ses ile yeniden yutkundu.

Gözlerini kapatıp gelinliğin fermuarını  derin bir nefes alarak açtı.
Sanki zehirli bir bitkiye dokunuyormuş gibi dokunduğu kızdan hızla uzaklaştı.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin