Nefise Ayhanın yüzünü avuçları içine alır.
Nefise: ha hayır. Hayır Ayhan. Ba bak biz burdayız. Be ben burdayım. Nefise yaklaşıp Ayhanın dudağının üst kısmına minik öpücük bırakır.
Nefise: o oğlun burda. Emirimiz. Sa sana babasına ihtiyacı var. Uyan. Gitme. Ayhan gitme. Nefisenin göz yaşları yüzünü ıslatırken kolundan tutulup geriye savrulmasıyla Ayhanın yanından uzaklaşmıştı. Onu tutan Ayhandan uzaklaştıran kişiyi görmesede doktor ve hemşirelerin koşarak Ayhana yaklaştığını birşey yaptıklarını görür.
Hemşirelerden biri Emiri alıp dışarı çıkarırken Nefise ne kadar orda kalmak için savaş versede onu tutup çeken kişinin gücüne gücü yetmiyordu. Kollarının haddinden fazla sıkılmasıyla artık kollarını hiss etmez hale gelmişti. Dışarı çıktıklarında Nefise Muzafferin ellerinden kurtulmaya çalışır.
Nefise: bırak. Bırak beni. Giricem. Içeri girip ona anlatıcam. Nefise kurtulmaya çalıştıkca Muzaffer Nefisenin kolunu daha sıkı kavrayıp hafif kendine çekiyordu.
Muzaffer: bitti. O yok artık. Yoktu şimdi tamamen yok. Asla karşınıza çıkmayacak. Muzaffer bunu soğuk ve sert şekilde söyler.
Nefise: ha hayır. Nefise başını olumsuz anlamda sallar.
Nefise: doktorlar müdahile ediyor. Yaşicak. Ayhan ölmedi kendinden. Nefise durur. Yutkunur.
Nefise: kendinden geçti uyanıcak. Muzaffer bir anda Nefiseyi dönderip cama bakmasını sağlar. Boynundan tutup kıpırdamamasını sağlarken sadece bunları söyler.
Muzaffer: bak o yok artık. Hemşire içerde Ayhanın yüzünü kapatıyordu. Nefise sessiz ağlamaya çalışsa da bunu başaramıyor ara ara hıçkırıyordu. Muzaffer göz ucu yerde oturup ağlayan kadına bakar. Kadının onları duymadıklarının duysa bile umursamayacağının farkındaydı.
Muzaffer: oğlunu al gidelim. Onun sana ihtiyacı var. Muzaffer ellerini Nefiseden çektiğinde Nefise yere çöker.
Muzaffer Nefisenin bu kadar kendini hırpalamasınada tahammül edemiyordu. Elini başına götürür. Sakin olmaya çalışır. Ama başaramıyordu.
Muzaffer: yeter artık. Kalk şu yerden. Muzaffer eğilip Nefiseyi kaldırmaya çalışır.
Nefise: defol git. Ben burda kalıcam oğlumla. Mahir bey kucağında Emirle gelir. Emirde burdakı sesten ağlamaya başlamış kıpkırmızı kızarıp ter içinde kalmıştı.
Mahir: Nefise kızım hadi kalk. Bak çoçuk seni istiyor. Mahir yavaşca Nefiseye taraf eğilir. Nefise Mahire bakar. Kucağında ağlayıp çırpınan oğluna bakar.
Mahir: al oğlunu az sakinleşsin çoçuk. Nefise olumsuz anlamda başını sallar.
Nefise: ha hayır alamam ben onu. Mahir zorla Emiri Nefiseye verdiğinde Emirin ağlama sesi az yavaşlasa da hala ağlıyordu. Nefise ister istemez ağlamasını durdurmak zorunda kalır.
Nefise: ta tamam. Emir. Annecim. Nefise Emiri göğüsüne bastırıp kokusunu duyar. Emirde annesinin sesini duyup kokusunu hiss edince sakinleşir.
Mahir: onun sana ihtiyacı var. Hep yanında olan sendin Nefise. Orda ölen kişiyi hiç tanımadı Emir. Bunu unutma. Hadi kalk. Kalkta gidelim. Çoçuğun rahatsız. Mahir hafif doğurulup Muzaffere bakar. Muzafferin suratını o görüp bile korkmuştu. Yüzündeki öfle sinirin tarifi yoktu. Mahir buna anlam veremez.
Mahir: yardım et kalkıp gelsinler. Muzaffer eğilip Nefiseye yardım eder. Bir eliyle elinden tutarken diğer eliyle belinden tutup yerden kaldırır. Giderkende onu bırakmaz yardım eder.
