32.Bölüm Aycan

8.9K 810 57
                                    

Aycan, hayatında kendini ilk kez bulutların üzerinde hissederek Mirza'dan istemeye istemeye ayrıldı.
Kaba dediği, aşık olmaktan korktuğu adamın yanında ömür boyu bu şekilde kalabileceğini düşünüp gülümsedi.
İnce kolları Mirza'nın belini sararken nefesini saçlarının arasından teninde hissetmek, kalbinin sesini  bu kadar gürültülü duymak hepsi onun için Mirza'ya ait özel duygulardı.
"Ayrılmak istemiyorum." Diyen adama bakışlarını kaldırıp gülümsedi.
"Bir kaç saat sonra sabah olacak. Gelirsin kahvaltı yaparız."

"Gelebilirim yani "
"Gel ."
İkisi de mutlulukla gülümserken Aycan uzanıp adamın yanağından usulca öptü.
"İyi geceler ."
"İyi geceler,ay yüzlüm sabah erkenden kapındayım. Kahvaltıyı şimdilik baş başa yapalım olur mu ?"

"Olur ." Diyen Aycan ile Mirza ellerini dizlerine sertçe vurdu.
Gecenin bir vakti demedi kahkaha ile gülmeye başladı.
Aycan,önceleri kaba bulduğu adamın bu hallerini yüzünde aydınlık gülümseme ile izledi.
"Mirza lütfen sessiz ol konağı başımıza dikeceksin ."

"Vallahi rüya değilmiş , bu anların ne çok hayalini kurdum bir bilsen ,bu gece gidemezsin benden."

"Gitmem lazım ama . "
"Aycan ,abinle konuş en kısa zamanda istemeye gelelim." Deyince genç kız başını eğdi.
Mahzunlaştı
"Yarın konuşalım bunu olur mu ? İyi geceler. Hayatımın en güzel günüydü bu bil ."

"Benimde " deyip derin bir iç çeken adam arabaya son anda binmekten vazgeçip kendisinden uzaklaşan kıza doğru büyük adımlar attı.
Kollarının arasına alıp sımsıkı sarıldı.

"Seni seviyorum . " fısıltı ile çıkan sesi Aycan'ın yüreğinde deprem etkisi yarattı.

Oysa her kelimesi ,her hareketi ile bunca zaman bunu hep belli etmişti.
Başını kaldırmadan ,hiç bir tepki vermeden adamın kollarından çıktı.
"Bende !" Deyip hızla konağa doğru koşturdu içeriye soluk soluğa girdi.
Sırtını tahta kapıya yaslayıp elini kalbinin üstüne koydu.
"Ben de seni seviyorum " diye kendi kendine yeniden fısıldadı.

Aycan,bir heyecanla girdiği konakta başını kaldırınca merdivenlerde kucağında ağlayan Leyla'yı susturmaya çalışan abisini gördü.

Hatice'nin ona emanet ettiği bebeğ bütün gün tek başına bıraktığını hatırlayınca başı önde merdivenleri çıktı.

"İyi akşamlar abi ."

"İyi geceler demek istedin sanırım ! "

"Abi şey !"

Ali ,sinirle kucağındaki Leyla'yı kıza uzattı.

"Aycan ,madem bakamayacaktın Hatice'yi gaza getirmemeliydin. Sizin saçma inadınız yüzünden küçücük çocuk telef oluyor. Narin'in sütünü istemiyor. Biberon istemiyor . Hadi sen hep böyleydin ! Ya Hatice o nasıl evladını bırakıp gidiyor anlamıyorum !"

Aycan abisine hayal kırıklığı ile  uzun uzun baktı.

Hatice'yi gitmemesi için çocukları ile tehdit eden o değilmiş gibi konuşmasına sinir oldu.

Sanki Hatice'ye aşk dolu ,mutlu bir yuva vaadetmişti de kadın bunu elinin tersi ile itip gitmişti.

Aycan ,abisinin kadına hastanede ettiği sözleri hatırlamasa susacaktı ama aklı unutsa ,bir adamın sevgisinin verdiği gücü hisseden kalbi unutamazdı.
Hatice'yi kıran abisine hak veremezdi.

"Kendine geldiğinde ,yaptıklarının farkına vardığın zaman bana söylediklerine Hatice ablaya yaptıklarına pişman olacaksın abi ! " dedi.
Adamın kucağındaki Leyla'yı alıp ağlayarak bağrına bastı.
"Hatice ablaya hastane odasında ettiğin sözleri sen unutmuş olabilirsin ama ben unutmadım.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin