SEN BANA AŞIKSIN

7.Bölüm EVET! EVET! EVET!

ZEYNEP//

Gözlerimi açıyorum, her yanım tutulmuş! Kucağımda cipsler. Kerem'in bacaklarında limon kabukları, her yere içki dökülmüş. Kerem'in göğsünden kafamı kaldırıp, banyoya gidiyorum. Yüzüme buz gibi suyu çarpıp, havluyla kuruluyorum. O sırada burç yorumum geliyor.

Yeni bir gün yeni umutlar, yeni savaşlar, aşklar, kırgınlıklar. Bugün ikili ilişkilerde ilerleme var. Mutluluğu yakalamışsın, ama her şey burda bitmiyor birtanem, ne yazık ki önünde daha yaşanacak kırgınlıklar var.

Zaten ben kimim ki mutlu olayım? Kim bana beddua ediyor. Otobüste yer vermediğim yaşlı teyze mi? Yoksa birinci sınıfta kokulu kalemini kıskanıp gizlice çöpe attığım Merve mi? Belki de gizlice evine girip ses sistemini bozduğum alt komşum rapci çocuktur? O da o kadar sesli müzik dinlemesin, kulak bu da! Dinime küfreden müslüman olsa mı diyorsunuz yoksa. Deyin deyin, haklısınız!

Düşüncelerimden sıyrılıp, aynaya baktığımda dehşete düşmem kaçınılmaz oluyor tabii.

Dudağımın köşesi, morarmış. Nasıl öptün be adam! Hemen kendimi duşa teslim ediyorum.

Üzerimi giydikten sonra, salona geçip kahvaltı hazırlamaya başlıyorum. Kerem hala uyuyor, acaba beli tutulmuş mudur? Bütün akşam göğsünde yattın Zeyno tabi tutulmuştur. Acele acele masayı donatıp, Kerem'e seslenmek için salona ilerliyorum, Ananı- bak küfür etmeyeceğim!

Zeynep: Ah!

Diyorum ayağımı tutup kendimi koltuğa atarak, akşam burda bir şey kırılmış, naptık biz bu kadar ya!

Benim sesimle Kerem'de gözlerini açıyor. Eliyle gözlerini avuşturup, beni görüyor.

Kerem: Noldu aşkım iyi misin?

Aşkım? Aşkım mı? Kerem, bana ilk defa bu kelimeyi kullanıyor, aman tanrım, I can't believe in ears! Çok amerikanca oldu değil mi? Evet Bencede.

Zeynep: Cam battı galiba.

Yanıma oturuyor, ve ayağıma bakıyor.

Kerem: Evet cam batmış, ama küçük bir tane. Dayanırsan çıkartabilirim.

Zeynep: Ahh, çok acıyor ben dayanamam, aa ben çok korkarım. Bırakalım benle yaşasın yavrucak zamanla birbirimize alışırız ha, olmaz mı?

Kerem: Bebeğiim, biraz dayanırsan çıkartabilirim, bak ayağında kalırsa daha çok acıycak. Altından bastırıcam, gözlerini kapatırsın elimi de tut hemen geçicek.

Bebeğim mii? Ben seni ısırırım.

Zeynep: Tamam.

Diyorum gözlerimi sımsıkı kapatıp, kollarımı Kerem'in boynuna doluyorum. Kerem de camı çıkartmaya çalışıyor. Camın tam altına bastırdığını hissediyorum ve bir anda çığlık atarak Kerem'in kucağına zıplıyorum.

Zeynep: Ahhhhhhhhh!

Ay Kerem'in surat ifadesi değişiyor bir anda, biraz fazla mı şey yaptım, zıpladım ben.

Adam kıpkırmızı kesildi.

Kerem: Eveet, çıktı.

Diyor elindeki camı göstererek. Sonra da sehpanın üzerindeki peçeteyi alıp ayağıma bastırıyor. Peçeteyi tutuyorum burun buruna geliyoruz. Altımda sertleşen bir şey hissettiğimde Kerem'in surat ifadesinin nedenini anlıyorum.

Zeynep: Iıı, kahvaltı soğumasın değil mi?

Diyorum Kerem'in kucağından inerken.

Kerem: Ben bir lavaboya gitsem iyi olacak.