"Bay Brocmann!.."
"Şimdi sırası değil Matthew, soru sorma. Kendini göstermeden şu giden kızı takip etmeni istiyorum. Kim olduğunu, nerede yaşadığını öğren. Bu konu benim için çok önemli, bilgi edinmeden dönme. Acele et, gözden kaçıracaksın!"
"Emredersiniz efendim!"
Şaşkın bir ifadeyle kızın peşine düşen adamın uzaklaşmasını bekleyen genç adam, çalıların çevresinden dolanıp oturduğu yere gitti. Ağacın altında papatyalardan ördüğü tacı görünce panikle ayrılırken yere düşürdüğü tahmin ederek eline aldı. Algılayamadığı bir dürtüyle çiçeklerin yapraklarını okşadığı sırada, bakışlarını genç kızı izlediği yöne çevirince, kendisini fark etmiş olamayacağına kanaat getirdi.
"O zaman neden kaçtı?"
Bu kadar ürkmesine sebep olan konuyu anlamak için ağacın etrafından dolanırken, bulunduğu yere doğru gelen adamla kadını gördü. Kısılan gözleriyle dikkatle bakınca, el ele tutuşarak yürüyen âşıklar olmaları dışında çiftte hiçbir gariplik sezinlemedi. Panik yapmasına, hatta kaçacak kadar korkmasına neden olacak bir tarafları olmadığına karar verdi.
'Neden? Kendisini saklaması zaten muamma, kozasından çıkmasına ne engel olabilir? Görünmek istemediği kesin, yoksa o kadar panikle saçına saldırıp, gözlüğünü takmazdı. Kim bilir belki de göründüğü kadar iyi birisi değil... Hayır, o kadar masum görünen bir kadın kötü olamaz. Saçmalıyorum, kızı tanımıyorum bile! Başı dertte olabilir mi acaba?'
Eliyle çenesini ovuştururken, aklını kurcalayan sorular yüzünden canı sıkıldı. Birkaç saat önce varlığından bile habersiz olduğu, vasat diye nitelendirdiği bir kıza karşı duyduğu hislerden dolayı tedirgin oldu. Tehlikede olabileceği düşüncesi bile sinirlerini bozarken, koruma arzusu duymasına hayret etti. hakkındaki gerçeği öğreninceye kadar rahat edemeyeceğine karar verdiği sırada arkasından diğer korumaların geldiğini gördü.
"Bay Brocmann! Efendim iyi misiniz, bir problem mi var?"
Adamın ses tonundan şaşkın olduğunu fark ederek, "Hayır Jason, teşekkür ederim iyiyim. Sorun yok." derken usulca başını salladı. Disiplinli ve otoriter patronunun, acayip davranışlar sergilediğine ilk defa şahit olduğunu düşünerek kendi kendine sırıttı. "Dönmeden önce şirketin fotoğraf işlerini yapan işletmeye gideceğiz."
"Nasıl isterseniz Efendim? Matthew..."
"Yapması gereken önemli bir görevi var, işini halledince bize katılacak."
Jason'ın bakışlarının elindeki taca takılmasından doğal olarak merak ettiğini, kendisinden çekindiği için sormaya cesaret edemediğini tahmin etti. Bir an evvel resimlere kavuşma hevesiyle daha fazla oyalanmak istemediği yerden ayrılarak arabaya doğru yönlendi. Zihnini kurcalayan sorular yüzünden kafası iyice dağılmadan, diğer elemanına aklındaki işleri sıralamaya başladı.
"Marc, Margaret'i ara, öğlenden sonra yapacağım toplantıyı yarın sabaha alsın. Akşamki randevumu da iptal etsin. Acil bir işimin çıktığını, yemeğe gelemeyeceğimi bildirip hanımefendiye çiçek göndersin. Bu arada, hafta içi 12 ile 14 arasındaki randevularımı iptal etmesini söyle. Matthew'la iletişime geç, işi bitince mutlaka beni bulsun, onu bekliyor olacağım."
"Tabii Bay Brocmann!"
"Güzel... Şimdi, beni şu fotoğrafçıya götürün."
Şoförün açtığı kapıdan arabaya biner binmez telefonunu cebinden çıkaran genç adam, elindeki papatya tacını kucağına koyup resimleri incelemeye başladı. Hayranlıkla tek tek bakarken minik burnunun üzerine oturttuğu koca gözlükle, baykuşa benzeyen halini hiç çekmediği için kendisine kızdı. O zaman farkına varmadığı, şimdiyse aslında çok sevimli göründüğünü düşünerek sırıttı. 'Yüzünü görmesem aynı şekilde hisseder miydim?' diye kendisini tartarken, kızın ilk olarak ses tonundan, ardından kediyle arasında geçen diyalogdan hoşlandığına karar vererek rahatladı. Fiziksel çekiciliğin önemli olduğunu kabul etmekle beraber tek başına yeterli gelmeyeceğini bilerek, ilgisini bir zemine oturtmaya çalıştı. Sadece bir beğeniden yola çıkarak henüz adını bile öğrenmediği bir kadın hakkında abartılı duygular beslediğini düşünse de Matthew'un başarısız olmasından korktuğunu kendisine itiraf etti. Kızın izini kaybederse ne yapacağı aklına gelince, "Ağacın etrafında kamp kurarım artık!" diye hoşnutsuzca homurdandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalin Yetmez (KİTAP OLDU)
RomanceEn büyük arzusu kız kardeşiyle birlikte okuyabilmek olan sıra dışı bir genç kızın, hayali sevgilisi ya gerçekse!.. Bütün sesler sustuğunda, dünyanın bu yakası uykuya daldığında, görmemek için karanlıkta, ellerimi birbirine kenetliyorum...