Bölüm 18: Bencillik

1.5K 148 41
                                    

Multimedya; Dua Lipa - High.
İthaf; ErvaSayan

Tam tempo okumalar!

*

Panikle elim arka cebime, telefonuma gitti fakat pijamalarımlaydım ve telefonun üst katta kalmıştı.

"Isabella, film izlemeye ne dersin?"

Büyükbabamın sesi tahta merdivenlerin tok sesiyle birlikte bana yaklaşırken iyice elim ayağım birbirine dolanmıştı.

Son seçenek olarak numarayı ezberlemeye çalıştım. Ezberim kuvvetliydi, bir şeyi aklımda tutabilmem için bir iki kez okumam yeterli oluyordu. Bu yüzden tarih derslerim hep iyiydi.

Hızla telefonun tuş kilidini kapatıp masanın üzerine koydum ve mutfaktan yeni çıkıyormuş gibi kapının önüne geçtim.

Büyükbabam merdivenin son basamağını da inip bana baktı.

"Bir sorun mu var?" dedi gülümseyerek kendini koltuğa bırakırken.

"Telefonun çaldı, seni çağırdım ama duymadın." Gülümseyen suratı bir anda gerildiğinde içimdeki şüphe iyice boy göstermişti.

"Açtın mı?" diye sordu az önceki relaks ses tonunun tam aksine.

"Evet ama hat düştü sanırım, hemen kapandı." İçimden hayır demek geçmişti fakat W benim konuştuğumu söyleyebilirdi. Kimdi bu W?

Cevabımdan tatmin olduğuna inanmasam da gülümsemişti.

"Kurabiyeleri beğendin mi?" Kendimi ele vermek istememenin ateşi bedenimi öyle bir sarmıştı ki ıslak saçlarım bile serinlememe yardımcı olmuyordu.

"Evet, harika olmuşlar. Şimdi biraz dinlenmek istiyorum, iyi geceler."

"Film?" diye sordu elindeki DVD'yi bana doğru sallarken.

"Dedim ya, bugün çok yoruldum. Hem eminim oradaki tüm filmleri izlemişsindir, yarın gelirken yeni bir film alırım izleriz, olur mu?" Kafasını sallayarak bana öpücük attı.

Hızla odama çıkıp kapımı kilitledim ve aklıma not ettiğim numarayı rehberime kaydedip arama tuşuna bastım.

Daha hat dönmeden telesekreter böyle bir numaranın kullanılmadığını söylemişti. İyi de bu mümkün olamazdı! Numaranın bu olduğuna adım gibi emindim.

Ortada bir iş dönüyordu ve ben bu işin içinde büyük bir korku yaşıyordum.

Jackson'ı kaybetmekten korkuyordum.

Ben hayatımda hiç bu kadar bencil olmamıştım.

*

Limonatayı geri çekip kantin masasına biraz daha yayıldım ve Alec'in küfürlerini dinlemeye devam ettim. Masadaki herkesin başka bir işi vardı. Kimse benimle ilgilenmiyordu fakat hepimizin ortak yanı Alec'in kaybettiği araba yarışında rakibine ettiği yaratıcı küfürleri dinlemekti.

Kafamı diğer tarafa çevirip Jackson'a baktım.

Gözlerini kapatıp kafasını geriye yatırmış, kulaklıkla müzik dinliyordu. Dalgalı saçlarının alnına düşmesi her zamanki gibi can alıcı bir görüntü vermişti ona. Dudaklarının kusursuz bir şekilde şarkıyı mırıldanması ise baştan çıkarıcıydı.

Dexter, Alec ve hatta Alistair bile sakalsız gezerken o kirli sakalını hiç kesmiyordu.

Birden Elison'ın sinir bozucu telefon sesi duyulduğunda daldığım rüyadan uyanmıştım.

İMGE - IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin