Daha onbeşindeyken çakmak çakmak gözlerin,
Ellerin süt kokuyor, ana kokuyor evlat.
Korkuyu unutturmuş sırtındaki tüfeğin,
O kocaman yüreğin, göğü titretiyor heyhat!Bir ayağında yırtık postal, diğeri ise çıplak.
Diyorsun ki " Vatan yoksa neye yarar el, ayak?"
Durmaksızın tependen yağıyor İngiliz, Anzak
Ecdat göğüs kabartıyor cesaretine bakarak.1915'te on beşinde bir çocuk,
Kahramanı onurun, bayrağın ve vatanın,
Gururudur altındaki binlerce kefensiz yatanın,
Ruhları şâd oluyor peygamberimin ve atamın.Utanıyorum çocuk, utanıyorum kendimden.
Dert sanıpta gecelerce ağladığım cehlimden.
Sen şüheda tahtından emanetini izlerken,
Ben utanıyorum bu kokuşmuş kemiğimden, etimden.Arşa değen başına kurban olurdu canım.
Yaşasaydım evvelden, işe yarardı kanım.
Sırtında silahdaşın, ayağında toprağın.
Ben olaydım evlat, karın doyurmayan aşın.Çanakkale'de sen, on beşinde bir çocuk,
Şehadeti kucakladın, anne diye bir soluk.
Bu topraklar vatan oldu o mübarek kanınla,
Şu yaşında tüm dünyaya diz çöktürdün şanınla!Yazan: elmakabuu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiir Antolojisi
PoetryŞiir Yarışmaları isimli çalışmamızda oluşturduğunuz şiirler içerisinden haftanın kazananlarını artık 'Şiir Antolojisi' isimli çalışmamızda sizlere sunacağız. Sevdiğiniz mısralara yorumlarınızı bekliyoruz. Şiirle kalın!