-Görüyor musun? Bak bak şuradakiParmağını neredeyse gözüme sokacak haldeydi nasıl görememiş olabilirdim ki zaten. Tabi ki görmüştüm
-Şurada işte kapının orada duran sarışın( önemli bir detayı vermese olmazdı eminim) çok güzel değil mi ama?
O naçizane görüşünü kendine saklamamıştı gözlerini dikmiş bakarken. Gerçi haklı da sayılabilirdi. Saçları neredeyse incecik beline kadar uzanan yüzündeki gülümsemeyle insanın içini ısıtan havası, ne diyebilirdim ki haklıydı.
-Ha o mu güzelmiş.
-Sence kaçtır? Hadi tahmin et, bence 80 hatta kesin 80 var ya
-Ne 80 dedim sakince, aklıma gelen şeyin olmamasını umarak
-Bedeni işte var ya acayip merak ettim şuan
Yüzündeki o pis sırıtış belirdi bir an da. Belki de yapmamalıydım ama tutamadım sanırım kendimi
-Ciddi misin? Bir kadına bakınca ilk merak ettiğin şey sütyeninin bedeni mi oluyor? Yani bir kadına bakınca merak edilecek onca şey varken neden bunu merak ediyorsun hiç anlamıyorum.
Yüzündeki pis sırıtma gitmiş tek kaşını kaldırıp merak eden o ifade gelmişti. Sanırım bundan cesaret alıp devam ettim.
-Ne bileyim çayına ya da kahvesine kaç şeker attığını merak et mesela, başucu kitabını merak et o kitapta altını çizdiği cümleleri. Elleriyle saçlarını kulağının arkasına ittiğinde nasıl göründüğünü, en çok sevdiği yemeği, sevdiği çiçeği, hangi şarkıda delicesine dans ettiğini, olmayı en çok istediği yeri, sürekli gittiği kafeyi, en sevdiği rengi, yanında bulundurduğu olmazsa olmaz eşyasını, giymeyi en çok sevdiği kıyafeti, defalarca izlediği ve asla bıkmadığı filmi, hangi mükemmel aşk sahnesini hayatında yaşamayı beklediğini, nefesini kesecek kadar korktuğu şeyi, bir adada yalnız kalsa yanına alacağı üç şeyi, saçlarını toplamayı mı yoksa dağıtmayı mı sevdiğini, en çok kullandığı emojiyi, tiyatroyu mu sinemayı mı sevdiğini, hiç unutmadığı çocukluk anısını, kokusunu, hayallerini... Yani bir kadına bakınca merak edilecek onca şey varken neden sütyeninin bedenini merak ediyorsun hiç anlamıyorum.
Bir süre o kadını izledik beraber artık gözlerini kadının vücudunda gezdirmiyordu. Gülüşünde kaybolmuş gibiydi. Sonra bana baktı, derin bir iç çekip sordu.
-Peki, sen bir erkeğe bakınca ilk neyi merak ediyorsun?
-Bana bakınca ilk neyi merak ettiğini.