'This Is A Secret' °KTH°

"Sen de kimsin?"

Selam güzel okuyucular,Sizden ricam kitaba başladığınız tarihi ve saati yazar mısınız?
Umarım hoşunuza gider... Aklımda birkaç Tilki dolaşıyor ama bakacağız.....Lelglşlşxlwşdöslfmkdfms

                     "Zevkle Okumanız Dileğiyle🌸"

-----------------------------------------------------------------------------------

"Yah Park Jimiiiin!!

"Ne bağırıyorsun yine sabahın köründe be cırtlak sesli?!"

"So Hyun geldi seni bekliyo aşağıda,KOŞ!!"

Dediğim gibi yataktan fırladı ve çıplak olan üstüne dolaptan bir pantolon alarak ;

"Neden bana haber vermedin kapıyı açmadan önce!?!"

"Ah aptal ördek ahh... GERİZEKÂLI 10 DAKİKADIR SANA SESLENİYORUM!!"

"Nerede şuan?"

"Büyük ihtimalle evinde mışıl mışıl uyuyordur."

"Ne?"

Aptal hâlâ anlamadı onu uyandırmak için yaptığımı.

"Diyorum ki seni kaldırmak için yaptım yoksa So Hyun'un geldiği falan yok!"

So Hyun benim en yakın arkadaşım. Park Jimin'de en yakın arkadaşıma aşık olan arkadaşım... ah biliyorum çok karışık ama idare edin gençler.
Aslında iki aptal birbirini seviyor ama farkına varamıyorl-

"Cha Ki Young"

Doğruyu söylemek gerekirse , şuan çok korkuyorum. Neden mi? Şuan bana "Burayı terk etmezsen seni kendi ellerimle toprağa gömeceğim" bakışı atıyordu....Hadi bakalım..

"E-efendim Jimin-sshi??"

Lanet olsun neden kekeledin ki şimdi Ki Young??

"Kaç"

"Ne?"

Dediği şeyi yeni idrak edince hemen merdivenlere doğru koşmaya başladım. Ahh,Lanet olsun ona oranla yavaş koşuyordum ve sanırım yakalayacak beni....

"CHA.Kİ.YOUNG.Bunun bedeli ağır olacak."

Sesini işitir işitmez odama girdim ve hemen yatağın içine girdim. Merdivenden gelen ayak seslerinden geldiğini anlıyordum.

"Sevgili Ki Young. Neredesin güzelim??"

Tanrım.... Her seferinde şu Güzelim lafını kullanmak zorundasın değil mi Park Jimin?

"Sana kaç kere bana "güzelim" deme dedim Jimin!?"

Ah lanet olsun ki yine çenemi tutama- Yavaşşşş.
Kapıyı kırsaydın be hödük

"Aa. Cha Ki Young buradaymışşş Ce Ee."

Tam bana doğru koşarken çalan telefonum sayesinde elimi pes ediyorum dercesine kaldırdım ve arayan kişiyi daha fazla bekletmemek adına telefonu açtım.

"Efendim?"

"H-hocam."

"Jungkook,sen iyi misin?"

Kısa bir anlık Jimin'in meraklı gözlerine baktım ve tekrar telefonda konuşan öğrencime odaklandım.

"H-hocam a-acilen okula gelmeniz gerek."

"Jungkook her ne oldu bilmiyorum ama yarım saat içinde gelec-."

Tam cümlemi bitiriyordum ki bir çığlık sesi duymamla tüylerim diken diken oldu...