•13

1.7K 100 4
                                    

Bölüm Şarkısı: Konuya Fransız - Hallice Halim
———

Telefonum zil sesiyle uykumdan uyandığımda yanımdaki komodinden telefonumu aldım ve kim olduğuna bakmadan telefonu açtım.

"Efendim." diye mırıldandırken gözümü kaşıdım.

"Kızım, günaydın. Hala uyuyor muydun?" Annem sesini duyunca yatakta doğruldum ve ayılmaya çalıştım.

"Günaydın annem. Gece geç geldik de." dedim ve ayağa kalktım.

Tuvalete girip telefonu hoparlöre aldım ve elimi yüzümü yıkadım.

"Ben de evde sıkıldım da bir arayayım dedim ama uyandırdım seni. Bilseydim aramazdım." Telefonu hoparlörden alıp kulağıma koydum ve balkona çıktım.

"Olsun anne ya öğlen olmuştur zaten." deyip saate baktığımda neredeyse öğlen olduğunu fark ettim. "İyi yaptın. Ne var ne yok?" deyip karşıma baktığımda Orkun'un perdesi aralık olduğundan içeriyi görebiliyordum. Yatak başlığına yaslanmış, telefonla oynuyordu.

"Ne olsun işte? Hep aynı." Arkamı dönüp demirlere yaslandım. "Dün akşam da Salim Amca'nlar geldi." dediğinde güldüm.

Salim Amca babamın ortağı, yani Orkun'un babası oluyordu.

"Hıı öyle mi? Ben de ne öğrendim biliyor musun? Bu halamın yan komşusu var ya, Nermin Teyze." deyip tekrar önüme döndüm. Yine karşıya baktığımda bu sefer Orkun bana bakıyordu.

Gülümsediğinde ben de gülümsedim.

"Evet, hatırladım."

"İşte onun da yeğenleri burada. Onlar kimmiş biliyor musun? Salim Amca'nın çocuklarıymış." dedim ve bahçeye baktım. Ahmet ve Merve minderlerde oturmuş sohbet ediyorlardı.

Hmmmm...

"Aa öyle mi? Dün Aysun demişti 'bizim çocuklar da İzmir'de' diye ama benim hiç aklıma gelmedi. Siz tanışmamıştınız, değil mi onlarla hiç?" diyen annemle beraber Orkun da balkona çıkmıştı.

Aramızda öyle çok da bir mesafe yoktu. Konuştuklarımı rahatlıkla duyabilirdi.

"Hayır tanışmamıştık. İzmir'e gelmeden önce tanıştık. Aynı okuldaymışız hem de." dedim balkon demirlerine bakarak.

"Bu ne tesadüf böyle? Hem memleketiniz aynı hem okullarınız aynı şehirde hem de aynı şehirde akrabalarınızın yanındasınız. Kader işte." diyen annemle beraber kahkaha atmamak için zor durdum.

"Değil mi? Kader işte... Neyse anneciğim ben artık kapatayım. Daha kahvaltı yapmadık." dedim ve diğer elimle saçlarımı havalandırdım.

"Tamam kızım. Hadi görüşürüz."

"Görüşürüz. Öptümm." deyip telefonu kapattığımda Orkun'a baktım ve gülümsedim.

"Günaydın." dedi gülerek.

"Günaydın." dedim ben de gülerek.

"Ne güzel böyle, uyandığımda ilk gördüğüm yüz sensin." dediğinde derin bir nefes aldım.

"Ahsen." Bahçeden gelen sesle aşağı baktığımda Ahmet ve Merve bize bakıyordu.

"Efendim." dedim aşağı sarkarak.

"Düşeceksin şimdi, sarkma aşağı." dedi Orkun karşıdan.

Yaa nasıl da korumacı... tatlı şey :)))

"Hadi aşağı inin artık. Yarım saattir ne yapıyorsunuz balkonlarda?" dedi Merve gülerek.

"Siz baş başa takılın diye rahatsız etmedik Merveciğim." diyen Orkun'la beraber kahkaha attığımda Merve yanındaki bir minderi Orkun'a doğru attı ama tabii ki de ona ulaşamadı.

MÜZİĞİN RİTMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin