Omega & Alpha

6K 574 1.3K
                                    

Harry omzundaki çantasıyla hızla hastane binasına giriş yaptı. Adımları o kadar seriydi ki, Doktor Myles -Harry'nin konuşmasından sonra o da gelme kararı almıştı- ona yetişmekte güçlük çekiyor, ara sıra durması için söyleniyordu. Fakat Harry, binanın içine girer girmez aniden karabasan gibi üzerine çöken görüntüyle zaten öylece yerinde kalakalmıştı.

Gözleri dehşet içinde açıldı. Hasta çocuklar, hamile insan ve sürü üyeleri, hasta insanlar, köşelere çökmüş bakıma muhtaç yaşlılar... Hiçbiri normal koşullar altında değildi, hepsi dağılmıştı.

Danışmada küçük çaplı bir kargaşa vardı. İnsanlar kendilerine bir türlü gelmeyen sıra yüzünden, yakınlarını alamamanın şikayetiyle dolup taşıyorlardı. Transa girmiş gibiydi, tâ ki hemen yanındaki bir çocuk öksürük krizine girene dek.

Omzundaki çantanın düşmesine izin vererek annesinin kolları arasında halsizce öksüren çocuğa eğildi. Elinin tersiyle ateşini kontrol ettiğinde yüreğini feci bir korku kapladı. Beta olduğunu tahmin ettiği anne ümitle parlayan gözlerini kendisine dikmişti.

Aceleyle yerinden kalktı ve açık olan bir kapıdan içeriye girdi. Muayene odasıydı ama içeride onlarca insan vardı, doktor hiçbir yerde görünmüyor, insanlar da kendisine hala sıra gelmediği için çaresizlikle bekliyorlardı.

Hızlıca odaya göz gezdirdi. Bir köşede duran abeslang çubuklarından birkaç tane (boğaz kontrolü için tahta çubuk) ve diğer taraftan da tamamen tozlanmaya bırakılmış masanın üzerinden ışık kalemini aldı. Kenara atılmış stetekop aletini almayı ihmal etmedi ve kendisini izleyen bakışlara aldırmadan hızla odadan çıktı.

Tekrar çocuğun yanına geldi. Çocuk korkmuş olacak ki annesinin göğsüne gömülüp yaşlı gözlerle ona bakmıştı. Küçük çocuğa tatlı dille, ürkütmeden yönergeler vermeye çalıştı. Hızlı olmaya çalışıyor, bu kadar çocuğun bakımını hemen yapmak istiyordu.

Annesinin elini sıkıca tuttu ve Harry'nin her dediğini yapmak için biraz doğruldu. Harry elindeki tahta çubuğu önündeki çocuğun ağzını açmasıyla dilinin üzerine yerleştirdi. Bir diğer elindeki ışıklı kalemle de bademciklerini kontrol edip tekrar geri çekildi.

"Nesi var?" Dedi endişeli beta anne.

Harry steteskopla çocuğu iyice kontrol ettikten sonra sinirle soluyup aceleyle Myles'a baktı. "Zatürre olduğunu düşünüyorum. Hemen aşı tedavisi yapılması lazım, onu aşı odasına götür ama önce tahlil yaptırmalısın."

Hızla ayaklandı, Myles'ın bir şey demesine fırsat vermeden ortadan kayboldu. Kısa bir süre sonra danışmanın önüne gelerek etrafa bakındı. O kadar düzensizlik vardı ki daraldığını hissetti. Kargaşa, yüksek ses, bebek ağlamaları, yaşlı ve gençlerin isyanları kulaklarını tırmalıyordu.

"Beni dinleyin!" diye bağırdı ellerini havaya kaldırarak. Nefes nefese kalmıştı, tüm gözler üzerine çevrilince sertçe yutkundu. Bunlara alışık değildi, içindeki omeganın birdenbire lider bir omegaya dönüşmesini kavrayamıyordu, fakat, şu an zaten buna kafa yoramazdı.

"Çocuklar ve yanında bulunan herhangi bir refakatçisi sağ tarafa geçsin, on sekiz yaş ve üzeri gençler sol tarafa ve yaşlıların da hemen ileride gözüken bekleme salonuna geçmesini rica ediyorum."

Kendisine şaşkınlıkla bakan danışmadaki kadına döndü.

"Yaşlılar için bekleme salonuna fazladan sandalye götürün. Ayrıca hamileler için de lazım, genelde depoda fazladan olması gerekiyor."

"A-ama efendim, ya yoksa?"

"O zaman bulun!" Cılız sesinden bir parsın kükreyişi belirmişti aniden. Kadının sıçrayışı kendini suçlu hissetmesine sebep olsa da devam etmek zorundaydı. "Buranın baş hekimi nerede? Hemen bana onu çağırın. Çabuk!"

hum-ega | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin