Bugün pazartesiydi. Bugün babam için doktordan randevu almıştım. Erken çıkmam gerekiyordu . Hazırlanmak için yataktan kalkarak lavaboya gittim . Sonra üzerime açık mavi bir elbise altına gümüş rengi bir ayakkabı, ve biraz makyajla hazırdım . Hemen evdekilere veda ederek evden çıktım. Bir taksiye atlayarak yola koyulup hastanenin önünde gelince indim. Tam vaktinde gelmişim. Sekreter hanım beni içeri alır almaz doktor beyin karşısına oturdum . Babamın durumunu anlatarak bu fizyoterapiyi sordum. Doktor bey zaten babamı biliyordu. Bana bir kaç fizyoterapist ismi önerdi. Ama özel olduğu için maliyeti yüksek. Ama babam bir az olsun kendine gelse yeter bana . Doktora teşekkür ederek iş yerine doğru yol aldım. Taksi sürücüsüne ücreti vererek taksiye ne ayrıldım .Sekretere günaydın diyerek biraz sohbet ettim. Bugün Arap iş adamları gelecekmiş. Bugün bir az yoğun geçecek sanırım. Buna hazırlıklı olmam gerekir . Direk toplantı odasına geçtim. 1 saat sonra toplantı başlayacak. Toplantı odasına vardığımda genç bir bay vardı. Kim olduğunu bilmiyorum. Selam vererek camın kenarına geçtim. Bana doğru ilerledi ve elini uzattı "Merhaba ben Berke " deyince hemen elimi uzatarak kendimi tanıttım . Bana kendisinin müdürün oğlu olduğunu söyleyince tedirginleştim . Sırıtarak çok güzelsiniz diyince çok şaşırdım. Bir de göz kırptı . Bir az daha yaklaşınca korkmaya başladım . Resmen ağzıma girecek . Aniden belimden tutarak kendine doğru çekince ellerimle hemen uzaklaştırmaya çalıştım . Ne yapıyorsunuz siz diye bağırdım. Güzelim neden bu kadar tedirginsin doğruları söylüyorum diyince daha çok kızdım. Değişik bakışlarını üzerimde hissediyordum . Hemen ordan uzaklaşmaya çalışınca kolumdan asılarak beni çekmeye çalışıyordu. Ağlamak geldi içimden . Bir tokat atarak ağlamaya başladım. Kolumu çok sıktığı için acıdı. Çok fazla güçlü olduğundan elinden kurtulmaya çalıştım. Bana tehditler savurmaya başladı. Babasına söyleyip beni işten attıracakmış . Bu sözlerin üstüne daha çok ağlamaya başladım. Ne yapacaktım şimdi. Berke ise hala bana sırıtarak saçma sapan sözlerle beni resmen taciz ediyor . Böyle bir şey ilk defa başıma geliyordu. Ne yapacağımı şaşırdım. Aniden kapıda sesler gelmeye başladı . Ben ise hala ağlıyordum . Berke kolumdan sıkıca tutmuştu . Aniden kapı açıldı. Müdür ve Arap iş adamları kapıda beliriverdi . Araplar bile şaşırmıştı. Herkes şaşkın şaşkın bize bakıyor. Titriyordum . Araplar kendi aralarında konuşup müdüre burada neler olup bittiğini açıklamalarını istediler . Müdür oğlunu bu halde görünce dili tutulmuştu adamın. Araplar olayı anlayınca biz böyle durumlara sahne olan bir şirketle çalışmak istemiyoruz diyerek odadan ayrıldılar. Ben ağlıyorum,Berke çok şaşkın. Müdür bey kızgın bir şekilde onların peşinde koşturmaya başladı . Berke bana dönerek "beğendin mi yaptığını "diyerek beni suçlu çıkarmaya çalıştı. Ben ona bir tokat daha atarak odadan dışarı çıktım. Herkes garip garip bana bakıyordu . Ezgi sesleri duyar duymaz koşarak yanıma geldi. Ben ağlayarak ona sarıldım. Olanları anlatırken müdür geldi. Bana kızgın bir şekilde "işten kovuldun "diyerek Berkeye doğru ilerledi . Ona bir tokat atarak "senin gibi bir oğlum yok bundan sonra" diyerek yanımızdan uzaklaştı. Ezgi beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Yanımızdan Berke hızlıca uzaklaştı. Bende Ezginin tesellilerinden sonra "yalnız kalmaya ihtiyacım var" diyerek uzaklaştım. İşimi kaybetmiştim. Hele böyle bir durum sonucunda. Kimse bana nasıl olduğumu sormuyor sanki suçlu benmişim gibi . 《Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor, bedenim titriyor》Yanaklarımın kızardığını hissediyorum. Yağmur her tarafımı ıslattı . Bir taksiye binerek mezarlığa yakın bir yerde inerek yürümeye başladım . Mezarlığa girince tekrar ağlamaya başladım. Artık bu şehirde kalamam . Annemin mezarına ulaşır ulaşmaz sarılarak ağladım . Ben hep böyle durumlarda annemin mezarına giderim. Şimdi ne yapacağım. Babamın fizyoterapiside yalan oldu . Mezara sırtımı yaslayıp başımı iki elimin arasına aldım. Asıl bu olayı aileme nasıl açıklayacağım. Akrabalarımdan pek kimseyi de tanımıyorum. Bir halam var o da Diyarbakır 'da gelin . Dedelerim babannem kimsem yok . Bu olay duyulursa naparım ben . Ama eve gitmek zorundayım. Yavaştan kendimi toplayıp anneme veda edip evin yolunu tuttum...
Eve geldiğimde bahçedeki çeşmeden yüzüme su çarptım . Kapıya zorla sendeleye sendeleye vurdum . Kapıyı açan annem di . Hemen içeri girdim . Babam uyuyordu . Üvey anneme sarılarak ağlamaya başladım. Kadın hayretler içinde yüzüme bakıyordu .Tabi ki şaşırmakta çok haklı . Başımdan geçenleri teker teker anlattım. O da bana tekrar sarılarak bir kaç sözle destek oldu . Ama yine de kendime gelemedim. Bu konudan babama bahsetmemesini söyledim. Yoksa kalbine iner 😔.
Annem beni tutarak odama kadar götürdü. Diğer odadan babam annemi çağırıyordu . Ben babamın sesini duyunca kötü oldum . Göz çukurlarımda yaş kalmadı ağlamaktan. Duş alsam belki kendime gelirim . Duş almak için banyoya girdim . Biraz duş sinirlerimi yatıştırır. Suyun altında oturup biraz daha ağladım. Kendimi toparlamam gerek. Duştan çıkınca telefonumu elime aldım. 15 cevapsız arama. Ezgi ve Efsun'dan. Arayamadım . Konuşacak söz bile bulamıyorum ki . Suçsuz bir durumdayken suçlu duruma düşmekten korkuyorum. Allahım ne yapacağım şimdi ben ! Başım ağrıyor ,sessiz sessiz göz yaşlarım istemsizce dökülüyor bir yandan da ne yapacağım şimdi diyerek çırpınıyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Dil Tanımaz
Romance"Sanki onu ilk gördüğümde dilim tutulmuştu.Bir daha konuşamayacağım diye çok korkmuştum."❤ Eftelya Aydemir "Güneş misin sen fazla yaklaşınca yanıyorsun ;çok uzaklaşınca donuyorsun! " ❤ Ernesto Valentini