45.Bölüm Herşey Güzel Olacak

1K 18 15
                                    

          "Her Şey Güzel Olacak"         

Nefes adeta yıkılır... Tahirin ise deliliğini tutmuştur hemde en deliliği!
Tahir-Bana bak kadın! Oğlumu nereye götürtün?! Söyle eğer ki söylemezsen bu işi polisle halledeceğuz!
Gülendam-Polise tek bir kelime söylerseniz oğlununuzun ancak cesetine kavuşursunuz!
Tahir-Seni dinleyen kim be?! Öz torununu mu öldürteteceksun?!
Gülendam-Öz oğlum ölmüş benim yapacaklarımdan korkun!
Tahir-Hay ben böyle işi s*keyim!
Tahir koşarak arabasına biner..
Nefes-Tahir bekle bende geliyorum!
Tahir-Tamam bin...
Nefes Tahir'in bu teklifi kabul etmesine şaşırır...
Gülendam-Oğlumun intikamını en kötü şekilde alacağım...
Tahir bir otelin önünde durur...
Tahir-İn..
Nefes-Ama burası otel...
Tahir-Ne sandun seni kendi ellerumle ateşe atacağımımı?
Nefes-Ya ben zaten yanmışım diyorum! Ben ateşim ateş! Yangından mı korkacağım?!
Tahir-Öyle mi? Bende deliyim deli! Akıllıdan mı korkacağım?! Hayde Nefes zaten deli damarum attı!
Nefes-Senin deli damarın varsa bizim de o deli damarımızda inatçı bir kan akıyor!
Tahir-Hay ben o kanı...
Nefes-Zaman kaybediyoruz!
Tahir-Bencede!
Tahir arabadan inip Nefes'in kapısını açar...
Tahir-Hayde Nefes in...
Nefes-İnmeyeceğim!
Tahir-İndiririz!
Tahie Nefes'i kucağına alır....
Nefes-Tahir bırak! Tahir dedim!
Tahir-Bir küçük delilik meselem var halledeyim sonra sen riv-riv edersun ben dinlerim, olur mi Nefes?
Nefes-Olmaz! İndir geleceğim dedim!
Tahir kimliği gösterip odaya gider... Nefes hala kucağındadır.. Herkes onları izliyordur.. Odaya girirler.. Tahir Nefes'i indirir..
Nefes-Tahir ya o benim oğlum benim de gelip yanında olmak hakk
Tahir o an Nefes'i öper.. Nefes'in lafı yarıda kalır...
Nefes-Ne yapıyorsun sen?
Tahir-Yeni riv-riv edenu durduran bir teknik keşfettim Nefes onu uyguliydim..
Nefes-Başarılı olmuş...
Tahir-Sevindum...
Tahir çıkar odayı dışarıdan kilitler..
Nefes-Tahir kapıyı aç! Tahir!
Tahir görevliye-Sadece yemek filan getirirsiniz onun dışında bu kapı hiçbir şekilde açılmayacak tamam mı?
Görevli-Peki efendim...
Tahir arabaya binip Gülendamın evine gider tekrartan..
Nefes-Ben sana ödetirim bunu Kaleli!
Asiye-Mıstafam Tahir'i bir arasana.. Merak ettim..
Mustafa-Doğru diysin bende merak ettim.. Dur arayayum..
Mustafa Tahir'i arar.. Ama Tahir duymaz..
Mustafa-Açmıyi..
Saniye-Duymıyi herhal..
Asiye-Ola bilur..
Saniye-Sabahtan beri susuyrim susuyrim da bu evde ne işe yarıyi gelin almak bilmiyrim...
Asiye-Niye dedun oni ana?
Saniye-Ev işini ben yapayrum, yemek desen ben yapayrum, çamaşıri çamaşır makinasi yapıyir,bulaşığı bulaşık makinasi yapıyi, çamaşırı çamaşır makinasi kurutıyi..
Asiye-Ee?
Saniye-Ee si 4 oğlim var her birine bir çamaşir bir bulaşik makinasi alsam yeterdu geline ne hacet?
Mustafa alttan alttan güler..
Asiye-Mıstafa gülme hiç gomik değil.. Saniye hanum birde oyuncak bebek alurdun al sana torin.. Torini kim verecek torini?
Saniye-Allahtan alurken özellikleri arasunda çocuk yapmakta vardu yoksa ne farkıniz kalacaktı şu aletlerden... Sana harcanan paraları bir kere veriyrim şu makinaya riv-riv de etmiyi.. Öyle usli usli oturuyi... Tek farkınız sen nefes alıp vereysin birde çocuk yapaysun o kadar.. Bitti.. Yakında senin Nefed almayup çocuk yapanun da çıkacak merak etme.. Alurken özellikleri arasında sessiz modini aluruz olur biter..
Asiye-Sen napıysin Saniye hanum? Bir düşün bakalum.. Yemek, temizlik filan saydun da pardon ama bunları ben ve Nefes yapıyi... Ayrıca Mıstafa çok meraklıysanuz boşarım seni alursun bir bulaşuk birde çamaşır makinasi!
Asiye saçınl savurup yukarı gider..
Mustafa-Asiyem sen yalnış anladun ama.. Ana etma da..
Saniye ben birşey yapmadım tarzında el omuz haraketleri yapar..
Murat-Biraz yürüyüşe gidelum mi?
Nazar-Olur..
Saniye-Murat nereye?
Murat-Biraz nefes almaya ana izin veriy misin?
Saniye-Ha şunun deduğine bak yangaz.. İzin vermek isteyen mi var sadece sordim...
Murat-Hayde gidelum..
Berrakta çayları yapmıştır...
Fatih-Berrak essahtan gidiy misin?
Berrak-Gidiyorum.. Fikret abi annemi bulmuş.. İstanbulda..
Fatih-Nefes yengemle abimle vedalaşmayacak musun?
Berrak-İstanbulda görürüm mutlaka onları..
Fatih-Bugün gidiysin öyle mi?
Berrak-Öyle... Bir çay içelim mi?
Fatih-İçelum... Berrak orada seni sık-sık arayıp nasıl gidiyi? Diye sorarum ha..
Berrak gülümser-
Sor Fatih.. Bende seni ararım...Fatih..
Fatih-Efendum..
Berrak-Hani sen bana seni seviyorum demiştin ya..
Fatih-Evet...
Berrak-Karşılıksız değil bende seni seviyorum..
Fatih-Essehten mi?
Berrak-Essehten.. Ama olmaz olamaz Fatih.. Zaten daha büyük bir aşka dönüşmeden bu küçük sevginin bitmesi ikimiz içinde iyi olur.. Sen bir gün gerçekten seni hakkeden birini bulacaksın..
Fatih-Hiçbiri senin yerini vermez ki gurbet guşi..
Berrak'ın gözleri dolar... Sarılırlar.. Hemde sımsıkı... Daha başlamadan bitecek miydi sevdaları?
Tahir eve varır.. Arabadan iner..
Tahir-Burada olmana sevindum!
Tahir Gülendama silah çeker!
Gülendam-Anlamadın değil mi? Oğlunu kaybetmiş bir anne için hiçbirşey farketmez.. Nefes 1 hafta oğlunu ölü bildi ne değişti? Yüzü güldü mü? Aksine ölümün nereden ne zaman geleceği artık onun için anlam ifade etmiyordu.. Tahir Kaleli oğlumun mezarına gittikten sonra da bana hiçbirşey farketmiyor artık..Sık! Hadi sık!
Tahir-Oğlumun yerini söyle...
Gülendamın telefonu çalar tam bakacakken Tahir elinden alır.. Telefonu açar..
Koruma-Gülendam abla ................... (adres söyler) çocuğu buraya getirtik...
Tahir hemen telefonu kapar.. Ve kendiyle götürür..
Tahir-İşim bittiğinde getiririm!
Gülendam-Kahretsin!
Tahir arabaya binip hızlıca oraya gider..
Tahir-Dayan aslanum geliyrim! Dayan!
Yiğit ise anne babasını istiyordur..
Yiğit-Annemi istiyorum ben! Görürsünüz babam gelip beni alacak! Denizden gelen kaplan beni size bırakmaz!
Koruma-Ne zırvalıyon sen çocuk?! Susta zıkkımlan şu yemeği!
Yiğit-Ben bunu yemem!.
Yiğit yemeği korumanın üzerine dağıtır... Tahir artık oraya varmış sessizce içeriye bile girmiştir..
Koruma-Sen çok oldun ama!
Koruma tokar atmak için elini kaldırır ki Tahir elini tutup büker!
Yiğit-Babam gelmiş! Yaşasın heyyo!
Tahir korumayı döver...
Tahir-Bu oğluma el kaldırdığın için! Bu karımı 1 hafta kahrettiğiniz için! Bu oğlumu annesinden ve babasından ayrı koyduğunuz için!
Koruma-Abi yalvarırım merhamet et!
Tahir-Merhameti benden değil Allahtan dileyeceksin!
Tahir Yiğit'e sarılıp öper.. Kucağına alır..
Koruma eline silah alıp onlara doğrultur...
Koruma-Bu da beni dövdüğün için... Napacaksın bana ha? Napacaksın? Sıkıştın 4 duvar arasına! Hadi gel döv beni! Dövsene! Son duanızı edin! 3 dediğim anda öleceksiniz... 1,2,
Tahir-Etma!
Koruma-3!
Silah patlar!
Nefes ise buradan çıkmanın yolunu arıyordur...
Nefes-Alacağın olsun Tahir!
Kapıyı görevli tıklatır..
Görevli-Bir isteğiniz var mı?
Nefes-Aslında ben kendimi iyi hissetmiyorum..
Görevli-Neyiniz var? Nefes hanım? Beni duyuyor musunuz? Nefes hanım? Allah Allah bayıldı mı acaba? En iyisi açıp bakayım..
Görevli içeri girer..
Görevli-Nefes hanım? Neredesiniz?
Nefes hemen kaçar..
Görevli-Nefes hanım?
Anahtar dışardadır.. Nefes görevliyi odaya kilitler..
Görevli-Nefes hanım açar mısınız?
Nefes-Aa Tahir bey ne dedi? Bu kapı açılmayacak!
Nefes güler ve otelden çıkar..
Adam yere yığılır.. Evet adam.. Silah patlatı... Kimin silahı mı?
Fikret-İyi misunuz?
Tahir-Senin ne işin var burada?
Fikret-Senu takip ettum.. Sezgilerum iyidur diyelum..
Yiğit-Yine kurtardın beni teşekkürler...
Fikret gülerek-Birşey değul..
Tahir-Sağol..
Fikret-Birşey değil...
Fikret Tahir'e yaptıkları içinse çok acı çekiyordur..
Yiğit-Annem nerede baba?
Tahir-Annene gidiyrik zaten Yiğitum..
Yiğit-Yaşasın heyyo!
Tahir Yiğit'i öper..
Tahir-Ohh babası kurban olsun sana...
Yiğit-Seni çok özledim baba..
Tahir-Bende babam bende çok özledim ama bitti.. Hasrette özlemde bitti...
Arabaya binip otele giderler.. Nefes otelin bahçesindedir bir yol arıyordur ki Tahir'in geldiğini görür.. Tahir arabadan iner..
Tahir-Nefes sen nasıl?
Nefes-Bulamadın değil mi?
Yiğit arabadan iner..
Yiğit-Anne!
Nefes'in gözleri dolar..
-Oğlum!
Koşarak bir-birilerine sarılırlar..Nefes oğlunu öpüp koklar.. Bir yandan da ağlar..
Yiğit-Anne neden ağlıyorsun? Ağlama!
Nefes Yiğit'in küçücük ellerini öperek-
Mutluluk gözyaşları bunlar annem.. Neredeydin sen?
Yiğit-En son hastanedeydim. Sonra gözlerimi açtığımda bir arabada bir kadınla buraya geliyorduk..O kadın kimdi anne? Bizden ne istiyor?
Nefes-O kadın çok kötü bir kadın annem onu gördüğün an kaç tamam mı?
Yiğit-Peki...
Tahir-Yiğidum bak ne diyeceğum sana bir sürprizim var hazır İstanbul'a gelmişken..
Nefes-Ne sürprizi?
Tahir-Biz gidelum görürsünüz..
Ve arabaya binip giderler..
Yangazla Nazar'da dışarıda dolaşırlar..
Nazar-Çok sevindim biliy misin?
Murat-Bende bende... Ama artuk herşey çok güzel e madem hal böyle güzel şeylerden bahsedelum..
Nazar-Mesela?
Murat-Mesela bizden.. Senden.. O bakışlarından..
Nazar-Senden mi bahsetsek? O güzel gülüşinden... O güzel bakışından.. O sarılışından..
Ve NazMur iyice yaklaşır ve en son öpüşürler.. Bu öyle bir öpüşmedir ki.. Nazar'ın ilk aşkına kavuşma öpücüğü... İlk ve son aşkı..
Ve Tahirler de varırlar..
Nefes-Ama burası?
Tahir-Kız kulesi... O ilk karşılaşdığımız günü hatırlıyi misin?
Flashback-İlk karşılaşma
Tahir-Balım bugün çektiğin fotoğraflardan göstersene Yiğit'e..
Balım-Bak biz bugün Kız kulesine gittik..
Yiğit-Yaa
Balım-Gerçi sen İstanbullusun çok gitmişsintir..
Yiğit üzgün ve kederli gözlerle Vedat'a bakar..
Vedat-Oğlum çok gittik anlatsana..
Yiğit Balım'a bakarak kafasını sallar..
Balım-Ay ne şanslısın anlatsana başka nerelere gittin?
Yiğit masadan kalkar..
Vedat-Yiğit, Yiğit oğlum yemek yiyoruz nereye gidiyorsun? Oğlum yemek yiyoruz ne..
Yiğit sürahiye çarparak sürahiyi kırar...
Vedat deliye döner...
Şimdi-
Yiğit-İlk defa göreceğim yakından Kız Kulesini yaşasın!
Nefes'in gözleri dolar..
Nefes-Sen bana dedinki yaralarını saracağlm nereden bileydim oğluma da nefes olacaksın?
Tahir-Sen bana derman oldun ben sana hemnefes olmuşum çok mu?
Nefes Tahir'e sarılır..
Sonra arabadan inerler.. Kız Kulesi'nin yanında fotoğraflar çektirirler...
Tahir-Çok güzel oldi eve gidince sende Balım'a gösterirsin ha?
Yiğit-Gösteririm...
Tahir-Başka bir yere gitmek ister misin?
Yiğit-Yok eve gidelim artık Osman baba mı, Saniye babaannemi, Asiye yengemle Mustafa abimi, Esma ablayla Ali abiyi, Yangaz amcamları, Berrak ablaları çok özledim!
Nefesler güler..
Tahir-Hayde gidelum o zaman!
Arabaya binip yola koyulurlar.. Evi de arayıp haber verirler.. Herkes çok sevinir..
Fatih-Bak geliymişler akşama kadar bekle gidersun sonra olir mi?
Berrak-Peki Fatih..
Murat Nazar'ı eve bırakır..
Murat-Nazar çok güzeldi o
Nazar-Şşt babamlar duyacak şimdi de hayde sen git..
Murat-Hoşçakal..
Nazar-Hoşçakal..
Nazar sırıtarak girer eve Muratta sırıtarak eve gider.. İkiside çok mutlutur..
Asiye-Allahum şükür geliyler he?
Mustafa-Evet ya ne güzel dimi Asiyem?
Asiye-Bir sinek mi vızıldayır?
Mustafa-Yavas! Asiyem ne diysin?
Asiye-Aa bak hala vızıldayı.. Hemde ayucuk gibi vızıldayı.. Neyse odaya gideyum de kessun sesuni..
Asiye saçını savurup odalarına gider..
Ali-İşin var abi..
Mustafa-Dema dema
Mustafa birden ilkilir!
Mustafa-Ula sen ne ara geldun?
Ali-Şimdi geldim yolda Muratla karşılaşdım onda anahtar varmış açtı girdim içeriye.. Size haberlerim..
Mustafa-Anlat bakayum..
Ali-Hastanede bu oyuna dahil olan tüm doktorlar görevliler için mahkeme süreci başlayacak.. Hastane içinde zabıt tutulacak... Şu Gülendam denen kadını da bulduk mu tamam.. Davayla da Esma ilgilenir Nefes'in avukatı olarak..
Mustafa-Eyi eyi.. Onlar da geliyi zaten..
Ali-Biliyorum konuştum Devremle az önce..
1-2 saat sonra-
Tahir-Gelduk..Hayde inun bende geliyrim...
Yiğit eve doğru koşup kapıyı çalar..
Asiye kapıyı açar..
Asiye-Paşam! Hoşgeldun!
Yiğit' e sımsıkı sarılır.. Evde herkes Yiğitle hasret giderir... Sohbet ederler.. Ardından Berrakta evdekilerle vedalaşır.. Yangaz onu hava limanına götürecektir...Hava limanına gelirler..
Fatih-Berrak sık-sık çay koymayı unutma olir mi?
Berrak-Olur.. Sende naslk gittiğini sormak için aramayı ihmal etme olur mu?
Fatih-Olur.. Sarılırlar...
Ve ardından Berrak gider.. Fatih ise içindeki buruklukla gözyaşı içinde eve döner.. Bu arada Fikrette Karadeniz'e dönmüştür..
Asiye-Çay yapacağum.. E herkes tavşan kanı içiyi öyle değul mi?
Mustafa-Benumki açık olsun..
Asiye-Saa yok..
Mustafa-Yavas..
Asiye saçını savurup çayları koyar..
Tahir-Abi anlaşulan biz yokken gemileri suya indurmuşşsun...
Mustafa-Hemde ne indurmek... Kalkmayi karaya kalkmayi..
Tahir-Üzülme be abim kalkar...
Nefes-Ben Asiye ablaya yardım edeyim..
Balım-Yiğit hadi bizde oyun oynayalım..
Yiğit-Olur..
Saniye-Dikkat edun ha..
Yiğit;Balım-Tamamm..
Nefes-Abla siz Mustafa abiyle kavgalı mısınız?
Asiye-Ayucuk işte kırdı yine benu..
Tahir-Nefes başım ağrıyi bana bir kahve yap ama tussuz olsun..
Nefes-Sen içtin yani? Hiçte belli etmedin..
Tahir-Karadeniz erkeğiyim ben minnacık bir tuzu mu içemeyeceğum..
Nefes güler..
Asiye-İyi vak Mıstafa..
Mustafa-Ne ettum ben yine? Zamanunda sen bir kase tuzu kahveme boşalttuğunda sesumi çıkartmuşmuydum?
Asiye-Çıkartamazdun tabi.. Çıkartsaydun benuç gibi bir kadunu kaybederdun..
Saniye-Keşke çıkarsaymuş..
Asiye-Duyuy misin Mıstafa?
Saniye-Ne dedum ki ben?
Mustafa ise haline yanar..
Tahir-Abim gel biz gidelum..
Mustafa-Gardaşum!
Murat-Sipirmen abi!
Mustafa elinin tersiyle Yangaz'a vurur..
Mustafa-Başlayacağum zaten tepem atmiş.
Murat-Bende geleyum mi?
Tahir-E gel madem Yangazum..
Çıkarken Fatih'le karşılaşırlar.. O da onlarla gider..
Nefes-Eh kahveyi neden yapıyorum ki ben? Gittiler..
Saniye-Olsin sen yap beraber karşulukli içeruk..
Nefes gülümser-Olur...
Kaleli kardeşler deniz kenarında bir balıkçıta oturup hamsi dürüm yiyerek yanında rakıyıda götürürken dertleşir..
Mustafa(sarhoş gibi konuşur) - Ya sen anamı biliysin.. Konuşur öyle.. Ben ne edeyum? Ha ben ne edeyum? Benum suçim ne? Oyy Asiyem Oyy!
Tahir-Ney Mıstafam ney..
Mustafa-Tahir çakarum bir tane ha dalga geçme.. Ayruca sen neden içmiysin?
Tahir-Ben içeyim sonra arabayı kim kullansın? Yangazlara bak çoktan sarhoş oldular..
Fatih-Gitme kal demek istedum ama diyemedum.. Ah.. Berrak....
Tahir-Üzülme be Fatihim herşey olacağuna varur.. Murat sen niye içiysin?
Murat-Ben mi? Mutluluktan be abim... Ben zaten çoktan sarhoş oldum..
Tahir-Ne zaman?
Murat-Oni eve bıraktuğumda gülüşüne kaç qram rakı katti bilmiyrim ama benu sarhoş etti..
Tahir güler..
Ve Kaleli kardeşler Meyhane şarkıs olan "sen kimseyi sevemezsin" şarkısını söyler.. Tahir herkesin rahatsız olduğunu görünce onları eve getiri ama hala söylemeye devam eder.. Kaleli ahalisi şarkı sesine dışarı çıkar..
Saniye-Uyy başuma gelen bunlara noldi?
Nefes-Tahir bu hal ne?
Tahir-Ben sağlamım da bu kardeşlerimiz pek iyu değul..
Asiye-Mıstafa bu hal ne?
Mustafa-Seviyrim ula seni! Seviyrim Asiyem! Hemde çok seviyrim! Gel baruşalım ha? Gel!
Asiye-Mıstafa gel gel yüzünü yıkayalum..
Asiye içeri götürür Mustafayı.. Yangazlar da yavaş yavaş içeri girerler...
Tahir Nefes'e sarılır-
Gün hiç bitmeyecek sana kavuşamaycağum sandım..
Nefes-Ama bak kavuştuk...Seni seviyorum..
Tahir-Genellikle sevilen bir insanım..
Nefes-Hödüğe bak ya!
Tahir-Nefes seni seviyrim ama ne kalbimle ne de aklımla.. Çünki kalp durur, akıl unutur.. Ben seni ruhumla seviyrim.. O ne durur ne de unutur...
Nefes-Altın hödüğüm benim! Ben seni herşeyimle seviyorum, tüm benliğimle.. İyi ki sen..
Tahir-İyi ki sen..
Ve Mustafa ve Asiye yatağa girmiştir..
Mustafa-Asiyem çok güzel kokuysin..
Asiye-Aynu şeyi söyleyemeceğum.. Çünki leş gibi içki kokuysin!
Mustafa-Oyy Asiyem oyy!
Asiye-Ney Mıstafam ney! Hayde uyu!
Nefes Tahir'in göğsüne başını yaslar..
Nefes-Bana dedin ki gel göğsüme sığ yarim desem gelir misin? Geldim.. Ama bilseydim burası bu kadar güzel daha önce sığardım be Tahir..
Tahir-Peki ben senin saçlarında kaybola bilir miyim? Ömrünü ömrüme kattuğum gibi tenini tenime kata bilir miyim?
Nefes-Tüm yaralarımı sardın.. Hepsi yavaş-yavaş adım-adım iyileşti... Artık ben gerçekten seninle olmak istiyorum.. Sevdamızın 2-ci bir meyvesi de olsun istiyorum..
Tahir-Nefes geçen sefer de dedim yine diyrim.. Eğer hazır değilsen...
Nefes-Tahir sana senin gerçekten karın olmak istiyorum dediğimde gerçekten hazır değildim... Çünki bir bebeğimiz olursa Vedat zarar verir diye korkuyordum ama şimdi ben Nefes gözlerinin içine bakarak söylüyorum ki ben sana gerçekten kavuşmak istiyorum..
Tahir Nefes'e yaklaşır..
Tahir-O zaman susuyoruz...
Nefes-Susalım mı?
Tahir-Susalım..
Tahir Nefes'i öper... Önce öpüşürler.. Daha sonra da olaylar bir-bir gelişir...
Tahir-Çok güzelsin Nefesim..
Nefes-Dedim ya çok seviyorsun....
NefTah için harika bir akşamdan sonra sabah olur.. Tahir'in üzerinde hiçbirşey yoktur Nefes başını göğsüne koyarak uyumuştur.. Tahir gözlerinu açtığında Nefes'in saçlarını okşayıp öper..
Nefes-Uyandın mı?
Tahir-Evet.. Ben bir duş alayum..
Nefes-Peki..
Tahir duşa girer.. Ardından Nefeste.. Artık Nefes yavaş-yavaş iyileşmiştir.. Ruhundaki Vedat'ın kirlerinden de arınmıştır... Herşey o kadar iyidir ki onun için... İlk defa kendini bu kadar özgür,iyi hissediyordur... Nefes hemen bilgisayarın önüne geçip bir şeye bakar..
Nefes-Tahir! Yaşasın başvurum kabul edilmiş!
Tahir-Gerçekten mi? Çok sevindim Nefesim...
Nefes-Ben hemen hazırlanıp gideyim o zaman!
Tahir-Hazırlan hazırlan..
Nefes merdivenlerde Asiyeyi görüp müjdeli haberi verir..
Asiye-Çok sevindim e hayde hazurlan o zaman....
Nefes üniversite sınavı vermek için bir dershaneye başvurmuştu 1 ay önce ve başvurusu kabul edilmiş.. Ve şuanda dershaneye gidip kaydolmak için hazırlanır... Yiğit birazdan kapıyı tıkkıltatarak içeri girer..
Yiğit-Anne günaydın..
Nefes-Günaydın oğlum..
Yiğit-Sen nereye?
Nefes-Hani anne de okuyacaktı ya.. Onun için dershaneye gideceğim...
Yiğit-Yaşasın!Demek sende okuyacaksın! Peki dershane ne?
Nefes-Dershane daha çok okullu çocukların bazı dersleri anlamadığı için gittiği ek okul gibi bir yer.. Özel ders de diye biliriz..
Yiğit-Anladım.. Bende bazı dersleri anlamadığımda gide bilir miyim?
Nefes-Evet ama sen akıl küpümsün benim anlarsın..
Nefes Yiğit'i öper..
Yiğit-Peki sen niye gidiyorsun? Sende mi derslerinden kötüsün?
Nefes-Hayır.. Aksine lisedeyken sınıf birincisiydim ben.. İşte daha sonra deden okumama izin vermeyip beni evlendirince herşey yarım kaldı..
Yiğit-Ders kitapımda okumuştum anne başlamak için hiç bir zaman geç değil yazıyordur..
Nefes'in gözleri dolar-Evet doğruymuş başlamak için hiç bir zaman geç değilmiş...
Nefes oğluna sarılıp ağlar.. Tahir de bu manzarayı izleyip duygulanır..
Yiğit küçük elleriyle Nefes'in gözyaşlarını siler...
Yiğit-Ağlama anne artık ağlama.. Herşey çok güzel olacak...
Tahir de gelir 3 kişilik bir aile olan Küçük Kaleli ailesi bir-birine sımsıkı sarılır....

45.Bölüm Sonu

Sen Anlat KaradenizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin