Jungkook'tan
Okul yine çok sıkıcıydı herkes aynı,dersler aynı,hayatım aynı...Metroya biner binmez bir yeri gözüme kestirdiğim anda teyze oturmuştu.Teyze bana yalandan bir gülücük attı ben de gözlerimi 1 saniyeliğine kısarak bende güldüm...
Teyze: Olum sen kaç yaşındasın bakayım.Hiç birileri var mı ay benim kızıma ne yakışırsın sen *Sinsi gülüşle*
Sadece güldüm ve teyzenin yanından uzaklaşmaya çalışıyordum...
Kapıya doğru yanaştım çünkü iki durak sonra inecektim.Kapının yanında bir kız gördüm.Sade ama hoş kıyafeti,güzel saçları,gözlükleri ve bir maskesi vardı.Onu sanki daha önceden tanıyormuş yada görmüş gibi hissediyorum...
Beni kendine o kadar bağlamıştı ki bir sonraki durakta inmek yerine onunla iniyordum.Telefonuma bir bildirim geldi ve telefona bakacağım derken kızı kaçırmıştım... Aish
Yaptığım tam bir saçmalıktı. Bir kıza uyup onun peşinden gitmekte ne demek Başkası duysa iyi bir kahkaha patlatırdı eminim.
Buraya gelmişken kütüphaneye gitmek aklıma geldi kütüphaneye giderken o kızı tekrar gördüm sanki bir hayaletmiş gibi yok olup tekrar karşıma çıkıyordu. Bir zaman sonra kız ile aynı yoldan gittiğimizi fark ettim.Kütüphaneye yaklaştım ve kız hala önümdeydi.Kapıyı açıp içeriye girdi.Bende onu takip ediyordum.Psikoloji bölümüne gidip bir kitap aldı ve boş bir yere oturdu.Kulaklığını düzeltip telefondan yeni bir şarkı seçti ve telefonu masanın üstüne koyup kitabı açtı.Ben ise onun olduğu masanın önündeki masada ve biraz daha çaprazında oturuyordum.Hala maskeyi çıkartmamıştı.Yüzünü gözlüğü ve maskesi kaplıyordu.Hala onu net görememiştim.
Aldığım kitaba odaklanmaya çalıştım ama başaramıyordum.Onu düşünüyordum.Metroya bir sürü kız biniyor.Peki neden sadece bu kız beni etkiliyordu? Ona bakıyordum.Birden bakışlarını benim üstümde buldum.Biraz gerilmiştim hiç bozuntuya vermeden başka birisine odaklanıyormuş gibi yaptım.Onun ise bakışları hala benim üzerimdeydi.Hissedebiliyordum.Birden yavaşça ayağa kalktı ve toparlanmaya başladı.Beni görmemesi için o çıktıktan sonra sessizce bende kalktım ve birden onun bölümünde(yani onun oturduğu bölgenin masasında) bir anahtar gördüm.Hızlıca koşarak onun yanına gitmeye çalıştım
HEY! ANAHTARIN!
Beni duymuyor olsa gerek hiç bakmamıştı onun yanına kadar koştum arkasına gelince onun bana bakması için dokundum.Bana döndüğünde çok garip hissettim.İçimde tarif edilemez şeyler oluyordu.Gerildim.
Bana baktı ve bana göre 5 yıl gerçek hayata göre 5 saniye bakıştık.5 saniyeden sonraX:Bir şey mi diyeceksin yoksa bana bakmaya devam mı edeceksin?
Jk:Anahtarlarını unutmuşsun.Sana az önce bağırdım ama duymadın
X:Anahtarların benim olduğunu nerden biliyorsun.Yoksa kitap okumak yerine beni mi izliyordun?
Jk: N-ne?
Ne olduğunu kavramaya çalışıyordum.Bana bakıp 1 saniyeliğine güldü. Maskesinden dolayı gülüşünü pek göremesem de tatlı gözlerinin kısılmasından anlayabiliyordum.
Ben bunaları düşünürken o yine kaybolmuştu.BÖLÜM SONU
ლ ლ ლSelam.Böyle değişik bir hikaye yazmak istedim.
Liskook hikayeleri çoktu ama hep bir kız tarafından bir aşk yaşanıyordu.Bende bu sefer değişik bir hikaye yazmak istedim
Umarım beğenirsiniz...Gelecek bölüm için sağlıcakla kalın...
Yanlışım varsa söyleyin ^•^Bölüm Sınırı: +15⭐️ +30👁
💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
꧁Platonik- 'ღ'-Liskook꧂
Fanfiction❧ In my dreams you're the nebula and ı the sky covering you Manoban