~Ay~

1.7K 118 129
                                    


~Keyifli okumalar~

Gökyüzünün karanlığında parlayan bir çift bembeyaz at gözüktü ufukta.

Batmaya başlayan güneşe kafa tutarcasına parıldadı ay.

O gece dağların dorukları beyazdı..

O gece havada ölümün sessizligi tüm yaşayanların canını aldı..

O gece ölüm iki ruhu birbirine bağladı..

O gece bir kadının çaresiz iniltileri kar yığınlarının arasında yankılandı..

O gece biri ölümü yaşayarak tattı, diğeri  ise yaşarken ölmenin acısını her şeyiyle anladı..

" Zeus, Tanrıların en güçlüsü, yalvarırım aşkımı bana bağışla, onu görebilmem için, onun güzelliğini seyredebilmem için, onu sonsuz bir uykuya yatır.

En azından ben ölene kadar, benim hayatım son bulana kadar onu koru, yıllarla birlikte geçip gitmesin güzelliği..

Yıllara beraber azalmasın aldığı nefesleri..

Kalp atışları benimkiler durana kadar eksilmesin..

Yalvarırım bana yardım et, ne istersen yapmaya hazırım, sen ne istersen.."

Bu dua o kadar içtendi ki..

Gerçek aşk için yapılmış bu dua tanrıların en üstünü için bir fırsattan başka ne olabilirdi?

Kendi zevki için bir kadının en kutsal özelliğini  elinden alabilirdi, hem de hiç acımadan.

Acıttığı canlar yetmezmiş gibi bir kadının tek aşkına bile vermekte güçlük çektiği o nimeti hiç umursamadan elinden alabilirdi..

Hem de vahşice..

"Sabine, duanı kabul ediyorum, fakat bir şartla, benimle birlikte olman şartıyla o genç adamı uyutacağım.

Güzelliğini istediğin kadar seyredebilirsin, tek şartım ve isteğim bu kabul ediyor musun?"

Genç tanrıça olduğu yerde titredi..

Bunu yapamazdı, bu sevdiği adama ihanet etmek olurdu.

Hayır, hayır bu Tom içindi, ama yıllarca tek aşkı için koruduğu güzelliğini zevk ve sefa düşkünü bu tanrıya verebilir miydi?

"Hayır, kabul etmiyorum! Başka bir şey iste benden, lütfen.."

Zeus öfkeyle kükredi,

"Senin gibi basit bir kadın bana nasıl karşı koyabilir?!

İstediğimi bana vermek zorundasın!"

Çaresizlik damarında akan kanı dodururdu..

Zeus'un gücü ve acımasızlığı karşısında ezildi kadın..

Ve o ne isterse alırdı, bu kaçınılmaz bir gerçekti..

Ya istediğini direnmeden ona vermeli ya da direnmeli ve en azından kurtulmayı denemiş olmalıydı.

Kaçtı..

Ormanda nefes nefese kalmış bir şekilde koşarken kar taneleri birbiri ardına hızla düşüyor, önünü görmesini güçleştiriyordu..

Koştu, koşabileceği en yüksek hızda koştu..

Onlarca dakika ormanın derinliklerine koştu.

~SOLEIL ET LUNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin