It's not just a simple crush

353 46 26
                                    

Saat gece yarısını gösterirken Jaemin rahat koltuğuna yatmış kısık sesli radyoyu dinliyordu. Tekrar saate baktı ve, "son on dakika", diye mırıldandı. En sevdiği, hatta tek sevdiği, radyo sunucusu Huang Renjun'in programına on dakika kalmıştı. Jaemin koltuğundan kalktı ve kendine bir bardak kahve hazırladı. Tekrar kanepesine kurulduğunda programın jenariği kulaklarına ulaştı. Büyük bir mutlulukla kahvesinden bir yudum aldı.

"İyi geceler sayın dinleyenler!" Renjun'in sesiyle leyifle gözlerini kapadı Jaemin. Renjun'i yaklaşık üç yıl önce, bunaldığı için rahatlama amacıyla rastgele frekanksları karıştırırken keşfetmişti. O zamandan beri her gece Renjun'i dinlerdi, ne zaman ve nerede olursa olsun. Dünyaca ünlü bir idol olmak demek yaptığı ve yapacağı her şeye ekstra dikkat etmesi, bütün gözlerin kendisi üzerinde olması demekti. Ve bu diğer insanların düşündüğünden çok daha zordu ve insanı çok yoruyordu.

İşte böyle bir zamanda Renjun onun için can yeleği olmuştu. Zor zamanlarında Jaemin'in yanında olmuştu, olmaya da devam ediyordu. Sessizce kahvesini yudumlarken Renjun'i dinlemeye devam etti.



"Pekala Jaemin, neden üzgünsün?" diye sordu Donghyuck. Jaemin omzunu silkti ve dudaklarını büzdü. "Tahmin edeyim, Renjun? ne oldu?" diye tekrar sordu Donghyuck. "Hiçbir şey, sadece bir süre ara verdi." diye mırıldandı Jaemin. Donghyuck gülümsedi ve Jaemin'in saçlarını köpek başını okşar gibi okşadı. "Kim düşünürdü dünyaca ünlü idol na Jaemin'in sıradan bir radyo sunucusuna aşık olacağını! Artık ona itiraf etmen lazım," diye söylendi Hyuck. "Kapa çeneni Hyuck, senin yerine Mark'a itiraf etmemi ister misin?" diye sırıttı Jaemin. "Kapa çeneni Na," diyerek Jaemin'in koluna vurdu.



          "Eeee? Bugünkü programım ne?" diye sordu Jaemin emniyet kemerini bağlarken. "Saat ondan ikiye kadar fotoğraf çekimi ardından da radyo programı." diye cevapladı Jaehyun. "Ten ile mi konuşuyorsun?" diye bağırdı Jaemin, Jaehyun'un telefonuna bakmaya çalışırken. "İğrenç! Nasıl hala beraber olabiliyorsunuz?"

"Karşılıklı sevgi, saygı ve güven. Bir ara sen de denemelisin." Diye mırıldandı Jaehyun. "Her neyse," dedi Jaemin, "Nasıl gidiyor?" Diye sordu. "Harika! Eğer bugün saçma bir şeyler yapmazsan ona teklif edeceğim." dedi. Ardından da yeni aklına gelmiş gibi hızla Jaemin'e dönmüş ve bağırmıştı. "Lütfen aptalca bir şeyler yapma!" Jaemin gülümsemiş ve başını sallamıştı.

"Tekrar hoş geldin Jaemin. Seni burada görmeyeli uzun zaman olmuştu." dedi Jeno mikrofona doğru. "Biliyorum bensiz programın tadı çıkmıyor ama geçen ay gelmiştim Jeno." diyerek kıkırdadı Jaemin. "Yeni albümünden bahsedelim. Ana parçan, 'His Voice'. Gerçekten harika bir şarkı." dedi Jeno. "Ah, teşekkür ederim." dedi Jaemin.

"Şimdi herkesin merak ettiği soruya geçelim. Şarkı kimin hakkında, kime yazdın?" Jaemin birkaç saniyelik düşünme evresinden sonra gülerek cevapladı soruyu. "Sıkıntılı zamanlarda sıkıntılarını unutmak için dinlediği ses ile ilgili." Jeno gülümsedi ve tekrar sordu. "Ah, yani sıkıntılı zamanlarımızda seni dinlememiz gerektiğini mi söylüyorsun?" Jaemin tekrar gülümsedi, "Gibi."

"Bu kadar konuşma yeter. Artık programımızın yeni bir bölümü var. Bunu deneyen ilk kişi olacaksın." dedi Jeno ve açıklamaya koyuldu. "Sana birkaç fotoğraf göstereceğim ve kalp atışını ölçeceğiz. Harika değil mi?" dedi Jeno, birkaç kişi Jaemin'in göğsüne kablo bağlarken. "Arkandaki monitörü görüyorsun değil mi? Kalp atışını oradan izleyebileceğiz."

"Pekala, işte ilk fotoğraf. Rol arkadaşın Yeri. Kalp atışın 72. Şimdi 69. Ve gitgide düşüyor. Gerçekten bu kadar mı?" diye sordu hayal kırıklığı ile. Jaemin omzunu silkti ve Jeno devam etti. "İkinci fotoğraf senin konserinden bir kare. Fanlarını görüyor musun? Kalp atışın yükseliyor. 74. 81. 85. Vay canına. Fanlarını gerçekten çok seviyorsun." Jaemin güldü ve yanıtladı. "Tabii ki!"

heard it on the radio「renmin」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin