NUR
Hilal ve Sude'den ayrıldıktan sonra sınıfıma gittim.Sınıf çok kalabalıktı.Kendime oturacak bir yer ararken Tuna'nın bana el salladığını görünce yanına gidip oturdum.İçeri giren hocayla ders başladı.Çıkışta kapıda beni bekleyen Hilal'i gördüğümde Tuna'ya el sallayıp Hilal'in yanına gittim.Bahçede yürürken Sude'nin attığı mesajla Hilal'le beraber dolmuş durağına yürüdük.Dolmuşu beklerken önümüzden siyah lüks bir araba geçti şimdi niye bunu söylediğimi düşünüyorsunuzdur.Garip olan arabanın bize doğru geri geri gelmesiydi.Arabanın ön penceresi açılınca şoför koltuğunda Akın ve onun yanındaki koltukta oturan Tuna göründü.Tuna bana dönerek
"İsterseniz sizi biz bırakalım.Zaten aynı yere gidiyoruz" dedi gülerek. Biraz sonra dolmuşun geleceğini bildiğimden teklifini reddetmeye karar verdim.
"Teşekkür ederiz zahmet etmeyin zaten biraz sonra dolmuşta gelir."
"Hıhh dolmuşumuzda geldi" dedi Hilal ve saçlarını savurarak dolmuşa doğru yürüdü. O an ilk kez Akın'ı gülümserken görmüştüm. Zaten çok fazla gülmemiş ve hemen eski ciddiyetine dönmüştü. Hilal'in arkasından dolmuşa binip yanına oturdum.
"İlk kez onu gülerken gördüm" dediğimde Hilal kaşlarını çatarak sordu;
"Kimi?"
"Akını" dediğimde umarsızca bana baktı. Eve gittiğimizde Sude sofrayı hazırlıyordu. Bizde yardim edince hızlı bir şekilde sofrayı hazırlayıp yemek yemeğe başladık. Yemekten sonra Sude'yle bulaşıkları yıkarken Hilal'de çöpü atmaya gitmişti. Hilal geldikten sonra film izlemeye karar verdik. Yeni çıkan korku filmlerinden birini açıp izlemeye başladık.
Ben ara ara korkanken Sude ve Hilal gülüyordu hatta Hilal gülmekten dolayı koltuktan yere düşmüştü.
Film bittikten sonra birden elektrikler kesildi. Üçümüzde birbirimize yaklaştık ve beklemeye başladık. Mutfaktan ses gelince üçümüzde çığlık atmaya başlamıştık. Dış kapıya doğru koşup kapıyı açtım ve kendimi dışarıya attım. Bu sırada çığlıklarımızı duyan yan komşularımız olayı merak edip dışarı çıkmışlardı.
Bir anlık korkuyla koşup Tuna'ya sarıldım. İlk başta şaşırsada sonra bir elini belime koyup bana karşılık verdi. Parfüm kokusu burnuma dolarken daha sıkı sarıldım.
O sırada elektrikler geldi ve apartmanın ışığı açıldı. Ayrıldığımızda bize şaşkınlıkla bakan Hilal,Sude,Emir üçlüsünü gördüm. Akın kapıya yaslanmış öylece bize bakıyordu. Hilal'in sesiyle ona baktım
"Biz burda korkudan altımıza sıçalım hanımefendi kendini erkek kollarına atsın." Sinirle söylediğinde Sude'de ona hak verdi. Benim kısaca korkudan sarılmamı anlatmamla ve Tuna'nın beni sakinleştirmek için karşılık verdiğini söylemesiyle ortalık sakinleşmişti herkes evlere dağılmıştı. Uyumak için yatağıma yattığımda aklımda nedense Tuna vardı. Onu görünce hızlanan kalbime ve ona sarıldığımda yerinden çıkacakmış gibi atmasına anlam veremiyordum. Sanırım ondan hoşlanmaya başlamıştım. Ben bunları düşünürken gelen uykumla kendimi uykunun kollarına bıraktım.HİLAL
Uykumun en güzel yerinde çalan alarmla gözlerimi açtım. Üşenmeden kalkıp ve alarmı pencereden aşağıya fırlattım. Kırılmasını zevkle izledikten sonra paytak adımlarla banyoya girip işlerimi hallettikten sonra odama geçip hazırlanmaya başlayacakken mutfaktan gelen seslerle sonra hazırlanmaya karar verip mutfağa gittim. Kızlar kahvaltıyı hazırlarken bende sandalyeye oturdum.
"Sonunda kalkabildin yarım saatten beri çalıyordu alarm" diyen Sude'ye umursamazca baktım. Kahvaltımız ardından masayı toplamalarına yardım ettim ve hazırlanmak için odama gittim.
Siyah şortumu ve siyah bol kazağımı giydim. Kazağımın bedeni büyük olduğu için altımdaki şort görünmüyordu. Saçlarımı açık bırakıp taradıktan sonra beni bekleyen kızların yanına gittim.
Sude yırtık kot pantolon ve kazak giyip saçını at kuyruğu yapmıştı. Nur ise pembe etek ve beyaz kazak giymişti ve saçlarını dalgalandırmıştı. Hepimiz hazır olunca okula gitmek için durağa yürümeye başladık.Ama apartmandan çıkınca yan komşularımızı gördük.Selam verip gidecekken arabalarına davet ettiler.Evet hepsinin ayrı arabası vardı.Kabul ettik ve bindik.Nur Tuna'nın,Sude Emir'in bende Akın'ınkine binmiştim.Okula gelince teşekkür edip indim.Nur'un dersi başladığı için Tuna'yla beraber gitmişlerdi.Sude'yle bende kantine gitmeye karar verip kantine doğru yürümeye başladık.Kantinden sıcak çikolata alıp gitmek için arkamı döndüğümde sakarlığım tutmuş ve esmer çocuğun üzerine dökmüştüm.Sude şaşkınlıkla bize bakarken çocuk sinirli gözlerle bakıyordu.Üzerime doğru gelince geriye gitmeye başladım.Duvara çarpınca durmak zorunda kaldım.Sude çocuk haklı olduğu için sadece bakmakla yetiniyordu.Ama kılıma zarar gelse çocuğun üstüne atlardı o potansiyel vardı onda."Şey ben seni görmedim yanlışlıkla oldu özür dilerim."
"Özrün kabul edilmedi ama beni öpersen seni bırakabilirim"çapkınca sırıtarak bana bakıyordu.Sude'den yardım istemek için baktığımda onu kantinin içinde göremedim.Çocuğa döndüğümde yanağını gösterdi.Kantindeki herkes bizi izliyordu.Onlarda ne yapacağımı merak etmiş olmalılardı ki önlerine dönmüyorlardı.Belki küçük bir yalan söylesem inanırdı.
"Benim sevgilim var olmaz o çok kızar."
"Kimmiş bakalım sevgilin"dediğinde dudağımı ısırarak ona baktım.
"Hilal çantanı arabada unutmuşsun"Akın yanıma geldiğinde gülümseyerek ona baktım.
"Bak bu sevgilim"dediğimde çocuk bozulmuştu.Akın kaşlarını çatarak bana baktığında göz kırptım.Kantinden çıkarken Akın bu konuyu okul çıkışında konuşacağımızı söyleyip yanımdan ayrılmıştı.Sınıfa gittiğimde Sude'yi gördüm.
"Neden beni kantinde bırakıp gittin?"
"Annem aradı bahçede onunla konuştum sonra sınıftasındır diye buraya geldim ama yoktun biraz daha gelmeseydin seni aramaya çıkacaktım "dediğinde içeri hoca girdi ve ders başladı.Çıkışta kızlara bir işim olduğunu söyleyerek onlarla dolmuşa binmemiştim.Akın'ın arabasına binince bana döndü
"Neden o çocuğa sevgilin olduğumu söyledin?"sesinin sert çıkması beni korkutsa da ona belli etmeye niyetim yoktu.Kantinde olanları anlattığımda biraz düşündükten sonra bana baktı
"Tamam."Kaşlarımı çatarak ona baktığımda
"Senin sahte sevgilin olurum.Hem bu sayede Cansu'dan da kurtulurum.Kız ilk günden beri kene gibi yapıştı bırakmıyor."
Biraz düşündükten sonra bu fikir aklıma yatmıştı.Şimdi siz salak mısın da kabul ettin diyeceksiniz.Üzerine sıcak çikolata döktüğüm çocuk işletme bölümünün popüler çocuğuymuş ve kafasına ne koysa onu illa yaparmış.Orada onu öpmüş olsaydım belki de daha fazlasını isteyecekti.Bu bilgileri bizim sınıftaki bir kızdan almıştım haa bu arada çocuğun adı Efe'ymiş.
"Telefon numaranı ver"Akın'ın sesiyle düşüncelerime ara verip ona telefon numaramı verdim ve onun numarasını aldım.Eve gelince teşekkür edip indim.Merdivenlerden çıkarken ayağım basamağa takıldı ve ben yere yapıştım.Akın gülerek yanıma geldi ve beni ayağa kaldırdı.
"Teşekkür ederim."Akın bana dönüp
"Artık bana teşekkür etmeyi bırakmalısın sahte sevgilim.Bu arada bi daha şort giydiğini görmiyim."
Ben arkasından şaşkınca bakarken o evine gitmişti bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEPİMİZ DELİYİZ
Novela JuvenilLiseden beri arkadaş olan 3 kızın hayatındaki değişimlerle hayatı anlamaları ve birbirlerine sıkıca bağlanıp birbirlerinin aileleri olmasıyla başladı herşey;