Sabah, dün olan korkunç olayları hatırlamamak için elimden geleni yaptım sonra Elif bir soruyla her şeyi mahvetti.Soru da neydi biliyor musunuz?
'Üzerine dökülen kokteyl fişneli miydi?'
O sırada onu her ne kadar boğmak istesem de kendimi zor tuttum.Plajda nasıl olsa Serkan ve Can'ı görecektim ,sonuçta onlar bizim en yakın arkadaşlarımız ve tatile onlarla geldik.Ama yine de kahvaltı yaparken onlara görünmemek için yerimizi özenle seçtim.Hayatımın en fiyasko günü dündü, ve bu onların başının altından çıkmıştı.Her şeyden önce artık Kerem'e sempati duymaya başlamıştım, ama onu elimin tersiyle itmiştim.Yani bir daha görüşmeyecek miyiz? Bu konuyu Elif'le paylaşmalıyım, o böyle şeyleri bilir.Plaja geldiğimizde aklıma Elif'in Berkle barışmış olduğu geldi, dün beni dinlemeyip ona 'tamam barışalım' mesajı yazdığı için ona çok kızmıştım, zaten bütün gece Berk ona vıcık vıcık aşk mesajları attı, bildirim sesinden dolayı uyuyamadım. Plajda tabiki de Can ve Serkanla karşılaştık.Özür dilediler, ben de affettim.Sonuçta tatilimizin zehir olmasını istemeyiz.Kokteyl'imi yudumlarken Elif bana Keremle görüşmek hakkında şöyle bir öneride bulundu, onunla tanıştığımız günkü gibi Suda jet ski bana çarpmak üzereyken ayağıma kıramp girmiş taklidi yapacağım, ve o yine beni kurtarmak zorunda kalacak, böylece dejavu yaşayacağız.Elife atarlandım, ya o son saniye kurtarışlarından birini tekrar yapamazsa ve bu sefer jet ski'deki çocuk benim kafamı uçurursa? Ayrıntılı düşünmek lazım yeğen.
-Serkan git bana kokteyl getir.
-Ben senin hizmetçin miyim?
-Hatırlatırım, üzerime soğuk deniz suyu dökdüğün için tatil boyunca bana kokteyl alacaktın.
Serkan oflaya poflaya bara doğru ilerlerken Can ve Elif denize girmiş, birbirlerine su şakaları yapıyorlardı.Denizden nefret ederdim. Herhalde bütün deniz canlılarının tuvaletlerini oraya bırakması sadece beni rahatsız ediyor. Ben bunları düşünürken uzaktan gelen bir sesle irkildim.İskelenin öbür tarafındaki can kurtaran sandalyesinde oturan Kerem bana bağırıyordu. Herkes bize bakıyordu.Rezil olmuştuk.Onu biraz daha bağırtıp daha fazla insanı rahatsız etmek istemedim ve yanına doğru hızlı adımlarla yürüdüm.
-Ne bağırıyorsun be! Herkes bize bakıyor.
Kıkırdarken bana cevap yetiştirdi.
-Dün gece için özür dileyecektim.Kendimi nasıl affettirebilirim?
-Yolumdan çekilerek.
-Hayır küçük hanım, başka bir şekilde?
Bana imalı bakışlar fırlattı, sonra gülüşüne dayanamadığımı biliyor olacak ki, bana sanırsam en güzel gülümsemelerinden biriyle baktı.Gamzeleri ortaya çıkmıştı.
-Bu gece başka bir parti daha var, gidelim mi?
-Sence ben bir daha seninle bir partiye gider miyim?
-Naz yapma işte.Hem neden ki?
-Daha henüz adam gibi tanışamadan beni tekrar öpmeni istemiyorum, dedim ve onu ittirip yoluma devam edecekken kolumdan yakaladı.
-Bence bu iki gün içerisinde iyi kötü tanıştık.
-Kolumu bırakır mısın?
-Benimle partiye gelir misin?
-Ah, git kendine durduk yere öpeceğin başka bir kız bul.
-Moralin düzelsin diye öptüğümü söylemiştim.
-Ama düzelmedi bay ukala! Ayrıca sanki sana çok meraklıymışım gibi seni öpünce mi düzelecekti moralim?
-Kerem Güçlü'yle öpüştün işte ,daha ne istiyorsun? Gidersin sınıfındaki kızlara hava falan atarsın.
-Hayatımda senin kadar ukalasını görmedim!
-Uyuz!
-Ukala!
Selam xx 10 vote sınırı koyuyorum.Emeklerimizin karşılığında lütfen bir tuşa basmaya üşenmeyin.Ayrıca bizi takip ederseniz bölümler daha kısa sürede gelir.İthaf isteyen varsa mesaj panomuza yazabilir.Sizi seviyoruz xxx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cankurtaran (Askıda)
RomanceOnu her gördüğümde ilk aklıma gelen egoist yaratılışı oluyordu, ama ilk defa şimdi göz göze geldiğimizde ona farklı gözle bakmıştım. -Neden peşimi bırakmıyorsun? -Biliyor musun seninle şu ana kadar çok konuşmadık ama gözlerimizle anlaşabiliyoruz.