Kuzey kolları arasında olduğu adama bakıp fısıldadı
_birazdan ailelerimiz gelir hadi kalk artık...
gözlerini bile açmadan mırıldandı Rüzgar,Kuzey kıpırdayıp tekrarladı kendini...Rüzgâr ondan önce davrandı..
_rahatsız mısın halinden hala korkuyor musun ...?
_hayır...kolların da hiç korkmadım ben ne önce ne şimdi..._o zaman kendini rahat bırak hem kim ne diyebilir ki bana...
Kocaman gülümsedi Kuzey ve sokuldu göğsüne Rüzgâr'ın...fırtına dindi diye düşündü içinden Rüzgâr'ım sakinledi...
#####
Helikopter havalanırken doktor iki kapısı da açık olan araçta yaralıların sabit taşınması için çabalıyordu...
_hadi artık kalkalım dedi ...
Pilot havalandırdı aracı o anda telsizinden bi ses duydu doktor..
_Bana güvenir mısın dedi...doktor tanıdık sese hiç düşünmeden...
_Evet..diye karşılık verdi ...
_3te eğil...tek gelen cevap buydu ama doktor hızla saymaya başlayan sesi dinlemesi gerektiğini gayet iyi bilirdi hep dinlemişti..."3"komutuyla eğildi hiç düşünmedi doktor başının üstünden geçen ve helikopterin biraz uzağındaki roket mermisi ile buluşan roket mermisini göz ucu ile takip ediyordu oluşan patlamayı,aniden geriye çevirip başını onu görmek istedi ama helikopterin değişen yönü bunu imkansız kıldı...karargaha en yakın hastaneye geldikleri ve yaralıları tedaviye aldıkları birkaç saat ardından koridorda odasına giderken düşünüyordu doktor kalbinin sahibi yine yapmıştı yapacağını onu ve yaralı arkadaşlarını kurtarmıştı roketi ateşleyen oydu biliyordu deli polisini anca o bilirdi aralarındaki fırtınalı hal dahi sevgilerine engel değildi dönen askerleri ve polisleri-bu ortak bi operasyondu -görünce avluda hızlanıp oraya vardı ne ara çıkmıştı ki sahi hastaneden dalmışım dedi içinden kendine o esnada adı gibi geçti gitti kalp ağrısı yanından gözleri değmedi gözlerine yine kalbi durdu bir anlığına gözyaşlarını kafasını sallayarak geri gönderdi eliyle yakasını kavradı tişörtünün en yakın duvara yaslandı"benim yüzümden dedi benim yüzümden bu değil miydi ondan istediğim herşeyi unutup önüne bakması"ama ya bugün olanlar bir an için umutlanmıştı burda karşılaşmaları hepten bi tesadüf eseriydi Rüzgâr buraya geleceği kesinleşene kadar hiç birşey dememişti ailesine bile Kuzeyin ise kardeşleri konuşurken haberi olmuştu o da uçağa binmeden önce ki gece kendisi hastane de sabahladigi için o sıralar eve gelmiyordu o gün bile hastane de kiyafeti kalmadığı için gelmişti zaten okulda ve hastane de oluyordu bütün gün hafta da bir sadece üst baş almaya geliyordu evine bile işte öyle bi günde öğrenmişti gideceğini...havaalanında buzdan kalbini bi daha görmüştü Rüzgâr'ın sadece veda etmek istemişti diğerlerine evde veda etmiş ve yalnız gelmişti havaalanına bildiği tek şey gideceği gerçeğiydi nereyesini bile soramamıştı şimdi karşısında kasırga kopan gökyüzü mavisi gözlerine bakıyordum bana bomboş bakan gözlere sanki hiç yokmuşum gibi bakan gözlere diye düşündü sesi titreyerek....
_ Rüzgâr...diye seslendi duyulmadı sandı tepkisiz adama bakarken gördüğü halde umursamadan geçip gitti yanından "bana kıyamazdın sen bana dokunmadan yapamazdın bi elvedayı çok görme demek"istedi sesi çıkmadı çıkamadı nefes alamadığını hissetti bir an zorlukla dönüp baktı sırtını görebildiği adama ama çoktan sadece yolcuların alındığı kısıma girmişti bile... Biz böyle değildik dedi sen böyle sevmedin ben böyle sevmedim kıyma bize demek istedi sonuç değişmeyecekti adi gibi biliyordu...
Evine nasil geldiğini anlamamıştı bile kendine lanet okuduğu günler bitmeyecekti bugün anlamıştı gözyaşlarını bıraktı yere oturup koltuğa yaslandı herşeyin başını düşündü Rüzgâr'ın sıcacık bakan gözlerini titreyen gözbebeklerini çocukluklarından beri içini ısıtan belli belirsiz dokunuşlarını lise mezuniyet balosunu anımsadı bizim aşkımızın başı o gündü diye düşündü her şey bitip gece geç saatte kızları evlerine bırakmışlardı Rüzgâr'ın halindeki garipliği seziyor anlam veremiyordu Kuzey ikisininde hissetmek konusunda biraz sıkıntısı vardı doğduklarından beri...Kuzey kırmıştı bunu zorda olsa azıcık daha iyiydi gülümseye biliyordu en azından ya da sıcacık sarıla biliyordu sevdiklerine uzunca muhabbet edebiliyordu...hep geldikleri sahile bakan tepedeki piknik masasına oturdular yine masanın üstüne ama bu defa sırt sırta değillerdi Rüzgâr onu sarmış o ise bu durumu sorgulamaya başlamıştı Rüzgâr'in sadece ona gösterdiği gülümsemesini görmek garipti o an farklı bakıyordu gözleri hareketlendi önce sonra Kuzey'ide kaldırdı ağaçların birinin yanında durdu Kuzey'in çenesine elini koyup başını kaldırdı....
_bunun için özür dilerim.dedi...
Dudaklarını dudaklarına koydu hafifçe,tüy kadar yumuşak öpücük içini dalgalanan bi deniz yapmıştı Kuzey'in....
Rüzgâr ışıldayan mavilerle baktı sıcacık şaşkınlıktan titreyen yeşillere..
_ bu içimdekilerin bilmeni istediğim kısmı sadece düşün iyi düşün cevabın ne olursa kabulüm....sen hazır olduğunda eve dönelim senin cevabına kadar hala arkadaşız...
Kuzey kalbinin hızını ayarlayabilse cevap verecekti ama göğüs kafesinden uçmaya çalışan kalbi ona konuşması için imkan vermiyordu bu dile getirmeselerde onun istedigiydi bunu aklına kabul ettirmek azıcık zaman istiyordu sadece...
Bir saat sonra eve dönmeyi başardıklarında kapıyı açana kadar bile zor durmuştu yüzüne bile bakamıyordu yandan gülüşünün yüzünde olduğunu bildiği Rüzgâr'ın o halini görmek için usulca ona döndü oda gülümsedi içeri girdiler herkes evinin katına çıkarken iki utangaç aşık kalp ayrılmıştı şimdilik....
######
Kutay lise sınavlarının sonucunda ne olursa olsun üniversite için polis akademisinde olacağını biliyordu bu Rüzgâr abisini ve Rıza amcasını gördüğümden beri hayaliydi kendi babası Alkım beyde polisti ama o rol modeli abisi gibi olmak istiyordu hep okul kapısın da Tuna'yı beklerken de yine hayale dalmıştı....
Tuna Kuzey abisi gibi doktor olmak istiyordu hemde çocuk doktoru...Hemşire annesi Ayla hanimve Öğretmen babası Mesut bey onu her haliyle destekleyecekti her zaman ki gibi hatta abisi ve baş kahramanı Rüzgâr bile...dudağında abisin den alışkanlık yan gülümsemesi ile en yakıni can dostuna doğru ilerledi....
Ela ve Eda 6.sınıf biterken somurtuyorlardı çok sevdikleri okulları ve arkadaşları bi kaç ay bile görememek bu aileleri ayrı ama herkesin muhabbetlerinden dolayı ikiz kardeş sandığı ikili için çok üzücü idi buna üzülürken ellerinde takdir ve onur belgeleri ilaveli karneler gözyaşlarını ve buruk mutluluğu getirmişti kapıda onları bekleyenler ise içten bi gülümseme kazandırmıştı onlara 4 yakışıklı abi kendi aralarındaki ifade ile 4 mermer olmayan heykel ki bunu duysa Rüzgâr''ın gözündeki olusacak şimşeklerin hayali ikisini de bi an duraksatmıştı sonra ise koştular tüm hızları ile gurur kaynaklarına abilerine...
######
_Evettttt....ne yiyoruz abilerim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 ABİM VAR BENİM...
General FictionBenim 4 abim vardı kendi kavgalarını veren hayata galip gelen bana anne babamdan yakın olan....