_,_,_,_
_,_,_,_
Janvier kapıyı ardından kapadı, hava oldukça rüzgârlıydı.
Teyzesinin armağanı olan soluk kırmızı balıkçı şapkasını iki yanınan tutup kulaklarının üzerine kadar çekmeyi denedi, zaten dağınık olan saçları şapkanın altından biraz daha fışkırıyordu şimdi.
Az önce kapadığı kapının koluna uzandı ve bir iki kere çevirmeyi denedi, kendisini dışarıya kilitlediğinden tamamen emin olduktan sonra kapıya arkasını dönüp sırtını yasladı.
Kafasını kımıldatmadan, sadece gözleri ile, şapkanın siperinin elverdiği kadar yukarıya baktı, teyzesinin çiftliğinin aksine, burada geceleri hiç yıldız yoktu.
'Neden buradaydı?
Şehir. Teyzesi kafasını dağıtması gerektiği konusunda ısrarcıydı. Larry, birkaç gün için bile olsa kardeşini misafir olarak ağarlamaktan zevk duyacağını söylemişti.
Neden buradaydı?
Çatı. Gecenin üçü, Larry ve karısı yataklarında, büyük olasılıkla derin uykudalar. Janvier onların apartmanının çatısında, sadece hava almak istiyor.'
Sırtını kapıdan ayırmadan, gözlerini karanlık gökyüzünden indirdi, ışıklı tabelalar, sokak lambaları ve tek tük araba farları sebebiyle gözlerini kıstı.
Yüksek sesle ofladıktan sonra, şapkayı sol tarafından tutup aşağı çekerek kafasından çıkardı, genellikle her zaman özenle jölelenmiş olan saçının -bu gece, bu duruma istisnaydı tabii- , sol tarafa doğru kabarmasına sebep olmuştu.
"Söze nasıl başlayabileceğimden emin değilim ama,"
Duraksadı, oldukça duyulabilir bir ses tonuyla konuşuyordu.
"Tam senin sevdiğinden, şatafatlı ve uzun bir giriş yapmak isterim Vivian."
Ellerini kapıya dayayıp onlardan destek alarak sırtını kapıdan ayırdı, ellerini tekrardan ceketinin ceplerine soktuktan sonra çatının kenarına doğru birkaç adım attı.
"Bugün on dokuz haziran, bin dokuz yüz otuz dört."
Olduğu yerde durdu ve ayağındaki ağır postalın ucunu yerdeki koyu renkli lekeye sürttü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
London Bridge
Short Story-Bitti- -Şiddet (?) içerir- "Londra Köprüsü çöküyor, çöküyor, çöküyor, güzel leydim."