***
Uyandığımda bir odadaydım.Bir dakika burası hastane.En son ne olmuştu?Hah tam konserin ortasında bayıldım.Kimse yok mu burda?Kapıdan dışarıya gözucuyla baktığımda jk hariç bütün üyülelerin ve kızların burda olduğunu görmüştüm.Hallerine bakın.Baya endişelenmiş olmalılar,ağlamışlar...Sizi cidden çok seviyorum.
Peki benim tavşanım nerede?***JK
Ağladıktan sonra az da olsam rahatlamıştım....Aah kimi kandırıyorum hala içim yanıyor.Rose'uma bakmaya gittiğimde unnilerine tatlı tatlı bakıyordu,üstlerini örtüyordu.Aynı şekilde hyunglarımında üstünü örtüyordu.Işte bu yüzden hak etmiyordu.Çünkü o bir melek.Benim meleğim.Ama ayakta olmaması lazımdı.-Sen neden yerinde değilsin?diyip sıkı sıkı sarıldım.Şaşırmış olmalı ki ilk başta,sonra o da karşılık verdi.
-Alt tarafı bayıldım korkulacak bişey yok.dedi ve o tatlı gülüşünü sundu.
-Ne olursa olsun doktor dinlenmen gerek dedi.
Sesimize noonalar ve hyunglarımda uyandı.Bir anda kızların hepsi rose'a sarıldı.Rose şüphelenecek diye o kadar korkuyorum ki.Yatağına uzanınca yorulmuş bir sesle,
Rs-Ee,neyim varmış niye hepiniz böyle ölecekmişim gibi davranıyorsunuz?
Dediğinde ne diyeceğimizi bilemedik ona LÖSEMİ olduğunu nasıl söyleyecektim ki?Tabi ki söylemeyecektim en azından şimdilik söylersem umutsuzca davranarak hem kendine hemde bize zarar vere bilirdi.
Jen-Sadece dansı fazla kaçırdığın için baygınlık geçirmişsin.
Lisa ağlamamak için kendini zor tutuyordu.Daha fazla dayanamadı ve ağlayarak dışarıya çıktı.
Th-Ben ona bakarım.
Jk-Peki.
Rs-Heey maknea ya ne oldu?
Js-Bilmiyormusun seni çok seviyor ve sen bayılınca çok korktu ve hala olayın şokunda.
"Ne zaman eve gideceğiz?"
Dediğinde"bir dakika doktora sorup geliyorum" dedim.Şu an gözyaşlarımı o kadar zorluyorum ki,rose anlamasın diye yine içime atıyorum.
***Lisa
Dayanamıyorum ki,o unniem benim hep yanımda olmuştu.Şirkette korece bilmediğim için benle kimsenin ingilizce ve ya başka dilde konuşması yasaktı,korecemin gelişmesi için.Bense hiç birşey anlamıyordum.Bunun için çok azarlanıyordum.Ama rose unniyle tanıştığımda benle anlaya bilmem için ingilizce konuşuyordu ayrıca koreceme de yardım ediyordu.Onun sayesinde benle ingilizce konuşmasaydı,korecemde yardım etmeseydi,büyük ihtimalle şirketten atılırdım.Onun sayesinde burdayım.Şimdi onun ölebileceği düşüncesi aklıma geldikçe ölüyordum acıdan.O ölürse bem ne olacaktım?O cennete gidecek ama arkasında bıraktığı insanların hayatı cehenneme dönecekti onsuz...Omzuma değen bir elle irkildim gelen tae di.Ondan hoşlanıyordum.Ama söylemeye çekiniyorum.Aah bilemiyorum bu bir tür LOVE MAZE?
***V
Bu kzın böyle ağlamasını hiç istemiyorum unniesi için yeterince üzülüyordu zaten.Evet ondan hoşlanıyorum.Ama o benden hoşlanmıyorsa?-Gel buraya.Diyip sarıldığımda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Saçlarını okşayıp.
-Hey sakin ol unnien seni böyle görsün ister miydin? Dediğimde başını tatlı bir şekilde sallayıp titreyen sesiyle sadece hayır diye bildi.
Sonra kafasını göğsüme dayamış içeriye doğru ilerledik.Kesinlikşe kalbimin bu denli hızlı atmasını sebebi oydu ve kalbimin sesini duymasından korkuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❤MY LİFE AND YOU-Tamamlandı✔
FanficMR.BUNNY ve ROSÈ ikilisinin hikayesine hazır olun.Bu ikisi kalbimizi feth etmeye geliyor. 🔥💧 Hikayede ki shipler; Jin-Jisoo Jimin-Jennie Taehyung-Lisa