Bazen öyle acır ki insanın için değiştim sanırsın ve her şeyi yapa bilirim sanırsın.
Bazen hayat insanı öyle zorlar ki
Yolun başında kimdin unutursun.
En karanlık gününde, en çaresiz anında kendini ortaya atıyorsan eğer, en umutsuz anında kendin için değil. Sevdiklerin için çare diye arıyorsam. Onlara çare oldum sanarken bilmeden kırmışmıydım onları." Rüzgar sende dinlen serum bitene kadar ben beklerim bir kaç saatte kendine gelmez." deyince Levent.
Ona başımı olumsuz anlamda sallamaya başladım ve bakışımı etrafta gezdirerek."Hadi hepiniz gidin" dediğimde
Hepsi bir ağızdan.
"Bu gece burada kalsak?"
Dediklerinde.
Onlara kaşımı kaldırıp." Neden başımızda ninni mi okuyacaksınız "dediğimde
Hepsi birden çocuk gibi omuz silkmeye başladılar." Tamam herkes gitsin ben buradayım nede olsa..... "
Lila olayı müdahale edemek isteyince.." Sen de gidiyorsun ufaklık.
Babam seni bekler "deyip bakışımı Kerem'e çevirdikten sonra." Lila'yı sen eve bırak "dediğimde
Kerem bu söylediklerim inanamayarak." Nee " dediğinde Tunç onun yanına yaklaştı ve kulağına eğilip.
" Oğlum kırk yılda bir adam senden böyle bir şey istedi.
Vaz geçmeden yaylan "deyince onların konuşmalarını anlamazlıktan gelerek." Siz daha buradamısınız " dediğimde.
Lila hızla yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra." O kız uyanır, uyanmaz onu öldüreceğimden korktuğun için beni bostaliyorsun biliyorum. Ama sende bunu çok iyi biliyorsunki bugün olmasa bile onu bir gün mutlaka öldüreceğim abicim" deyip yanaklarıma uzanarak
"Şimdi gidiyorum ama sabah tekrar geleceğim" diyerek kaşını havaya kaldırdı dehdit edercesine tamam benim kimseyle paylaşamıyordu da bu kadarı da fazla değilmiydi.
Lila yanımdan ayrıldığında bu sefer Kerem yanıma gelerek. Hasret'in bana veripte fırlattığım mektubu bana uzattı ." Abi önemli olabilir" deyince hiç bir şey söylemeden elindeki mektubu elinden aldığımda.
Birer ikişer odadan çıktıklarında.
Ben mektuba mektup ise bana bakıyor gibiydi.Bu mektupta bu kadar önemli olan ne olabilirdi de Hasret okumadığı için beni terk etmişti. O huzur evindeki kadının söyledikleriyle ilgisi var dedi ama bunun benimle ne gibi bir ilgisi olabilirdi de beni terk etmek zorunda kalmıştı. Kafam o kadar çok karışmıştı ki bakışımı mektuptan çekip Hasret'e çevirdiğimde ayların hasretiyle yanıp kavrulan kalbim onu bu halde görmeye kaldıramıyordu.
Onu bu kadar perişan edipte beni terk edecek kadar bu mektupta ne olabilirdi . Bedenimi yatağın ucundaki koltuğa attığım gibi mektubu açtım ve okumaya başladım.
MEKTUP......
Kemal'im sen bu mektubu okuyunca bilki ben bu hayatta değilim.
Seni çok sevdim Allah şahidim olsun ki çok, ama çok, sevdim.
Kim sana benim hakkımda ne söyledi bilmiyorum ama bana Zeynep'ine inanacaksan sana tüm gerçekleri benim kadar temiz bu kağıtta dükeceğım.Sen askere gittikten sonra bizim köye bir öğretmen geldi. Benim peşimden çok koştu ama dedim ya Allah şahidim olsun senden başka kimseyle olamazdım, ve sevemezdim. Ama babam nesıl öğrendi bilmiyorum öğretmenin beni sevdiğini ve benimle evlenmek istediğini öğrendi.
O gün her zaman gittiğimiz yere gitmiştim bütün hasretimi orada bırakıp eve geri geliyordum ki babam beni evde bekliyordu. İlk başta nereden geldiğim için hesap soracak zannettim ama tam tersi oldu.