3. BÖLÜM

718 35 20
                                    

@yamuruzun52

Sabah erkenden kalkmıştım. Ruhsuzdum ve bugün tatildi. İnce beyaz tişörtüm ve kısa şortum ile bu soğukta dışarı çıktım. Bütün gece ağlamış, çikolata yemiş ve Jaemin'e -artık oppa demek istemiyorum- mail atmıştım. Resmen verdiği sözler bir yalandan ibaretti. Yan villadan çıkan komşuma baktım. Hep şu piercingli ve dövmeli çocuğu görmek beni rahatsız ediyordu.

Oturduğum banka oturdu ve, "Günaydın komşu." diye mırıldandı. Burnumu kırıştırıp, "Şöyle ürkünç olmaz mısın komşu?" diye sordum. Güldü ve-- Olamaz nasıl gamzelerini fark etmedim! "Alış artık şu dövmelerimle piercinglerime, 21. yüzyıldayız günaydın." aslında tatlı çocuktu. Yani şu korkunç (!) dövmeleri olmasa. "Boynun hiç acımadı mı oraya dövme yaptırırken?" soruma gülmüştü.

"Güzel soru. Fazlasıyla canım yanmıştı ama güzel de oldu baksana." dedi eli ile boynundaki dövmeyi göstererek. "Komşu senin adın neydi? Ben senin adını unutup duruyorum." göz devirmişti. "Uzun bir adım da yok ki neyini unutuyorsun anlamıyorum. Adımı heceleyerek söyleyeceğim. Adım Jae - Hyun anladın mı? Adım Jaehyun." kıkırdadım. "Benim adımı biliyorsundur zaten." dediğimde başını olumsuz bir şekilde salladı.

"Bilmiyorsun o zaman? Neyse sana söylerim adımı. İsmim Park Seul hatta buraların en güzel kızı da benim." kendimi övmeyi seviyordum. "Karşımdaki villanın sahibi daha güzeldi ama neyse öyle kabul edelim bari." gözlerimi bu sefer ben devirmiştim. "Şu dövmelerin cidden korkunç. Bu arada sen ne zamandır yan villa da oturuyorsun?" Jaehyun düşünür gibi yaptı.

"Toplasan 8 ay olmuştur zaten burada kuzenim için kalıyorum o gelince başka bir yere taşınacağım bu ev onun da." gülümsedim ve başımla onayladım. "Kuzenin erkek mi?" başını salladı ve konuşmaya başladı. "Evet bir erkek ve kız arkadaşı ile geliyor. Amerika'dan geleceği için yorgun olacağını düşünüyorum." Amerika'dan mı? Amerika? O kuzenin Jaemin olma olasılığı var mıydı?

"S-Sorun olmazsa kuzeninin kim olduğunu sorabilir miyim?" gülümsedi. "Ah adı Jaemin. Tatlı çocuktur da benden 4 yaş küçük." Tanrım yandan yandan geliyorlar bana! "Ben kalkayım komşu görüşürüz." dedim ve el sallayıp banktan kalktım. Gülümsedi ve el salladı. Yavaşça evin aralık kapısını açtım ve içeri girdim. Cidden neydi benim bu çektiğim? Telefonumun çalması ile sıçradım.

JenJen arıyor...

Telefonu açtım ve,"Jeno arama şu an sırası değil, sonra sana geri dönerim tamam?" cevaplamasını beklemeden telefonu kapadım. Cidden! Yavaşça koltuğa oturdum. Ellerimle suratımı kapadım ve tüm içimdekileri dışarı döktüm. Ağlamaktan belki de gözüm şişecekti ama umurumda bile değildi. Tamam, haykırarak ağlayınca çirkin oluyordum. Ama çirkin görünmemek için bir sebebim yok.

Moomin arıyor...

Arama Renjun açamam ki telefonu. Telefon ısrarla çaldığında telefonu açtım. "Alo. Renjun sen misin?" sesim ne ara bu kadar çirkin çıkar olmuştu? "Alo, Seul sesin kötü geliyor hasta mı oldun?" tamam ufak bir yalandan sorun çıkmazdı. "Biraz hasta olmuşum da. Endişe etme yani." pek inandırıcı olmadığımın farkındaydım. "Tamam ama lapa ye! Hastasın sonuçta." cidden beni düşünen arkadaşlarım olduğu için mutluydum.

"Tamam Renjun-ah." telefonu yavaşça kapadım. Bir an da hapşırdığımda şoka girmiştim. Neyse artık yalanım gerçekleşiyordu. Bununla da halledebilirdim. "Ha- Ha- Hapşu!" ağladığım için hasta olduğumu düşünüyordum. "Ihı ıhı anne hiç iyi değilim! Keşke sizden ayrı olmasaydım!" başım da ağrıyordu. Ağlamaya başladım. Her boka ağlıyordum işte. Sözde Yay burcu dobra derler. İşte sözde kalmış bir şey.

"Başııım keşke biri gelip baksaaaaa ühühü!" yani şu gıcık abime bile razıydım. Hani gelip yanağımı öpüp beni ısırsa bir şey demeyecektim. Neredesiniz Jimin bey?! Kız kardeşiniz ölüyor burada. Cidden annemler neden gidip Busan'a taşınmıştı ki? Kapının çalması ile ayağa kalktım. Burnum tıkalı olduğu için ağzımdan nefes alıyordum. Jeno? Gelen Jeno'ydu. "Ay! Güzelim bu halin ne şapşal?" ağlayıp duruyordum salak gibi.

"Jeno ben hastalandım." dediğimde bana göz devirdi. "Regl mı oldun?" kafasına vurdum. "Hayır gerizekalı! Bildiğin başım ağrıyor burnum tıkalı hapşırıyorum işte! Regl olsam sana mı derdim salak?!" diye bağırdım. "Demek bana demezdin? İyi de ilk reglında bile yanında ben vardım sana ne olduğunu anlattım bile. Ablamdan senin için ped almıştım bir de onun nasıl takıldığını kendi üzerimde denedim biliyorsun." konu ne ara benim ilk reglım olmuştu?

Flashback (5 yıl önce)

"Jeno ben kanıyorum!" ağlamaya başlamıştım. Çünkü bacak aramdan kan geliyordu. "Öleceğim ben! Ühühü." bana tuhaf tuhaf bakıyordu. "S-Seul korkma ölmüyorsun sadece ergenliğe girdin." kızarmıştı. "Bana ne oluyor Jeno?" ağlamaya devam ediyordum. Jeno bana baktı ve , "bir dakika Seul hemen ablamın yanına gidip geleceğim." onu beklemiştim.

Hızla koşarak nefes nefese bir iç çamaşırı ve bir pedle gelmişti. "Bu bez yani ped kızlar regl olduğunda iç çamaşıra yapıştırılıyor. O kanama her kız da oluyor. Ayda bir kere gerçekleşir ve karın ağrısı yapar ablam dedi." pedi uygulamalı olarak iç çamaşırına yapıştırdı ve onu pijamasının üstüne giydi. "Bu böyle takılıyor bak yani korkma." elime ped verdiğinde utanmamıştım. O zamanlar anlamıyordum ki! Jeno ise kızarıp bozarıyordu.

Jeno ben tuvaletten dönünce bana baktı. "Şimdi iyi misin?" diye sorduğunda başımla onayladım onu. "Bir daha sakın bir şeyden korkma ben yanındayken hep güvenli olacaksın. Tamam mı?" ağlayarak "Teşekkürler Jeno." dedim. Jeno yanımda kalan tek çocukluk arkadaşımdı...

Flashback end

"Jeno konuşacak başka konu yok mu? Niye konu benim ilk reglım?" içeri geçti. Kapıyı kapatınca koltuğa oturdu. Başım diye sızlanıyordum. Beni koltuğa yatırdı ve üstüme yandaki pikeyi örttü. Titriyordum ve midem bulanıyordu. "Jeno b-benim ilacım masanın üstünde mutfak zaten hemen girişin yanında." dediğimde ayağa kalktı ve suyum ile ilacımı getirdi. Suyu kendim içemeyince bana içmemde yardım etti.

"Salaksın kızım sen. Baksana Jaemin denen pislik yüzünden kendini de hasta ettin." midem bulandığında Jeno'yu itip tuvalete koştum. Klozet kapağını açıp kusmaya başladığımda Jeno gelmiş ve rahatça kusmam için saçlarımı tutmuştu. "Şimdi biraz daha iyi misin?" diye sordu. Başımla onayladım ve musluğu açıp ağzımı yıkadım. Titriyordum ve dayanacak gücüm yoktu. Tam düşecekken Jeno beni tuttu ve kucağına aldı. Bayılmamıştım sadece yürüyecek bir halde değildim.

Beni odama çıkardığında yatağa yavaşça beni bıraktı. "Ben sana lapa yapayım dur sen." başımı tamam anlamında salladım. Çok yorgundum Jeno evimi iyi bilirdi. Hatta aklıma bir anımız gelmişti. Bir keresinde biz yemek yapmaya çalışıp ocağı yakmıştık. O zamanlar komşuyduk ve çok güzel günlerdi. Özellikle Jaemin ile oynadığım zamanlar. Jaemin'e oppa derdim ama Jeno'ya direk Jeno ya da JenJen diye seslenirdim. Aramızda 3 yaş vardı. Bir dakika! Jeno ocağı ya yakarsa? Aklıma anı tekrar gelince aklım başıma geldi.

Flashback (7 yıl önce)

"Yaşasın ramen!" Jeno ile mutfakta ramen yapmaya çalışıyorduk. "Hey!Jeno fazla tavuk suyu koyduk! Jaemin oppa olsaydı yapardı o." bana göz devirdi. "Ne Jaemin'miş yahu 1 sene geçti hala Jaemin de Jaemin!" Jeno ocağı sonuna kadar açtı. "Hadi oyun oynamaya gidelim! Yemek de o sırada pişer." dediğinde neşe ile bağırdım. İçeri gidip yarım saatten fazla oynamıştık. Jeno, "Ah ramen pişmiştir!" dediğinde gittik. Ama gel gör ki ramen değil yanmaktan kül olmuş bir yemek vardı!

"Jeno! İnanmıyorum yah! Senin yüzünden baksana şuna ühühü." salak gibi yanan ramen yüzünden ağlamaya başladım. "Üzgünüm Seul cidden özür dilerim ne olur ağlama." ağlamayı kesmiştim. "Bana ne! Jaemin oppa olsa daha iyi yapardı." yüzü düştü. Sürekli onu Jaemin ile kıyaslıyordum. "O zaman senin yanında olmayan Jaemin oppan yapsın yemeği!" ani çıkıştı. Ne yapmıştım ki?

Flashback end

Jeno yaptığı lapayı getirdi. Lapayı üfledi ve yavaşça ağzıma doğru uzattı. Yavaşça kaşıktaki lapayı yedim. "Jeno teşekkür ederim." gülümsedi. "Arkadaşlar iyi günde kötü günde birbirlerinin yanında olur." gülümsedim. "Şimdi dinlen benim annemin yanına gitmem lazım." yavaşça odadan çıktı. Yatağa geri yattım. Dinlenmem lazımdı.

I MISS U (NA JAEMIN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin